Siyasi Kararlılık Mesajı

Dünya Bankası Başkanı Wolfensohn`dan tatlı-sert bir mektup alan hükümet, Dünya Bankası ve IMF`nin kredi koşulları olarak öngördüğü ekonomik kararlar konusunda somut adım attı.


Hükümet, Dünya Bankası ve IMF`nin kredi koşulları olarak öngördüğü ekonomik kararlar konusunda somut adım attı. Telekom özelleştirmesi, kamu bankalarının özelleştirilmesi kanununun uygulaması ve dün Cumhurbaşkanı tarafından onaylanan vergi yasasının uygulanması için gerekli Bakanlar Kurulu kararları ve kararnameler Bakanlar Kurulu`nda imzaya açıldı. Kararların, Dünya Bankası Başkanı James D. Wolfensohn`dan Başbakan Bülent Ecevit`e gelen 29 Kasım tarihli mektubun hemen ardından alınması ve mektuptaki isteklerle paralellik arz etmesi dikkat çekti. Ecevit, son günlerde ekonominin bir sarsıntı sürecinden geçtiğini anımsatarak, `Durum kontrol altına alınmıştır` dedi. Ecevit iç ve dış piyasaların herhangi bir kaygı duymasına gerek olmadığını da vurguladı. Bakanlar Kurulu, Başbakan Ecevit`in başkanlığında dün toplandı. Toplantı öncesinde hükümeti oluşturan partilerin genel başkanları 2 kez bir araya geldiler.


Liderler Zirvesi öncesinde Ecevit, Hazine Müsteşarı Selçuk Demiralp ile Merkez Bankası Başkanı Gazi Erçel ile de görüştü. Daha sonra toplanan zirvede liderler önce yaklaşık yarım saat görüştüler. Bu toplantının ardından Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan, Ulaştırma Bakanı Enis Öksüz ile özelleştirmeden sorumlu Devlet Bakanı Yüksel Yalova ile görüştü. Yaklaşık 1 saat süren bu toplantının ardından koalisyon liderleri yeniden biraraya geldiler. Özkan`ın da katıldığı bu toplantı ise 20 dakika sürdü. Bu toplantılar nedeniyle daha önce Bakanlar Kurulu 1.5 saat gecikmeyle başlayabildi.


İMZALAR HEMEN HEMEN TAMAMLANDI;

Bakanlar Kurulu toplantısının ardından da Hükümet Sözcüsü ve Devlet Bakanı Tunca Toskay açıklama yaptı. Toskay, Başbakan Ecevit tarafından da açıklanan gündemdeki ekonomik konulara ilişkin kararnamelerin imzaya açıldığını ve imzaların hemen hemen tamamlandığını bildirdi. Toskay, Telekom`da bakanlar arasındaki uzlaşmanın sorulması üzerine `Orada hükümet olarak bir karar alınmıştır. Bu mesele bakanların meselesi değil, hükümetin ve uygulanmakta olan ekonomik politikanın bir unsuru olarak mütalaa edilmektedir. Telekom`la ilgili olarak 2 bakanımızın da gayreti Türkiye`nin, ekonominin, kamunun yararını gözetecek sonucu almaya yönelikti. Bu sefer ihalenin başarılı olması için neler yapılması konusunda 2 bakan da büyük gayret içindeydiler. Bir araya da geldiler ve belli bir noktada uzlaşarak en iyi çözümün bu olduğuna karar verdiler. Zannediyorum ki bu sefer başarılı bir ihale olacak` dedi. Toskay vergi konusundaki sorulara da `Vergi ile ilgili tüm kararnameler imzaya açıldı ve hemen hemen hepsi imzalandı. Vergi ile alınacak bütün tedbirler var. Onlar size Maliye Bakanı`nca yürürlüğe girince açıklanacak` diye konuştu. Toskay, Wolfensohn`un mektubuyla ilgili soruya da `Dünya Bankası`ndan programı destekleyen, şu ana kadarki uygulamaların değerlendirmesini yapan, fevkalade olumlu bulduğunu ifade eden, Dünya Bankası`nın bütün gücüyle de bu programın arkasında olduğunu ifade eden bir mektup da geldi. O mektup da size dağıtıldı` dedi.


WOLFENSOHN`DAN TATLI - SERY MEKTUP;

Başbakan Bülent Ecevit, Dünya Bankası Başkanı James D. Wolfensohn`dan çarşamba günü kendisine bir mektup geldiğini belirterek, mektubu `ilginç ve olumlu` olarak nitelendirdi. Wolfensohn`un 29 Kasım tarihli `Sayın Başbakan` diye başlayan ve `Selamlarımla` diye bitirdiği mektubu aynen şöyle:

`Geçen mayıs ayında ülkenizde yaptığım ziyaret sırasında, Türkiye`nin ekonomik reform programındaki ilerlemeler konusunda zaman zaman görüş alışverişinde bulunmanın yararlı olacağı üzerinde anlaştık. Türkiye son görüşmemizden bu yana geçen 6 ay içinde, reformların gerçekleştirilmesinde liderliğiniz altında büyük atılımlar yapmıştır. Enflasyondaki keskin düşüş, kamu sektörü dengelerindeki düzelme ve güçlü ekonomik iyileşme özellikle kayda değerdir. Bankacılık sektörü, tarım ve sosyal güvenlik alanlarındaki yapısal reformlar konusunda kaydedilen etkileyici ilerleme de aynı derecede önemlidir. Bu reformlar uluslararası toplumda ciddi ilgi kaynağı olmuş ve ülkenizde sürdürülebilir büyümenin temelinin atılmasına büyük katkıda bulunmuştur. Hükümetinizin reform programı ilerlerken karşılaşılan güçlüklerin üstesinden gelme kararlılığı ve taahhüdüne inanıyoruz.


Türkiye bugün iç piyasalarda faiz oranlarında keskin yükselişe ve dış rezervlerde düşüşe yol açmış olan son sarsıntıdan kaynaklanan güçlü bir tehditle karşı karşıyadır. Bu durum kısmen dünya ekonomisindeki yüksek petrol fiyatları, Euro`nun ABD doları karşısındaki değer kaybı ve piyasa borçlanmalarından kaynaklanan yüksek faiz oranları gibi Türkiye`yi olumsuz etkilemiş olan koşullara bağlanabilir. Bununla birlikte, Türkiye`deki sarsıntının Hükümetinizin 2001 yılı ekonomik politika çerçevesine ilişkin olarak yatırımcılar arasında varolan belirsizliğe de bağlı olduğuna inanmaktayız. 2001 yılı ekonomik politika çerçevesine ilişkin olarak en geç bu hafta sonuna kadar yapılacak ivedi bir açıklama piyasalara Hükümetinizin kararlılığının sürekliliği konusunda açık bir işaret gönderecektir. Anlayışımız, bu politika çerçevesinin iddialı 2001 Bütçesi`ni gösterecek kuvvetli bir mali önlemler paketini, Türk Telekom`a bulunacak stratejik ortak için belirli işletme hakları dahil daha çekici ihale koşullarını ve elektrik ücretlerinde devlet elektrik şirketinin (TEAŞ) mali kayıplarını durduracak artışları içereceği yönündedir. Bu politikaların kararlı şekilde uygulanması içinde bulunulan bu kritik dönemde piyasalarda programınızın güvenilirliğini artıracaktır.


Mali piyasa reformalarına ilişkin olarak, Meclis tarafından henüz kabul edilmiş olan devlet bankalarının yeniden yapılandırılması ve özelleştirme konusundaki yasa ileri doğru atılmış büyük bir adımdır. Hükümetin yeniden yapılandırma işleminin kurumsal çerçevesini oluşturacak uygulama kararnamesini hızla çıkararak bu gelişmeyi değerlendirmesini umut ediyoruz. Bu kararnamenin yürürlüğe konulması hükümetin reforma bağlılığı konusunda piyasalara verilecek işareti daha kuvvetlendirecek ve bu itibarla Dünya Bankası`nın vereceği Mali Sektör Uygulama Borcu`yla desteklenecek programın ana unsuru olacaktır. Meslektaşlarımın sizi bilgilendirdiği gibi, FSAL (778 milyon ABD Doları)`nin, Özelleştirme Sosyal Destekleme Projesi (250 milyon ABD Doları)`yle birlikte onayı ve Ülke Yardım Stratejisi`nin kabulü için Banka`nın Yönetim Kurulu`na kısa zamanda ileteceği umudunu taşıyoruz. Türkiye`nin reform programına olan desteğimizin süreceği konusunda sizi temin etmek isterim. Hükümetinizce şimdiye kadar kaydedilen etkileyici ilerleme bizi cesaretlendirmekte ve Türkiye`yle ortaklığımızı güçlendirmeyi arzulamaktayız.`(FİNANSAL FORUM)