IMF`nin Sağlayacağı Ek Kaynağın Miktarı, Görüşmelerin Ardından Ortaya Çıkacak

-Imf`nin Sağlayacağı Ek Kaynağın Miktarı, Türk Hükümeti İle Imf Arasındaki Görüşmelerin Ardından Ortaya Çıkacak -Görüşmelerde Hedef, 21 Aralık Tarihinin Tutturulması -Uzmanlara Göre, Türkiye`nin İhtiyacını Karşılamak Koşuluyla, Az Ek Kredi, Çok Ek Krediden Daha İyi

WASHINGTON (A.A) - 04.12.2000 - Türk mali piyasalarındaki sıkıntının atlatılması amacıyla, hükümetle, Ankara`ya gelen IMF heyetleri arasında görüşmeler başlarken, Türkiye`ye sağlanacak ek kaynağın kesin miktarı, bu temasların ardından ortaya çıkacak. IMF sözcüsü David Hawley, IMF Başkanı Horst Köhler`in Türk hükümetiyle temaslar konusunda yaptığı önemli açıklamanın ardından, Türkiye`ye verilecek destekle ilgili ayrıntıların, bundan sonraki görüşmeler sırasında belli olacağını bildirdi. Hawley, bu aşamada daha fazla ayrıntı vermenin mümkün olmadığını söyledi. Köhler`in Türkiye ile ilgili son açıklamasına dikkati çeken IMF çevreleri de, bu duyurudaki en çarpıcı unsurun, sağlanacak ek kaynakla ilgili kararın, 21 Aralık`ta yapılacak IMF İcra Kurulu toplantısında çıkarılmasının amaçlandığı şeklinde ortaya çıktığını belirttiler.

IMF`nin Türkiye`ye sağlaması öngörülen ek kaynağın koşullu olduğuna işaret eden bu çevreler, IMF`nin, güçlü politikalar uygulanması ve Türkiye`de bankacılık sektörünün güçlendirilmesi noktalarında ısrarlı olduğunu vurguladılar. Washington`daki uzmanlar da, Türkiye`ye sağlanacak İlave Rezerv İmkanı (Supplemental Reserve Facility-SRF) türünden ek kredi miktarının, Türkiye`den son haftalarda kaçan 6.2 milyar doların yanısıra önümüzdeki günlerde meydana gelecek gelişmeler ışığında belirleneceğini söylediler.

Uzmanlar, mali piyasalar yaşanan sıkıntıda yabancı bankaların Türkiye`den paralarını önemli ölçüde çekmesinin belirleyici rolü olduğuna işaret ederek, IMF`nin yanısıra Ankara`ya yardım elini uzatan ABD yönetiminin, Türkiye`ye güvenin yeniden tazelenerek bu paraların geri dönmesini sağlamayı amaçladığını belirttiler. Bunun için Türkiye`nin de kendisine düşen ev ödevini yapması gerektiğine dikkat çeken Washington`daki uzmanlar, güvenin önümüzdeki haftalarda bir ölçüde tazelenmesi durumunda Türkiye`nin ihtiyaç duyacağı ek kaynak miktarının azalacağına işaret ettiler.

Türkiye`nin IMF ile yürürlükte olan Stand-By programı çerçevesinde önceden belirlenmiş döviz kuru uygulamasını sürdürdüğünü ve eskiden olduğu gibi devalüasyona yönelemediğine dikkati çeken uzmanlar, bu koşullarda Türkiye`deki mevcut durumda IMF programının da rolü olduğunu ve telafi edici adımların IMF`den gelmesi gerektiğini söylediler. Ancak ek kaynağı kemoterapi türünde bir tedavi şeklinde tanımlayan uzmanlar, ağır maliyeti olan bu fonların azami ölçüde verilmesinin, ne Türk hükümeti, ne de IMF tarafından arzulandığını belirttiler.

Bir uzman, bu görüşü, bu koşullarda hedef, Türkiye`nin ihtiyacını karşılaması koşuluyla, fazla ek kredi değil, az ek kredi olarak şekilleniyor. Çünkü verilecek ek kaynağın miktarı ne kadar fazla olursa, geriye ödenmesi de o kadar güç olur. Keşke Türkiye`den kaçan para kendiliğinden geri dönse ve IMF`nin ek kaynağına mümkün olduğu kadan az ihtiyaç duyulsa şeklinde dile getirdi. Ankara`ya sağlanacak ek kaynağın miktarıyla ilgili olarak Türkiye`de son günlerde 2 milyar dolardan 8 milyar dolara kadar çok sayıda rakam ortaya atıldı. Ancak hem Türk hükümeti, hem de IMF yetkilileri, bu rakamları spekülasyon olarak değerlendirdi.