OECD`nin Gözü Türkiye`ye Çevrildi
Vergi cennetleri kapsamında, off-shore bankacılık ve serbest bölgeler rejimleri de büyüteç altına alındı.
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) vergi cennetleri ile mücadele kapsamında Türkiye`deki off-shore bankacılık (kıyı bankacılığı) ve serbest bölgeler rejimlerini büyüteç altına aldı. Haziran ayında Paris`te yapılan toplantıda daha önceki incelemeler doğrultusunda 29 OECD üyesi ülkedeki 47 rejimin potansiyel olarak zarar verici tercihli rejim kapsamında olduğu tespit edildi. Aralarında Avustralya, Belçika, Finlandiya, İtalya, İrlanda, Portekiz, Lüksemburg, İsveç, Macaristan, İzlanda, Hollanda, İspanya, İsviçre, Yunanistan, Kanada, Kore, Fransa, Almanya, Norveç, ABD`nin de bulunduğu bu gruba Türkiye de, İstanbul Kıyı Bankacılığı (Off-Shore Bankacılık) ve Serbest Bölgeler rejimleriyle dahil edildi.
OECD`nin ön çalışmasında bu rejimlerin potansiyel zarar verici tercihli rejim listesini oluşturduğu, sözkonusu rejimlerin gerçekten zararlı olup olmadığının ise önümüzdeki dönem tespit edilmesi kararlaştırıldı. Sayılan rejimlerden gerçekten zararlı olduğu anlaşılanların da 2003 yılına kadar ortadan kaldırılması istendi. OECD, bu karar çerçevesinde kıyı bankacılığı ve serbest bölgeler rejimiyle ilgili olarak Türkiye`ye geçtiğimiz günlerde çeşitli sorular yöneltti. Bu sorularda, her iki rejimdeki vergi uygulamalarının ne olduğu, bu uygulamaların OECD kriterlerine uyup uymadığı, bu rejimlerde saydam bir sistem bulunup bulunmadığı, her türlü bilgiye istenildiğinde erişilip erişilemediği konuları ağırlıklı olarak yer aldı.
Gelirler Genel Müdürlüğü yetkilileri, önümüzdeki süreçte OECD`nin Türkiye`deki her iki rejimi araştırmaya devam edeceğini, bu çerçevede OECD uzmanlarının yerinde inceleme de yapabileceğini bildirdi. Bu arada Gelirler Genel Müdürlüğü de, özellikle serbest bölgeler konusunu masaya yatırmaya hazırlanıyor. Son yıllarda serbest bölge sayısının hızla artmasına paralel olarak bu alanda sıkıntılar yaşanmaya başlandığını kaydeden bir üst düzey yetkili şu değerlendirmede bulundu: Serbest bölgelerde vergi açısından ipin ucu kaçtı gibi görünüyor. Firmalar, vergi ödememek için serbest bölgelere kaçıyor. Örneğin İstanbul Bakırköy`de faaliyet gösteren bir yazılım firması, Atatürk Havalimanı Serbest Bölgesinde bir büro kiralıyor, boş büroyu merkez gösteriyor ve serbest bölgenin vergi rejimine tabi oluyor. Bunun gibi çok sayıda örnek var. Serbest bölgelerdeki vergi rejimini OECD`nin yanı sıra bizim de zaten yeniden masaya yatırmamız gerekiyordu.
Diğer yandan Avrupa Birliği de vergi cennetleri konusunda başlattığı bir çalışmayı yeni bitirdi. Onlar da yeni standartlar getiriyor. Türkiye bu standartlara da zaten uyum sağlamak durumunda. OECD`nin vergi cennetleri incelemeleri sırasında son 15 yılda 1 trilyon dolarlık sermayenin vergi dışı rejimlere gittiği belirlenirken, ABD şirketlerinin vergi cennetlerindeki ülkelere finansman akışının 16 yılda yüzde 3`den yüzde 14`e yükseldiğine dikkat çekiliyor.ABD sermayesinin 1985`de toplam yatırımlarının 12.5 milyar doları vergi cenneti olarak tanımlanan ülkelere giderken, 1990`da bu rakamın 47 milyar dolara, 1998`de ise 137 milyar dolara ulaştığı belirtiliyor. (YENİ BİNYIL)
- BIST
- DOLAR
- EURO
- ALTIN