Piyasalar 24 Şubat Virajını Dönebilecek mi?

<ımg class="yeniImg" border="0" hspace="10" vspace="5" src="http://i.bigpara.com/i/55big/eral_karayazici.jpg" align="left">Yatırımcıların beş büyükleri dolar, borsa, euro, tahvil ve altının ailece değer kaybettiği bir haftayı geride bıraktık. Bugün pusulada yeni hafta borsada nelere gebe, altın ve dolarda düşüş sürecek mi sorularına yanıt arayacağım.

Eral Karayazıcı
Gedik Yatırım Yurtiçi Satış Müdürü
ekarayazici@gedik.com

Yunanistan odaklı haber akışı ile hop oturup hop kalktığımız haftada dolar, euro ve gösterge tahvil fiyatı % 0,2 borsa % 0,3 gerilerken altın ( TL bazında ) % 2,4 değer kaybetti.

24 Şubat Virajı

TCMB ne yapar ? Açıkçası beklentim hem politika faizinde hem koridorda 50 baz puan indirim. Bu yönde bir kararın borsa üzerinde pozitif döviz üzerinde nötr etki göstermesini beklerim.

Ancak asıl yanıt aramamız gereken soru, TCMB ölçülü bir adım atarsa ( veya pas geçerse ) siyasi cenahtan tepki gelir mi ve bunun piyasa etkisi ne olur?

Pas geçme ihtimali düşük. Ölçülü bir adımın da siyasi cepheden eleştiri alması kaçınılmaz. Burada önemli olan agresif eleştiri mi yoksa desibeli görece düşük bir eleştiri mi duyacağız?

Geçen hafta da paylaştığım üzere Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yiğit Bulut TCMB ‘nin 0,50 puanlık indirim alanı olduğunu ifade ederek beklentilerinde bir törpülenme olduğuna işaret etmişti.

Bu açıklamadan hareket ile ben siyasi cenahtan agresif tepkiler yerine, görece düşük desibelde tepki ve eleştiriler geleceğini, yurtiçi piyasaların 24 şubat virajını hasar almadan atlatabileceğini tahmin ediyorum.

Ama asıl sınav yurtdışında. Salı günü 17:00 de ABD Merkez Bankası Başkanı Yellen senatoya sunum yapacak ve finalde basın mensuplarının sorularını yanıtlayacak.

Bu cepheden kaçın FED faizleri haziranda arttıracak fay hattını tetikleyen bir mesaj çıkarsa işte o viraj çok daha keskin ve piyasalar üzerinde hissedilir etkilerini ( altın ve borsa için negatif dolar için pozitif euro için nötr ) görürüz.

Peki Yellen nasıl bir mesaj verir ? Doğrusu ben dengeli bir değerlendirme ihtimalini daha yüksek buluyor, bu virajın da hasar almadan atlatılabileceğini düşünüyorum.

Altında hüzün kalıcı mı?

Altın ve ABD tahvil piyasaları 3 haftadır eyvah FED motivasyonu ile negatif bir eğilim gösteriyor.

Bu periyotta ons 1307 dolardan 1200 dolara gram fiyat 101 TL den 94.8’e geriledi. Yukarı yönlü tepkiler elbette gelebilir ancak güçlü bir atağa dönüşmesi Yellen’ın Salı günü net güvercin olması ile mümkün.

Bu nedenle 96.5 ve 98 TL dirençlerine sahip olan gram altında yılın ilk yarısı içinde 90 TL ‘yi risk alınabilecek bir destek 80-85 TL bandını çekici bir alım fırsatı olarak görmeye devam ediyor, bu cephede alım için acele edilmemesini daha doğru buluyorum.

Ons tarafında 1150-1160 bandının en azından tepkilere adres teşkil etme şansı olan bir adres 1100-1110 bandının ise risk almaya değebilecek kısa vadeli bir aşırılaşma noktası olduğunu düşünüyorum.

Gümüş içinse 14,5 doların güçlü bir destek 13,5 dolar seviyesinin ise en azından kısa vadeli taban adresi olma şansına sahip bir adres olduğu görüşündeyim.

Hemen her yazıda paylaştığım üzere gerek altın gerek gümüşte güçlü bir rallinin FED faiz arttırmaya başladıktan ( beklenen kötü haberin gerçekleşmesini takiben ) sonra yaşanacağını tahmin ediyor,

Bu nedenle altın & gümüş ikilisini yılın ilk yarısında al tut yerine kısa vadeli al-sat hamlelerine daha elverişli buluyorum.

Dolar düşemiyor mu, yükselemiyor mu?

İnanın bu soruya vereceğiniz yanıt doların kısa vadeli seyrine ilişkin en güçlü ipucunuz olacak. Çünkü yükselemeyen finansal ürün düşeceğine, düşemeyen finansal ürün yükseleceğine işaret eder.

Geçen haftanın teması sertleşen Yunanistan – AB pazarlığı bir restleşmeye döner mi odağındaydı. Nitekim ön uzlaşma Avrupa piyasaları kapandıktan sonra ABD işlemleri devam ederken geldi.

Karar uyarınca haftanın ilk günü Yunanistan, mali programın 4 ay uzatılması karşılığında yapacağı reformların listesini Troyka kurumlarına (AB Komisyonu, Avrupa Merkez Bankası ve Uluslararası Para Fonu) sunacak.

Denetleyici kurumlar Yunan hükümetinin reform taahhüdünü yeterli görürse Euro Bölgesi maliye bakanları, mali programın uzatılmasına nihai onayı verecek. Görünen o ki bu film hafta içinde mutlu sonla tamamlanacak ve piyasa gündeminden çıkacak.

Yurtiçinde siyasi cepheden yurtdışında da Yellen’dan 24 Şubat virajını keskinleştirecek açıklamalar gelmediği takdirde ben USD/TRL’de 2,4750 seviyesinin yukarı geçilmesinin kolay olmadığını, 2,36 ‘ya kadar sürebilecek geri çekilme riskinin de varlığını korumaya devam ettiğini düşünüyorum.

2,90 seviyesinde major bir dirence ve 2,65-2,70 bandında güçlü desteğe sahip olan EUR/TRL için çok soru geliyor.

Geçen ay bu cephede yaşanan değer kaybı aşırılaşınca ön plana çıkarmış 2,6750- 2,70 bandını risk almak için uygun bulduğumu paylaşmıştım. Cari değer olan 2,80 iskonto içermiyor ve alım yönünde işlemler için güvenli değil.

Bununla birlikte piyasalar Yellen virajını döner ve önümüzdeki 3 hafta yurtdışında pozitif iklime sahne olursa EUR/TRL ‘nin USD/TRL ‘den daha düşük risk içerdiği başka bir deyişle daha az değer kabına sahne olabileceği de bir gerçek.

Borsa İstanbul

Geçen haftayı dünya borsaları ortalama % 1 değer artışı ile noktalarken Borsa İstanbul’da negatif ayrışma sürdü ve BIST 100 endeksi haftayı % 0,3 kayıpla 85.488 puanda tamamladı.

<ımg class="yeniImg" border="0" src="http://i.bigpara.com/i/55big/23022015_tablo1.jpg">

Yılbaşını referans alırsak geride kalan 7 haftada dünya borsaları ortalama % 7 yükselirken BIST izlediğim öncelikli 21 hisse marketi içinde kısıtlı da kalsa değer kaybeden tek endeks oldu.

Bu tablo petrolden kaynaklanmıyor. Evet brent şubat ayında 50 dolardan 60 dolara yükseldi Ama yılbaşında da 57,5 dolardan işlem görüyordu. Başka bir deyişle petrol yılbaşı değerine çok yakın ama BIST diğer borsalara kıyasla % 7 kadar aşağıda.

Gerek TL gerek tahvil gerek hisse cepheleri ile yurtiçi piyasalarda yaşanan belirgin negatif ayrışmanın tek nedeni içerideki faiz tartışmaları.

Geldiğim noktada bu tartışmaların görece vites düşürmüş olması ve BIST’in diğer borsalara kıyasla ucuz kalması Borsa İstanbul’da pozitif senaryoların şansını yükseltiyor.

Yurtiçinde faiz veya muadil bir konuda yeni gerilimlere sahne olmazsak ben Borsa İstanbul’da mart geneline de yansıyabilecek belirgin bir pozitif ayrışma marj & alanı oluştuğunu düşünüyorum.

Bu nedenle 24 Şubat virajlarının ( TCMB ve FED ) dönüleceği varsayımı altında 17-18 Mart tarihli FED toplantısı arifesine kadar olan kesitte ( önümüzdeki 3 hafta ) BIST 100’de 91.000 puana yönelim mümkün.

Borsa için her fırsatta yinelediğim 85.000 BIST 100 için ucuz 93.000 normal 78.000 çok ucuz hisse fiyatları içeriyor görüşü geçerliliğini koruyor. Peki hangi sektör daha cazip?

Her ne kadar sanayilere kıyasla % 5 kadar daha iskonto barındırsa çok daha çekici hale gelecekse de cari değerler ile de daha tercih edilir bulduğum bankacılık sektörünün yukarı yönlü bir seyahate başrol oyuncusu olabileceği görüşündeyim.

Grafiği büyütmek için grafiğin üzerini tıklayın...

<ımg border="0" src="http://i.bigpara.com/i/55big/23022015_grafik1.bmp">

Yukarıda yer alan grafikte görebileceğiniz üzere gerek geride kalan 5 yıl referans alındığında gerek mali değerlemeler itibarıyla BIST’de bankalar ucuz ( 2015 kar tahminlerine göre 8-9 F/K ) fiyatlardan işlem görüyorlar.

Bu işin çok ucuzu nedir derseniz 4 hafta önce 178.000 puan olan BIST Banka endeksi cari değeri olan 158.000 puandan bir bu kadar daha değer kaybı yaşar ve 140,000 puan civarına gerilerse işte o zaman çok çekici bir alım fırsatı oluşmuş olur.

Başka bir deyişle ben BIST Banka endeksi adına 158.000 puanın ucuz, 140.000 puanın çok ucuz hisse fiyatlarına işaret ettiği görüşündeyim.

Peki banka hisseleri çok ucuz fiyatlara geriler mi ? Yakın vadede olasılığı düşük olmakla birlikte yılın ikinci veya üçüncü çeyreği içinde yurtdışında “ kaçın FED faiz arttıracak “ fay hattı harekete geçerse mümkün.

Yakın vade adına bu riskin realize olması için ya Yellen’ın Salı günü bir panik atağı tetiklemesine ( olasılığı düşük ) veya hafta sonunda bir banka ile ilgili medyada yer bulan sosyal medya kaynaklı iddiaların ciddiye alınmasına neden olacak haber akışına ihtiyaç var.

Bir borsanın ucuz olması ona yükseliş potansiyeli sunar ama yükseliş garantisi sağlamaz. Ucuz kalma nedenlerimizi ortadan kaldırmaz hatta yenilerini ilave edersek uzun süre ucuz & çok ucuz bandına da hapsolabiliriz. Bu uç risklerin realize olmayacağını varsayarak şimdi yukarı yönlü potansiyeli tartışalım.

Bankaların 2015 yılında 2014’e kıyasla karlarını % 10 kadar artırması bekleniyor. Daha çok kar eden daha çok para eder kuralından hareket ile ben BIST Banka endeksinin önümüzdeki 12 ay içinde 200.000 puana ulaşma potansiyeli taşıdığını düşünüyorum.

Kesin mi ? Keşke öyle garanti bir reçete olsa. Yıllardır pusulada fiyat değişkenliği gösteren finansal ürünleri değerlendiriyor şurayı kırarsa buraya çıkar kiremit analizinden uzak durup ne olursa risk almaya ne kadar değer sorusuna yanıt üretmeye çalışıyorum.

Bu bakıma beklenti, tahmin ve değerlendirmelerin iddia içermediğinin bir kez daha altını çizmekte yarar var.

Pusula idare eder de ben okumayı sevmiyorum diyenlere iyi haber. Artık her pazartesi saat 17:40’da haftanın açılışını değerlendirmek üzere TRT Türk’te Gülçin Üstün Can’a konuk olacağım.

Kar veya zarara neden olan şey fikirler değil, kararlardır. Tüm okurların doğru kararlar alması ve bir sonraki pusulada yeniden görüşmemiz dileği ile...

Anlık – Günlük Değerlendirmeler

Genel stratejiye yönelik görüşlerimi her pazartesi BIGPARA ‘da yayınlanan köşe yazım pusula ile okurlara aktarırken, haber akışına bağlı anlık değerlendirmeleri & günün içindeki seyre yönelik tahminlerimi twitter adresimde (@eralkarayazici) düzenli olarak paylaşıyorum.