Aralık’ta faiz artışı mı geliyor?

FED, avans ve iskonto faiziyle alakalı son toplantıyı Eylül ayında yapmıştı. Bu toplantıda 12 bölgesel FED’den 8’i iskonto faizinin artırılmasını talep ederken, faizin 0.75’te tutulması kararlaştırılmıştı. Avans ve iskonto faizleri, bankalara doğrudan para verdiğinde uygulanıyor. Buradaki bir artış, mali kuruluşları kısa vadeli para gereksinimleri için para piyasalarına yöneltecek.

İskonto faiz oranının artırılması durumunda, gösterge faiz oranıyla iskonto faiz oranı arasındaki fark açılacak. Bu da Aralık’ta faiz artışı için ön bir hazırlık olarak düşünülebilir. Böyle bir artış Aralık’ta gösterge fazilerdeki artış ihtimalini kesinleştirebilir. Bugün iskonto faizlerinde artış yapılırsa dolar gücünü artırabilir.

Bu hafta ABD’de önemli veriler açıklanacak. Yarın büyüme rakamını alacağız. Bir önceki çeyrekte yüzde 1.5 büyüyen ABD ekonomisinin yüzde 2 büyümesi bekleniyor. Çarşamba günü dayanıklı mal siparişleri, kişisel gelir ve giderler, yeni konut satışları verileri açıklanacak. Verilerin hepsinde beklentiler olumlu. Kişisel gelir ve giderlerde sırasıyla yüzde 0.4 ve 0.3 artış bekleniyor. Bir önceki dönemde yüzde 0.1 artış görülmüştü.

Vadeli sözleşmelerde Aralık faiz artışı olasılığı yüzde 74 seviyesinde. Vadeliler, Federal fon oranlarının Aralık 2016’ya kadar yüzde 0.80 seviyesine ulaşacağını gösterirken, Eylül ayında FED yetkililerinin açıkladığı en son tahminlere göre, faizler gelecek yıl yaklaşık yüzde 1 artırılacak.

Nasıl etkileniriz?

Yurtiçinde gözler yeni kurulacak kabineye çevrilmişken, FED olağanüstü toplantısı Merkez Bankası tarafında yakından takip edilecek. Faiz artışından olumsuz etkilenecek ülkelerin başında yer alan Türkiye için gelişmeler oldukça önemli. Yarın TCMB faiz kararını açıklayacak. Faizlerde değişiklik beklenmese de taktsiyen Başçı, FED faiz artırımından önce oyuna sürpriz bir müdahalede bulunabilir. Merkez Bankası, FED’in Aralık’ta faiz artıracağına inandıysa erken bir adımla Türk Lirasını korumaya çalışabilir. Geçtiğimiz hafta faiz artışına giden Güney Afrika’yı düşündüğümüzde, gelişmekte olan ülkelerin tedbir almaya başladığını söyleyebiliriz.