UV portföyler için fırsat

<ımg hspace="10" vspace="5" align="right" src="http://i.bigpara.com/i/55big/Adem-Ozen.jpg">Merkez Bankası kararına karşı oldukça volatil bir gün oldu…

Adem ÖZEN
Sermaye Piyasaları Uzmanı

Önceki gece yarısı TCMB’nin yaptığı faiz artırımının güne pozitif başlamasına vesile olan global borsa endeksleri günün ilerleyen saatlerinde dün akşam yapılan Fed toplantısını ve gelişmekte olan ülke para birimlerinin gün içi kazanımlarını geri vermesini fiyatlandırdı. Bu çerçevede, gözden kaçıranların 4,25-5,50 puan faiz artırımı yaptığı ifade edilen, buna karşılık fiiliyatta yaklaşık 3 puanlık bir faiz artırımının olduğu gün içerisinde USD/TL paritesinin bir ara 2,16’ya kadar geriledikten sonra 2,32’ye kadar yükselip günü 2,26 seviyesinden tamamlamasının yarattığı volatilite, Borsa İstanbul’da da benzer dalgalanmanın yaşanmasına yol açtı ve BİST-100 endeksi 60.754 – 65.326 puan aralığında hareket ederek günü %2,3 oranında kayıpla 62.089 puan seviyesinden tamamladı.

Fed sürpriz yapmadı ve 10 milyar dolar daha azalttı…

Avrupa borsalarının kapanışının ardından Fed’in faiz kararı yayınlandı ve Fed piyasa beklentilerine paralel olarak tahvil alım programını 75 milyar dolardan 65 milyar dolara olmak üzere 10 milyar dolar daha azalttığını açıkladı. Ekonomiye ilişkin genel olarak temkinli olumlu bakışını koruyan bankanın Aralık ayındaki açıklamalarına göre çok farklı bir söylemde bulunmaması, gelişmekte olan ülkelere yönelik herhangi bir ifadeye yer vermemesi ve güvercin tavır olarak adlandırılabilecek bir tutum içerisinde olmaması sonraki aylarda da bu aksiyonuna devam edeceğinin sinyallerini veriyor. Fed’in işsizlik ve enflasyona dikkat çekmeyi sürdürmesine karşılık şu an için her iki konunun sadece izlenmesi ve büyük bir sorun olarak görülmemesi alınan kararlara etki derecesinin boyutunu ortaya koyuyor. Bu doğrultuda, Şubat ayında Fed toplantısının bulunmaması, Mart ayında Yellen Başkanlığında ilk toplantısını yapacak bankanın bu tarihe kadar global piyasalarda ekstrem bir durum olmadığı takdirde varlık alımlarında yeni bir azaltıma daha gidebileceğinin sinyallerini veriyor.

Fed’in varlık alımlarında azaltıma gitmeye devam etmesine karşılık ABD 10 yıllık tahvil faizlerinin yükselmek bir yana Fed’e rahat bir oyun alanı yaratır şekilde %3’den dönerek %2,67’ye gerilemesi oldukça dikkat çekici ve önemli görülmesi gereken bir nokta. Bunun yanı sıra, benzer şekilde varlık alımlarının azaltılmasının önemli metallerden altın fiyatlarında da şu an için aşağı yönlü bir baskı oluşturmuyor. Tahvil alım programının azaltılması sürecinde gerek ABD faizlerinin yükselmek bir yana gerilemesi, gerekse altın fiyatlarının baskı altına gireceğinin öngörülmesine karşılık altının 1.250 $/ons’a kadar yükselmesinin sebebini gelişmekte olan ülkelerde gördüğümüz para çıkışının güvenli liman arayışı çerçevesinde ABD tahvillerine ve altına yönelmesi olarak yorumluyorum. Bu doğrultuda, her ne kadar şu an için her iki enstrüman beklentilere aykırı yönde hareket ediyor olsa da, yılın ikinci yarısından itibaren olması gerektiği şekilde hareket edecektir düşüncesindeyim.

Uzun vadeli portföyler için geniş marjda toplama zamanı…

Dün gerek BİST-100 endeksi gerekse TL paritesi yaptığı hareketlerle hepimizi şaşırttı. Merkez Bankası’nın kararının ardından en azından bir iki günlük pozitif seyir olabilir düşünceme karşılık bu öngörü sadece saatlik bazda kaldı ve sabah alınan kazançlar öğleden sonra geri verildi. Bu durum, Borsa İstanbul’un ne kadar kırılgan olduğunu ve yatırımcı güveninin zayıf olduğunu gösteriyor. Bu nedenle, uzunca bir süredir söylediğim 58.000 seviyesinin test edilmesi beklentimin 31 Mart’tan önce gerçekleşeceğinin sinyallerini ciddi şekilde alıyoruz. Bu negatif düşünceye karşılık 63.500’ün altını uzun vadeli portföylerde biriktirmeye başlamak için halen uygun gördüğümü de söylemek isterim. Ama burada dikkat edilmesi gereken nokta; alım yaparken 500 – 1.000 puan gibi kısa aralıklarla değil, 2.500 – 3.000 puan gibi daha geniş bantlarla bu işlemin yapılması gerektiğidir.

Bugünün piyasa gündemine baktığımızda, yurtdışında yine baskın olarak öğleden sonra yayınlanacak olan ABD verilerinin olduğunu görmekteyiz. Buna karşılık yurtiçinde ise, yükseliş eğilimini koruyan kurlar yakın takipte olunmalıdır. Şayet kurlar yükselişini sürdürmeye devam eder de, USD/TL paritesi 2,30’u aşarsa, bu durum BİST’de satış baskısının devam etmesine neden olacaktır. Bunun yanı sıra, ABD verileri pozitif gelmeye devam ederse, bu durum gelişmekte olan ülke piyasaların çok da hayrına olmayacaktır.

Günlük bazda 61.000 ve 60.500 seviyeleri destek olarak takip edilmelidir.

Günlük piyasa takvimi:
10:00 – (İspanya) 4.çeyrek GSYH açıklanacak
10:55 – (Almanya) Ocak ayı işsizlik oranı açıklanacak
15:30 – (ABD) Haftalık işsizlik maaş başvuruları açıklanacak (Beklenti: 327.000; Önceki: 326.000)
15:30 – (ABD) 4.çeyrek GSYH açıklanacak - öncü (Beklenti: 3,0%; Önceki: 4,1%)
17:00 – (ABD) Aralık ayı bekleyen konut satışları endeksi açıklanacak (Beklenti: -0,5%; Önceki: 0,2%)
20:00 – (ABD) 7 yıllık tahvil ihalesi düzenleyecek
xx:xx – (Çin) Çin piyasaları tatil nedeniyle kapalı olacak
*Beklentiler: Bloomberg’den alınmaktadır

Yazarımızı gün içinde Twitter’da (twitter.com\ozenad) takip edebilirsiniz