Ekonomik programın ilk yılı olan 2000`de, 1999`un yaraları sarıldı

21.12.2000 - 00:00 | Son Güncelleme :

-Ekonomik Programın İlk Yılı Olan 2000`De, 1999`Un Yaraları Sarıldı -Enflasyon Rakamlarında Hedeflerin Tutturulamamasına Karşın, Son 13 Yılın En Düşük Rakamlarına Ulaşıldı -Ekonomi 9 Ayda Yüzde 5.4 Büyürken, Dış Ticaret Ve Cari İşlemler Açığı Hedefin Üzerinde Gerçekleşti -Bütçede Hedeflerin Üzerinde Başarı Sağlanırken, Son Finans Krizine Kadar Faizler De Beklentinin Çok Altında Kaldı -Özelleştirme Gelirleri 6 Milyar Dolara Yaklaştı -Ekonomik Programın En Büyük Başarılarından Biri, Kasım Ortalarına Kadar, Faiz Oranlarındaki Düşüştü

ANKARA (A.A) - 21.12.2000 - Uluslararası Para Fonu (IMF) ile 1999 yılı Aralık ayında yapılan stand-by düzenlemesi sonrası uygulamaya konulan 3 yıllık ekonomik programın ilk yılı olan 2000`de, 1999`un yaraları sarıldı. Enflasyon rakamlarında hedeflerin tutturulamamasına karşın, son 13 yılın en düşük rakamlarına ulaşıldı. Ekonomi 9 ayda yüzde 5.4 büyürken, dış ticaret ve cari işlemler açığı hedefin üzerinde gerçekleşti. Bütçede hedeflerin üzerinde başarı sağlanırken, son finans krizine kadar faizler de beklentinin çok altında kaldı. Özelleştirme gelirleri ise 6 milyar dolara yaklaştı. Ekonomik programın en büyük başarılarından biri, yılın başlarından Kasım ayı ortalarına kadar yaşanan faiz oranlarındaki keskin düşüştü. Global krizin etkileri, Gölcük ve Düzce depremleri 1999 yılına damgasını vurmuştu. Bütçe tam anlamıyla borç ödeme bütçesine dönüşmüş, faizler artık katlanılamayacak oranlara ulaşmış, ekonomi yüzde 6.1 küçülmüştü. Tam bu ortamda, IMF, 23 Aralık 1999`da onayladığı stand-by düzenlemesi ile Türkiye`ye 3 yıllık bir sürede 4 milyar dolarlık bir kaynak vermeyi kararlaştırdı. Ekonomide 2000 yılı, 3 yıllık bir programın ilk yılıydı. Tek haneli bir enflasyon rakamına ulaşma, ekonomik istikrarı sağlama belli başlı amaçlardı. Bunlar sağlanırsa nihai hedef olan Avrupa Birliği`ne tam üyelik için gereken ekonomik kriterleri yakalamak da mümkün olacaktı. Proğramda, bu yıl için toptan eşya fiyatlarında (TEFE) yüzde 20, tüketici fiyatlarında (TÜFE) yüzde 25, 2001 yılı için TEFE`de yüzde 10, TÜFE`de yüzde 12, 2002 yılı için ise TEFE`de yüzde 5, TÜFE`de yüzde 7 enflasyon rakamlarına ulaşılacağı tahmini yapıldı. Ekonomide bu hedeflere ulaşmak için çeşitli uygulamalar gerçekleştirildi, bazı yapısal reformlar yapıldı, özelleştirmelere hız verildi. Merkez Bankası, 3 yıllık bir döviz kuru-para politikası programı açıkladı. 1 ABD Doları+0.77 Euro`dan oluşan sepet, öngörülen enflasyon rakamına bağlandı. Memur maaş artışları, kira artışları, tarımsal ürün fiyatları başta olmak üzere, ekonomideki birçok alanda öngörülen enflasyon baz alındı. Sonuçta, Kasım ayının ikinci yarısında ortaya çıkan finans krizine kadar ekonomide taşlar yerine oturmaya başladı, faizler düştü, büyüme sağlandı, enflasyonda hedeflere ulaşılamasa da son 13 yılın en düşük rakamlarına inildi ve ekonomide bir ölçüde 1999`un yaraları sarıldı.

-ENFLASYON-

Ekonomik programın temel amacı olan enflasyonda hedefler tutturulamamasına karşın yine de son 13 yılın en düşük rakamlarına ulaşıldı. 1999 yılında yüzde 62.9 düzeyinde gerçekleşen toptan eşya fiyatlarındaki (TEFE) artış, bu yıl Kasım itibariyle son bir yılda yüzde 39.1 oldu. Geçen yıl yüzde 68.8 düzeyinde olan tüketici fiyatlarındaki (TÜFE) artış ise bu yıl Kasım itibariyle son bir yılda yüzde 43.8 olarak saptandı. Bir diğer ifadeyle TEFE`de fiyat artışları 23.8 puan, TÜFE`de 25 puan düştü. Türkiye, uzun yıllardır, bu kadar düşük enflasyon rakamlarını yaşamamıştı.

-BÜYÜME HIZI-

Ekonomide, 1999`da yaşanan yüzde 6.1`lik küçülmenin ardından, 2000 yılında tekrar büyüme dönemi başladı. Anti enflasyonist bir program uygulayan hükümet, 2000 yılı için yüzde 4.5`lik bir büyüme öngörmüştü. Ocak-Eylül dönemi verilerine göre, büyüme yüzde 5.4 ile hedefin üzerinde gerçekleşti ve ekonomide ısınma yarattı. Büyümenin olumsuz etkisi ithalattaki patlama sonucu dış ticaret ve cari işlemler açıklarında görüldü. 2000 yılı Ocak-Eylül döneminde gayri safi yurtiçi hasılada yüzde 6.5, gayri safi milli hasıla (GSMH) yüzde 5.4 arttı. Söz konusu dönemde tarımda yüzde 1.8, sanayide yüzde 5.7, inşaatta yüzde 3.6, ticarette yüzde 11.1 artış görüldü. En yüksek artış ithalattaki artışa paralel olarak yüzde 27.7 ile ithalat vergisinde meydana geldi. Kira artışlarının öngörülen enflasyona bağlanmasının etkisiyle konut sahipliği gelirlerinde ise yüzde 0.7 gerileme oldu.

-SANAYİ ÜRETİMİ-

Sanayide, 1999 yılında yüzde 5.2 oranında gerileyen üretim, bu yılın 10 aylık döneminde yüzde 5.7 oranında arttı. Söz konusu dönemde, üretim, elektrik, gaz ve su sektöründe yüzde 8.6, imalat sanayinde yüzde 6 artarken, madencilik sektöründe üretim yüzde 4.4 geriledi. Geçen yılın 4. döneminde (Ekim-Kasım-Aralık) yüzde 71.7 olan imalat sanayinde kapasite kullanım oranı, 2000 yılının Kasım ayında yüzde 79.8`e yükseldi. Firmaların tam kapasiteyle çalışamama nedenleri arasında yüzde 49.2 ile iç pazarda talep yetersizliği ilk sırada yer aldı.

-KONSOLİDE BÜTÇE VERİLERİ-

Konsolide bütçede 2000 yılının Ocak-Kasım döneminde 11 katrilyon 9.9 trilyon lira açık verdi. Ocak-Kasım dönemde konsolide bütçe giderleri 38 katrilyon 918.2 trilyon lira, gelirler ise 27 katrilyon 908.3 trilyon lira olarak gerçekleşti. Geçen yılın tamamında bütçe giderleri 28 katrilyon 84.7 trilyon lira, bütçe gelirleri 18 katrilyon 933.1 trilyon lira, bütçe açığı ise 9 katrilyon 151.6 trilyon lira düzeyinde olmuştu. Konsolide bütçede, gelirlerin giderleri karşılama oranı 1999`da yüzde 67.4 iken, bu yılın Ocak-Kasım döneminde yüzde 71.7`ye yükseldi.

-ÖZELLEŞTİRME-

Uzun yıllar sürüncemede kalan özelleştirmede, geçen yıl başarılı bir yıl yaşandı. 2000 yılı için 7.6 milyar dolar olarak öngörülen özelleştirme gelirleri yakalanamasa da, gelirler 6 milyar dolara yaklaştı. Söz konusu rakamın 3 milyar dolarını Özelleştirme İdaresi Başkanlığı`nın yaptığı uygulamalar, 2 milyar 525 milyon dolarını İş Bankası-Telekom Italia`ya (İş-TİM) lisans devri yapılan GSM 1800 cep telefonu sistemi, 435 milyon dolarını da enerji özelleştirmeleri oluşturdu. Özelleştirme İdaresi uygulamaları arasında Petrol Ofisi`nin yüzde 51`lik hissesinin 1 milyar 260 milyon dolara blok satışı ile Türkiye Petrol Rafinerileri A.Ş`nin (TÜPRAŞ) halka arzından sağlanan 1 milyar 125 milyon dolar dikkati çekti.

-DIŞ TİCARET VE CARİ İŞLEMLER DENGESİ-

Bu yılın Ocak-Eylül döneminde ihracat 20 milyar 10.5 milyon dolar, ithalat 38 milyar 968.7 milyon dolar, dış ticaret açığı ise 18 milyar 958.1 milyon dolar oldu. Bu dönemde tam anlamıyla bir ithalat patlaması yaşanırken, ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 51.4 düzeyinde gerçekleşti. Geçen yılın tamamında ihracat 26 milyar 587.2 milyon dolar, ithalat 40 milyar 686.7 milyon dolar, dış ticaret açığı 14 milyar 99.5 milyon dolar olmuştu. İhracatın ithalatı karşılama oranı da yüzde 65.3`ü bulmuştu. Ocak-Eylül döneminde cari işlemler dengesi 6 milyar 771 milyon dolar açık verdi. Cari işlemler açığı 1999 yılında 1 milyar 364 milyon dolarda kalmıştı.

-DIŞ BORÇLAR VE ULUSLARARASI REZERVLER-

Geçen yıl 9 milyar 617.6 milyan dolarlık dış borç geri ödemesinde bulunan Türkiye, 2000 yılında 15 Kasım`a kadar 8 milyar 677.9 milyon dolarlık geri ödeme gerçekleştirdi. Dış borç stoku, 1999 yılı sonunda 102.1 milyar dolarken, Haziran 2000 itibariyle 106 milyar doları aştı. Altın, Merkez Bankası, bankalar ve özel finans kurumları rezervlerinden oluşan uluslararası rezervler, 24 Kasım 2000 itibariyle 38 milyar 589 milyon dolara yükseldi. Bu rakam 1999 sonunda 38 milyar 530 milyon dolardı. Son finansal krizle özellikle Merkez Bankası rezervlerinde gerileme görüldü.

-İÇ BORÇLAR VE TAHVİL-BONO FAİZLERİ-

İç borç stoku Kasım ayı sonu itibariyle 32 katrilyon 517.2 trilyon liraya ulaştı. Bu rakam 1999 sonu itibariyle 22 katrilyon 920.1 trilyon liraydı. Hazine, 2000 yılında 27 Kasım tarihine kadar 27 katrilyon 499.3 trilyon liralık devlet iç borçlanma senedi (tahvil-bono) satışı gerçekleştirdi. Borçlanmada vade 91 gün ile 728 gün arasında değişti. İhalelerde brüt bileşik faiz oranları yüzde 30`lar ve yüzde 40`larda gezindi. Son finansal krizin etkisiyle 21 Kasım`da gerçekleştirilen 539 gün vadeli ihalede brüt bileşik faiz oranı bu yıl ilk kez yüzde 54.2 ile yüzde 50`yi aştı. Yıl içinde faiz oranı yüzde 31.37`ye kadar düştü. Faizlerin bu kadar düşmesi, ekonomik programın en büyük başarılarından da biri oldu. Çünkü, devlet iç borçlanma senetlerinde brüt bileşik faiz, 1999`un son çeyreğinde yüzde 83.84-125.61 arasında seyrederken, 2000 yılıyla birlikte yüzde 30`lara düştü. 1999 yılının 16 Kasım`da yapılan son ihalesinde brüt bileşik faiz yüzde 109.24 iken, 4 Ocak`ta yapılan 2000 yılının ilk ihalesinde yüzde 37.03`i indi.

-DÖVİZ KURLARI-

Merkez Bankası`nın gösterge niteliğindeki kur rakamlarına göre, 2000 yılı başında 543 bin 401 lira olan ABD Doları`nın TL karşısındaki değeri, geçen sürede yüzde 24.8 artarak, 20 Aralık 2000 tarihinde 678 bin 74 lira oldu. Alman Markı`ndaki değer artışı ise yüzde 12.1`de kaldı. Böylece, yılbaşında 280 bin 337 lira olan mark, 314 bin 278 liraya yükseldi. Serbest piyasada ise söz konusu dönemde dolar yüzde 25, mark yüzde 12.2 arttı. Böylece bu dönemde dolar 542 bin liradan 677 bin 600 liraya, mark ise 279 bin 800 liradan 313 bin 800 liraya çıktı.
Bu haberi okuyanlar bunları da okudu
 
  • BIST
  • DOLAR
  • EURO
  • ALTIN
9.080 Değişim: 3,10% Hacim : 97.150 Mio.TL Son veri saati : 18:05
Düşük 8.864 28.03.2024 Yüksek 9.080
Açılış: 8.864
32,3832 Değişim: 0,20%
Düşük 32,2788 29.03.2024 Yüksek 32,5453
Açılış: 32,3174
34,9812 Değişim: -0,24%
Düşük 34,8774 29.03.2024 Yüksek 35,3786
Açılış: 35,0651
2.325,88 Değişim: 0,24%
Düşük 2.318,08 29.03.2024 Yüksek 2.334,74
Açılış: 2.320,42
bigpara

Copyright © 2024 Tüm hakları saklıdır.
Hürriyet Gazetecilik Matbaacılık A.Ş.

YASAL UYARI:
Piyasa verileri Foreks Bilgi İletişim Hizmetleri A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. Üye girişi yapılan Canlı Borsa sayfaları haricinde Hisse senedi verileri 15 dk gecikmelidir. Tahvil-Bono-Repo özet verileri her durumda 15 dk gecikmelidir.

Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Bununla beraber gerek site üzerindeki, gerekse site için kullanılan kaynaklardaki hata ve eksikliklerden ve sitedeki bilgilerin kullanılması sonucunda yatırımcıların uğrayabilecekleri doğrudan ve/veya dolaylı zararlardan, kar yoksunluğundan, manevi zararlardan ve üçüncü kişilerin uğrayabileceği zararlardan dolayı Hürriyet Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez.

BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz.