Draghi sonrası piyasalar

<ımg hspace="10" vspace="5" src="http://i.bigpara.com/i/55big/eral_karayazici.jpg" align="left">DRAGHI SONRASI PİYASALAR

Piyasalarda geçen haftaya damgasını vuran gelişme Avrupa Merkez Bankasının sürpriz kararları oldu. Pek çok yerde yazılıp çizildiği için tekrar olmaması adına ayrıntılara girmiyoruz.

Eral Karayazıcı
Gedik Yatırım Yurtiçi Satış Müdürü

Özü şu ki başta biz olmak üzere faiz hamlesi ile kısıtlı kalacağını düşünen tüm piyasa aktörlerini şaşırtarak ECB Başkanı Draghi güçlü bir destek paketine imza attı. Hal böyle olunca da ECB kararlarını takiben parite ( EUR/USD ) dışında hiçbir markette beklenti bitti reaksiyonu yaşanmadı.

Parite cephesinde analistler bir noktayı fena atlıyor. Evet Euro bollaşacak, parayı Euro’ya park etmenin ödülü azalacak bu unsurlar Euro’nun değer kaybetmesini gerektiriyor.

Ancak filizlenen büyüme Avrupa varlıklarına Avrupa dışından sermaye akımını kuvvetlendireceği için tahvil ve hisse tarafında pozisyon alacak Avrupa’ya yabancı fonların sermaye girişi de Euro’ya değer kazandırıyor. Euro’nun Temmuz 2012’den bugüne dolara karşı yükseliyor olması tamamen bu akımdan kaynaklanıyor.

<ımg class="yeniImg" border="0" src="http://i.bigpara.com/i/55big/borsalarda_gecen_hafta.bmp">

Geçen hafta hisse marketleri içinde olumlu seyirden aslan payını önceki hafta değer kaybeden gelişen ülke borsaları ve borç stoku yüksek Avrupalılar alırken, BIST görece daha kalender bir performansa imza atarak % 1,4 değer kazandı.
Hafta sonunda görüştüğümüz tüm piyasa katılımcılarına “sence banka endeksi bu hafta ne kadar değer kazanmıştır?” sorusunu yönelttik. Aldığımız yanıtlar % 3-4 aralığında olmalı biçimindeydi.

Gelin görün ki gerçekleşme yüzde yarım oldu..Evet BIST bankacılık endeksi perşembe ve cuma ortaya koyduğu güçlü performans ile ancak haftanın ilk üç gününde kaydettiği kayıpları telafi edebildi.
Başka bir deyişe borsa cephesinde geçen haftayı tribünde geçirenler adına dramatik fiyat değişimleri yaşanmadı. 
 
<ımg class="yeniImg" border="0" src="http://i.bigpara.com/i/55big/090614_grafik1.JPG">
BIST 100   ( günlük veriler )

BIST ‘de değer artışının kısıtlı kalmasında 100 endeksin eylül ve ekim 2013 periyotlarında tepe adresi olan 80.500-600 bandına ulaşmış olması etkili bir faktör. Bugün pusulada yanıt arayacağımız soru; peki şimdi ne olacak 80.600 direnci geçilecek mi yoksa , BIST bir düzeltme sürecine mi girecek ?

Draghi sonrası piyasalar

Alınan kararlar sıradan değil, başta Avrupa tahvil piyasaları olmak üzere pek çok cephede güçlü etkilerini gördük. Ancak fiyatlar görece yukarıdayken geldiği için kutlanışı da kısıtlı kaldı.

Uluslararası piyasaların lideri kabul edilen Dow Jones ( ABD ) endeksinde biz haziran ayı içinde 17.000-17.100 bandının geçilmesinin kolay olmadığı görüşündeyiz.

##$$##

Geçen haftayı 16.924 puanda tamamlayan bu endekste teknik ve takvimsel gerekçeler ile haziran ayı içinde 16.500 puanı hedefleyen ihtiyaçtan bir düzeltme yaşanması olasılığını daha yüksek görüyor,
Önümüzdeki hafta ( 17-18 Haziran ) gerçekleştirilecek FED toplantısının bu yönde bir eğilime yerinde bir gerekçe olabileceğini düşünüyoruz.

Haziran ayında Borsa İstanbul 

Borsa İstanbul cephesinde ise gözler 24 Haziran tarihli TCMB toplantısında olacak. Avrupa’dan gelen güçlü adımlar bizim Merkez Bankası’nın 1 puan kadar faiz indirmesi ihtimalini arttırdı.

Bu beklenti de ( gerçekleşene kadar ) BIST için yurt dışından gelebilecek bir satış dalgasına karşı hava yastığı ( koruyucu ) misyonu göreceğe benziyor.
Başka bir deyişle geçen haftayı 80.400 puanda tamamlayan Borsa İstanbul’da TCMB beklentisi aşağı yönlü risklerin 78.000 puan ile kısıtlı kalmasını sağlamaya aday görünüyor.

Ya yukarı yönlü marj ?

Biz ocak ayından bugüne savunduğumuz yılın ikinci yarısında asgari 85.000 puana kadar yükseliş yönündeki beklentimizi koruyoruz. ( İlgi duyan okurlar www.gedik.com/pusula adresinden eski yazılarımıza ulaşabilir ) 

Yaz döneminde Borsa İstanbul için bir aşırılaşma adresi olarak değerlendirilip güçlü bir düzeltmeye adres teşkil edebilecek adresin 86.000 – 87.000 bandı olduğu görüşündeyiz. Ancak endeksin bu aşırılaşma adresini haziran ayı içinde test etmesi bizim için sürpriz olur.

Bu hedefe yönelik bir ataktansa biz haziran ayının devamının 78.000 – 82.000 bandında ılımlı endeks ve güçlü hisse bazı hareket ekseninde ( nisan ayının ikinci yarısını anımsatan biçimde ) geçmesi olasılığını daha yüksek buluyoruz.

Strateji

Borsada hisse seçiminin önemi her zaman yüksektir. Ancak biz önümüzdeki haftalarda daha da artacağı görüşündeyiz.

Bir tarafta TCMB beklentisi diğer tarafta yurt dışında çok uzaklarda olmadığını düşündüğümüz geleneksel bir düzeltme riski kısa vadeye yönelik olarak Borsa İstanbul’da karar alınmasını ve strateji oluşturulmasını güçleştiriyor.

Bununla birlikte endekse göre iskontolu kalan ve pozitif beklentiye sahip şirketlerden oluşan bir yapı ile hisse senedine ayrılan portföylerde % 50 – 65 arası ağırlıkla pozisyon taşınabileceği ve BIST 100 endeksinde 78.000 puana bir geri çekilme yaşanması durumunda ağırlığın arttırılabileceği görüşündeyiz.

USD/TRL

Bu cephede yılın ikinci yarısına yönelik olarak aşağı yönlü hareketin 1,95 seviyesine kadar sürebileceği yönündeki görüşümüzü koruyoruz.

Geçen hafta 2,1275‘e kadar atak yapan ve devamında Avrupa’dan gelen haber akışı ile değer kaybederek haftayı 2,08’in altında tamamlayan USD/TRL’de yakın vade adına 2,0650 seviyesini güçlü ve etkili olabilecek bir destek seviyesi olarak görüyoruz.

Bu durumda 2,0650 desteğinden USD’ye yatırım yapılabilir mi ?

Orta vade için erken olduğu ve yılın ikinci yarısında daha cazip fırsatlar doğabileceği görüşündeyiz. Ancak kısa vade için iddialı bir öngörümüz yok. 2,03 ve 2,00 ara destekleri de test edilebilir mi yoksa 2,0650 desteği ibreyi yeniden yukarı çevirir mi hep birlikte izleyerek göreceğiz.

Ukrayna faktörü bir tehdit mi ?  

İki hafta öncesine kadar Ukrayna’nın doğusundaki çatışmalar ve Rusya’nın Kırım’da olduğu gibi bu bölgeye askeri müdahalede bulunması riski piyasalar için en ciddi tehdit boyutundaydı.

Ukrayna’da sular durulmadı, çatışmalar sertleşerek sürüyor. Rusya’dan ise çıt çıkmıyor. Merak ettim, neler oluyor fırtına öncesi sessizlik midir bu yoksa örtülü bir uzlaşma mı var ABD ile Rusya arasında diye bu tür durumlarda hep tahminlerinden yararlandığım diplomat bir dostuma sordum. İlgi çekici bulduğum bu değerlendirmeyi sizlerle de paylaşmak istedim.

İşte dostumun yanıtı ; “ Rusya bence sertleşmeyecek.Bak Obama'da doğu Avrupa turuna çıktı. Polonya'yı Ve diğer güneydoğu Avrupa ülkelerini kuvvetlendirecek NATO. Hatta baltık cumhuriyetlerine de el atacak. Tabi bu bir blöf...

Rusya durursa, ABD de (ve NATO yani) Polonya da duracak. Rusya'nın en istemediği şey, dibinde bir NATO. Ukrayna'nın doğusunun Rusya’ya jeo-strateji anlamında bir faydası yok. Kırım ayrı konu. Orada olan oldu; Batı bunu hazmedecek. Rusya da Polonya'yı hazmedecek. Bu aynı bizim küçükken oyunlardan önce oynadığımızaldım, verdim, ben seni yenmeye geldim oyunu gibi bir şey. Her seferinde bir adım atılır, karşılığında bir adam alınırdı. Rusya ile ABD'nin oynadığı da aynı şey. Kırım'ı aldım; ben de Polonya'yı aldım.

Öte yandan, Rusya yanlış ata oynadı. Bu olaylardan evvel, yeniden dünyayı 2 kutuplu hale getirmişlerdi. Ağırlıkları vardı, batı dünyası üzerinde etkiliydi. Putin'in dediği dinlenirdi, Batı tarafından dahi. G-8'de vardı. AB içinde bile vardı. Batılı liderlerle diyalogu vardı. Dünya politikalarını birlikte belirliyorlardı. Şimdi ne oldu? İzole oldu. Artık Batı üzerinde o eski nüfuzu yok. Soğuk savaş dönemine geri dönüldü neredeyse. Eski doğu bloğu ülkelerine ağabeylik etse ne olur? Artık dünyayı yöneten Büyükler Kulübü içinde değil!

Ruslar Çin'e özeniyorlar; Batı sistemine özeniyorlar. Ekonomik sıkıntı içindeler, asıl parayı kimden kazanacaklar? Kimle birlikte kazanacaklar? Batı ile. Artık onlar olmazsa, ne yapacaklar ? İzole de oldular. Ağabeylik ettiği ülkelerin hepsi mali açıdan zayıf ve Rusya’nın eline bakıyor. Yaptırımlar da oldukça zarar verdi Rus ekonomisine. Yakında çözülmeler de başlar, ki normaldir.

3 -5 ay önceki Rusya olmak istiyorsa (o Suriye meselesinde vs ağzının içine bakılan, sözü referans alınan, çekinilen) bu işi fazla ileriye götürmeyecek; zamanla uzlaşacak Batı ile. Kırım da yanına kar kalacak. Bir de ehh işte, lütfedip, olayı tatlıya bağladık olacak. Daha ne? Bundan iyisi Şam'da kayısı.”


Haftaya pazartesi görüşmek dileği ile @eralkarayazici