Türkiye ekonomisi nereye koşuyor?

30.08.2015
Eral KARAYAZICI
Ağustos ayı dünya borsalarının toplu halde dayak yediği bir seyre sahne oldu. Ay ortasında Çin kaynaklı çalkantı geçen hafta yerini bir dengelenmeye bıraktıysa da, kafalar hala karışık

Bugün pusulada Çin gerçek bir krizin tetikleyicisi olabilir mi, FITCH 18 Eylül’de görünümü negatife alırsa ne olur ve gerek yurt içinde gerek yurt dışında en kötü geride mi kaldı yoksa bir ekonomik krize mi gidiyoruz sorularına Abidin ile yanıt arayacağız. 

Abidin bir hayal kahramanı. 30’lu yaşlarda, tasarruflarını verimli bir şekilde değerlendirmeye çalışan ama zarar etmekten çok korkan ihtiyatlı bir karakter. Beni gereğinden fazla iyimser bulanları temsilen belirli aralıklarla PUSULA’ya konuk olacak.

Haberin Devamı

Türkiye ekonomik krize girebilir mi?

2009 yılından bugüne ihtiyatlı analistlerin kriz uyarılarına karşı çıkıyor, Türkiye’de ve dünyada neden kriz olmayacağını savunuyorum. Krizden kastım finansal piyasalardaki çalkantılar, geçici med – cezirler vs değil. Çünkü benim krizden anladığım bu değil.

Türkiye son lokal krizi 2001 yılında, global krizin sert yansımalarını 2008-2009 döneminde yaşadı. 2009 ilk çeyrekte ekonomi % 14 daraldı. Yüzbinler işsiz kaldı, binlerce firma iflas etti.

Son haftalarda Türkiye’de yeniden bu konu tartışılmaya başlandı. Ekonomide ve finansta zamanlama her şeydir. Bugüne kadar kriz tahmini gerçekleşmeyenler pardon dahi demezken, ben de kimseden aferin almadım. Gerçek bir ekonomik kriz öyle kolay kolay çıkmaz. Çıktı mı da taş üzerinde taş kalmaz.

2016 yılı ihtiyatlı analistler ile son randevum olsun. Ne Türkiye ekonomisinde ne dünyada 2016 yılında da ekonomik kriz beklemiyorum. Sonrası için şu aşamada bir şey söyleyemem.

2001-2013 döneminde büyük gelişme kaydeden Türkiye ekonomisi son 2 yılda lokal nedenlerle ciddi irtifa kaybı yaşadı. Ancak hem öncesinde kat edilen yolun katkısı ile hem de dışsal iklimin avantajı ile bugüne kadar ekonomik krize sürüklenmedik.

Haberin Devamı

Daha ne olsun dolar 2,92 diyenler sanırım hiç kriz yaşamadılar. Son 2 yılda benzer ülkelerde ortalama % 45 yükselen USD Türkiye’de lokal etkenler ile % 63 yükseldi.

Güven sarsıldı, büyüme dinamizmi sekteye uğradı. Özel sektörün borçluluk oranı artış kaydetti. Bunları görmüyor değilim. Zaten bunlar yaşanmasa borsada da fiyatlar bu kadar iskontolu olmazdı.

Bu durumu binada oluşan tahribata benzetebiliriz. Taşıyıcı duvarlarında çatlak oluşan bir bina durduk yere yıkılmaz. Bunun için deprem gerekir. Depreme neden olacak veya olmasını engelleyecek faktör dış iklimdir.

Önümüzdeki yıl dış iklimde bozulma beklemiyor aksine bir önceki pusulada paylaştığım gerekçeler ile gelişen ülkelere sermaye akımının kuvvetlenmesini, bunun da Türkiye ve benzer ülkelerde ciddi bir rahatlamaya neden olmasını bekliyorum. Anlayacağınız yaraları sarmak duvardaki çatlağı gidermek için önümüzde paha biçilmez bir fırsat var.

Oh ne güzel 5 ayda bir seçim yapmaya devam sonucu çıkmasın bu yazdıklarımdan. Aksine zaman kaybediyor ve her geçen çeyrek 2018-2019 döneminde gerçek bir kriz ile karşı karşıya kalma riskimizi arttırıyoruz.

Türkiye ekonomisini bir uçağa benzetirsek 6 yıldır denizin üzerinde yol alıyoruz. Önümüzdeki 2 yılda kaybettiğimiz irtifanın en azından 1/3’ünü geri alamazsak işimiz hiç kolay olmayacak. Çünkü 2018-2019 perdesinde denizin değil kayalıklarla kaplı dağların üzerinde uçacağız.

FED faiz arttırıyor, Yunanistan yalpalıyor, Çin hapşırıyor gibi manşetler piyasalarda geçici çalkantılara neden olur. Hele FED sevinç gözyaşıdır. Önceki hafta Çin menşeli panik atak dünyanın resesyon korkusuna yönelik küçük bir prova, bana sorarsanız yanlış alarm ziliydi.

Dünyada bugün beğenilmeyen ılımlı büyüme yerini 12-18 ay süreli gerçek bir resesyona bıraktığında işte bu gerçek bir krize neden olabilecek depremdir. Ben bunu 2018-2019 döneminde bekliyorum. Çürük elmalar çakılacak birkaç ülkenin nakavt olması kaçınılmaz olacaktır.

Haberin Devamı

Çünkü dünya genelinde resesyon perdelerinde risk alma cesareti uzun soluklu olarak dibe vurur. Bugün kabuk bağlayan yaralar basınçla bir bir gün yüzüne çıkar.

Türkiye 7 Haziran seçimlerini yineleyerek bu zorlu parkura hazırlıkta 6 ay zaman kaybetti. Önümüzdeki 24 ay lokal çalkantılar ile geçmeye devam eder Türkiye kaybettiği irtifanın bir bölümünü geri kazanamazsa 2001 şiddetinde olmasa da ( çünkü kamu borç sorunu yok ) ½’si ölçeğinde gerçek bir kriz ile karşı karşıya kalabilir.

Bu konuya güncel tartışma başlığı olduğu için girdim. 2016 sonuna kadar parkuru güvenli buluyor, kriz çıkar mı sorusu için erken olduğunu düşünüyorum. Ya Çin ?

Çin borsası geçen yıl 2050 puandaydı. 2 ay önce 5200 puana kadar yükselerek bir balona dönüştü. Her balon gibi de patladı ve geçen hafta içinde 2.850 puana kadar geriledi. Bu infilak Çin’in kısıtlı devalüasyonu ile birleşince bir panik atağa neden oldu ve bence geride kaldı.

Çin ekonomisinde elbette sorunlar var. Ancak bence ne lokal şartları ne de dünyanın iklimi bir kriz riskine işaret etmiyor. 

Biz piyasalara dönelim ve ABİDİN ile devam edelim. 

SONBAHARDA PİYASALAR

ABİDİN – Velev ki bu kez yanıldın ve 2016 dünyada ve Türkiye’de pozitif geçmedi. Kriz alarmı veren saatler bu sefer doğruyu gösterdi. 2001 gibi bir kriz çıkarsa borsa ne kadar düşer?

EK –  2015 ikinci yarısı itibarı ile benim değerlemelerime göre BIST 100’de 90.000 puan ucuz 80.000 çok ucuz 70.000 aşırı ucuz fiyatları içeriyor. Gerçek bir ekonomik kriz yaşanırsa borsanın % 45 kadar değer kaybederek 48.000 puan civarına gerilemesi beklenebilir.  

ABİDİN – Bak gördün mü daha hala şartlar tasarruflarda hisse senedine yer vermeye uygun diyorsun, dalga mı geçiyorsun ? 

EK – Kriz riski her zaman olacak. Geride kalan 6 yılda da vardı önümüzdeki 60 yıl boyunca da olacak. Ben 2018 öncesinde kriz riski görmüyorum. Velev ki oldu diyen sensin. O zaman yapacağın şu; bugün hisse senedine yatırım yapabilirim diye düşündüğün kapitalin ½’si ile bunu gerçekleştirirsin. Bir kriz gerçekleşirse paranın diğer yarısı ile 48.000 civarı endekste bir o kadar daha alım yaparsın. Kriz çıkmazsa var olanların primi ile yetinirsin.  

ABİDİN- Hadi düştü orda da kaldı, deli miyim kriz çıkarsa niye daha fazla hisse senedi alayım ?

EK – Abidin kriz paranoyası sarmış seni. Bu kadar korkma. Her kriz yeni zenginler & fakirler yaratır. Ekonomi dibe vurduğunda ertelenen talebin de devreye girmesi ile hızla toparlanır. Bunun tek istisnası kamu borcunun yüksek olması ve sert tasarruf reçetelerinin uygulanmasıdır. Türkiye’nin kamu borcu son derece düşük bu nedenle Yunanistan’ın durumuna düşmesi mümkün değil. Ortak olduğun şirket batmasın yeter. 

Kaldı ki kriz bile çıksa sen panik olup çok ucuza aldığın hisseleri yok fiyatlara satmazsan para değil zaman kaybedersin. 3-4 yıl içinde hisse senetleri yeniden normale yakın değere yükselir.

ABİDİN – Ben de 2018’e kadar beklerim o zaman

EK – Bir kere 2018-2019 döneminde kriz çıkacağı yönünde bir garanti yok. Aksine bence Türkiye’nin önümüzdeki 2 yılda yaralarının bir bölümünü sararak bu kayalık bölgeyi bir kazaya konu olmadan atlatması olasılığı halen görece daha yüksek. 
Öte yandan sakın ola 48.000’e şartlama kendini. 2 sene sonra şirket öz-sermayelerindeki artış nedeniyle bugünün 48.000 endeksinin karşılığı 60.000 olur. 

ABİDİN-  Peki bay pusula son yazında 2016 yılında dış rüzgarın katkısı ile BIST 100’de % 25 – 60 arası BIST Banka endeksinde % 50 – 100 arası yükseliş potansiyeli olduğunu ifade etmişsin. Neden bu kadar bankalara taktın ?

EK- Çünkü reel olarak bankalar 2008 mortgage krizindeki fiyatlarına yaklaştı. 2008 sonunda borsada işlem gören 6 büyük bankanın öz-sermaye toplamı 50 milyar TL iken borsa değerleri  33,5 milyara kadar düşmüş oradan 1 yılda 103 milyar TL’ye yükselmişti. Şu anda 6 büyük bankanın öz-sermaye toplamı 136 milyar, piyasa değerleri 114 milyar TL.

Bir ülkenin tüm riski bankalarının sırtındadır. Risk arttıkça baskıyı en çok bu cephede hissetmemiz çok normal. Riskler yumuşadıkça veya risk alma cesareti yükseldikçe de en büyük değer artışı bu sektör hisselerinde gerçekleşir.

Fiyatların yükselmesi için her şeyin iyi olmasına gerek yoktur. Şartlar çok iyiyken aldığın hisse senetlerinin değeri şartlar çok iyiden iyiye indirgendiğinde aşağı gelir. Şartlar çok kötüyken aldığın hisseler hava kötüye terfi ettiğinde prim yapar.

Yatırım kararları güncel duruma göre değil, gelecekte ne yönde değişeceğine ilişkin beklentilerle alınmalıdır.

ABİDİN-  Anladık da ne zaman ? Kaç aydır aynı şeyi söylüyorsun kabak tadı verdi…

EK- Abidin banka fiyatlarının artmaması hatta daha da geri esnemesi çok ucuz – aşırı ucuz hattında dalgalanması çok ucuz oldukları gerçeğini değiştirmiyor. Türkiye cumhuriyet tarihinde ilk kez seçimleri yinelemek zorunda kalırken, terör almış başını giderken ne olmasını bekliyorsun ?

FED ‘den faiz adımı da halen gelmedi. Bu faktör ufuktaki kötü haber olarak tüm gelişen ülkelerde baskı yaratıyor.

Bu nedenle 1- 3 ay diye değil 9-12 aylık bir pencereden bakman gerekir. Olağan şartlarda 6 ay sonra her iki faktör de geride kalmış olacak. Önceki pusulada paylaştığım gerekçeler ile FED paranoyası geçtikten sonra gelişen ülkelerde asgari 12 ay süreli ralli bekliyorum.

ABİDİN – İyi o zaman 60.000 puana düşünce biraz borsa oynayayım mı ?

EK- Bence geçen hafta Dow Jones endeksinde 15.370 ile ve seçim öncesi olağan dışı bir gerilim yaşanmadıkça 69.700 ile BIST ‘de en kötü geride kaldı. Gerek FED, gerek IŞİD’e yönelik risklerin % 4-5’lik geçici med – cezirlerden öte etki göstereceğini sanmıyorum.  
Sen önce kafa yapını / bakış açını değiştir. Borsaya para yatırma, borsada oynama. Beğendiğin & güvendiğin şirketlere çok ucuz – aşırı ucuz arası değerlerden, değerini bulduğunda satmak üzere ortak ol. Oyunu kumda oyna.

ABİDİN-  Anlat anlat heyecanlı oluyor, hadi 17 Eylül’de FED’i atlattı piyasalar 18 Eylül’de de FITCH var.

EK- FITCH 18 Eylül’de görünümü negatife alırsa sürpriz olmaz ve bence etkisi kısıtlı & geçici negatif olur. Kimse Türkiye harika gidiyor diye düşünmüyor ve Türk varlıkları harika fiyatlardan işlem görmüyor. Özetle olası görünüm değişikliği bence büyük ölçüde fiyatların içinde. 

Fiyatların yeni düşükler görebilmesi için şartların daha da kötüye gitmesi lazım. Malumun ilanı fiyatlarda kalıcı ve önemli bir etki göstermez.

ABİDİN – Bu hafta ne bekliyorsun ?

EK – Gelişmiş ülke borsalarında bozulma olacağını sanmıyorum. Türkiye’nin de dahil olduğu gelişen ülkeler negatif ayrışabilir mi ? Bu sorunun yanıtı ABD verilerinde gizli. Hafta boyu çok önemli datalar açıklanacak. 

Bu veriler beklentilerin üzerinde güçlü çıkarsa 17 Eylül’de FED faiz artırımını başlatabilir duygusu ile ölçülü bir negatif ayrışma yaşayabiliriz. Yok veriler beklentiye paralel veya hafif altında kalırsa BIST 100 endeksi 77.000 civarına yönelebilir. 

ABİDİN – Ben kısa vade ile ilgileniyorum. Borsa seçim öncesi en fazla ne kadar düşebilir ne kadar yükselebilir ?

EK - Piyasa siyasi tıkanıklığın fiilen aşıldığını gözleri ile görmedikçe yukarı yönlü marj da kısıtlı görünüyor. Bu bakıma neresi aşılamaz diyorsan seçim öncesi 79.000 belki sürpriz şekilde 85.000 denenebilir. Ötesi hele FED de geride kalmadıkça sürpriz olur.

Aşağı yönlü marjı ise FED, IŞİD gibi risklere bağlı olarak 70.000 puan civarı ile kısıtlı görmeye devam ediyorum.

ABİDİN- Borsa dışında sence nereye yatırım yapılabilir ?

EK – Türkiye tahvilleri. Tercihen de 10 yıl vadeli olan. Korkma buraya para yatırırsan 10 yıl beklemen gerekmiyor. İkincil piyasada her zaman satabiliyorsun. 10Y TR tahvilin faizi geçen hafta % 10,26 idi. İçsel ya da dışsal bir nedenle % 10,75 civarına gelirse bence risk almak için yeterince cazip olur. Yılbaşında 10Y tahvilin faizi % 8 ‘idi.

Riskten kastım Türkiye’nin borcunu ödememesi değil. Bence bu tarafımız son derece sağlam. Sen aldıktan sonra faiz daha da yükselirse ikincil piyasada anaparadan zararın olur tahvilin fiyatı düşer.

Ama benim beklediğim gibi 2016 yılında gelişen ülkeler rallisi yaşanırsa 10Y tahvil faizi % 8,5’e kadar gerileyebilir ki bu sana normal fonlama getirisinin yanında ilave % 15 kazanç sağlar.

ABİDİN- Dövize ne diyeceğin belli altın için ne düşünüyorsun ?

ABD para birimi FED faiz arttıracak beklentisi ile 2 senedir dünya genelinde değer kazanarak ortalama % 45  ( Türkiye’de % 63 ) yükseldi.

Hemen her fırsatta söylediğim üzere FED’in ilk faiz artırımını gerçekleştirmesini takiben ( 3 – 9 ay içinde ) doların diğer para birimlerine karşı % 15 kadar değer yitirerek bu primin 1/3’ünü geri vermesini bekliyorum. FED’in hamlesi geciktikçe bu senaryo da öteleniyor.  
Ayrıca lokal nedenler ile Türkiye’de dolar ve euro sırf 2015 yılında dünya ortalamasının % 5 ile % 12 arası değişen oranlarda üzerinde seyrediyor.

Şu anda da bu oran % 10,5 ‘de. Siyasi tıkanıklığın aşılması durumunda % 5 - 7 arası oranda TL prime aday. Her ne kadar FED beklentisi ( gerçekleşene kadar ) ABD para birimini aşağı yönlü hareketlerden korusa da dünyada da artık doların kat edebileceği yolun % 5’lerle kısıtlı kaldığını düşünüyor, bu rus ruletini güvenli bulmuyorum.

Yatırım için üçüncü tercihim altın. 2011 yılında 1920 $’ı gören eski şampiyon 4 senedir değer kaybediyor. Yurtiçinde dolar yükseldiği için gram fiyata bu düşüş fazla yansımadı. Halkımız altın yerinde sayıyor diye düşünüyor. Oysa dolar bazında % 40 değer kaybetti.
Önümüzdeki aylar içinde eyvah FED duygusu ile son bir savrulma daha yaşayarak 1,000 $ civarına gerilerse bence yatırım & risk almak için cazip olur.

Çünkü FED’den beklenen kötü haber geldikten sonra altında rahatlama ve uzun soluklu bir ralli bekliyorum.

Gram fiyatta 108-110 TL üzeri yakın vadede zor görünüyor. Ama 2016 içinde bu seviyeyi aşması muhtemel. Bu cephede 95 TL’yi risk alınabilir adres olarak görüyor, 85 – 90 TL bandını çok daha güvenli & çekici buluyorum.

Tüm okurların 30 Ağustos Zafer Bayramını kutlarım, haftaya görüşmek dileği ile...

Anlık – Günlük Değerlendirmeler

Hafta içi her gün 14:10’da CNBCE, pazartesi günleri 17:40’da TRT Türk ve diğer günler 17:45’de Kanal B’de piyasaları değerlendiriyor, genel stratejiye yönelik görüşlerimi pazar günleri 23:00’da BIG PARA ‘da yayınlanan köşe yazım pusula ile okurlara aktarırken, haber akışına bağlı anlık tespitlerimi ve günün içindeki seyre yönelik tahminlerimi twitter adresimde ( @eralkarayazici ) paylaşıyorum. 

  • BIST
  • DOLAR
  • EURO
  • ALTIN
9.770 Değişim: 0,49% Hacim : 17.996 Mio.TL Son veri saati : 10:41
Düşük 9.735 25.04.2024 Yüksek 9.785
Açılış: 9.754
32,5738 Değişim: 0,10%
Düşük 32,4792 25.04.2024 Yüksek 32,6046
Açılış: 32,54
35,0189 Değişim: 0,55%
Düşük 34,7916 25.04.2024 Yüksek 35,0375
Açılış: 34,8286
2.431,73 Değişim: 0,35%
Düşük 2.414,58 25.04.2024 Yüksek 2.433,20
Açılış: 2.423,18
  • PİYASALAR
  • ENDEKSLER
Sembol Son %
bigpara

Copyright © 2024 Tüm hakları saklıdır.
Hürriyet Gazetecilik Matbaacılık A.Ş.

YASAL UYARI:
Piyasa verileri Foreks Bilgi İletişim Hizmetleri A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. Üye girişi yapılan Canlı Borsa sayfaları haricinde Hisse senedi verileri 15 dk gecikmelidir. Tahvil-Bono-Repo özet verileri her durumda 15 dk gecikmelidir.

Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Bununla beraber gerek site üzerindeki, gerekse site için kullanılan kaynaklardaki hata ve eksikliklerden ve sitedeki bilgilerin kullanılması sonucunda yatırımcıların uğrayabilecekleri doğrudan ve/veya dolaylı zararlardan, kar yoksunluğundan, manevi zararlardan ve üçüncü kişilerin uğrayabileceği zararlardan dolayı Hürriyet Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez.

BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz.