Trump, Türkiye'yi zora sokabilir

19.01.2017 - 17:05 | Son Güncelleme :
Trump, Türkiye'yi zora sokabilir | Ekonomi Haberleri

Türkiye piyasaları için mevcut risklere Trump'ın eklenmesiyle zorlu bir yıl olabileceği belirtiliyor.

Kredi notuna dönük risklerin konuşulduğu bir ortamda 2016'dan kalan siyasi ve ekonomik risklere yeni yılda bir de ABD Başkanı seçilen Donald Trump'ın eklenmesiyle Türkiye piyasalarında zorlu bir yıl olabilir.

Analistler, piyasaların son dönemlerde özellikle darbe girişimi sonrası siyasi risklere karşı hassas hale geldiklerini belirtirken, yarın ABD'de başkanlık görevine başlayacak olan Trump'ın ekonomi politikaları sonucu Türk Lirası'ndaki olası bir değer kaybının bankacılık sektörünü zor durumda bırakabileceği belirtiliyor.

Haberin Devamı

CANLI BORSA İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN...

Öte yandan bütün zorluklara karşı hazırlıklı olmaya çalışan hükümet kurdaki artış nedeniyle şirketlerin zarar görmesini engellemeye çalışarak, şirketlere 250 milyar liralık kredi kullanım imkanı ve olası risklerden reel sektörün daha fazla zarar görmemesi için yeni adımlar üzerinde çalışıyor.

MAGGİO: CİDDİ ŞEKİLDE YÜKSELEN RİSKLER VAR

TD Securities Gelişen Piyasalar Stratejisti Cristian Maggio, "2016 yılı zaten çok kötü bir yıl oldu, o yüzden 2017 ne kadar daha çok kötü geçebilir emin değilim" diyerek, Türkiye'de özellikle son 1.5 yıldır bazı risklerin "ciddi şekilde yükseldiğinin" görüldüğünü söyledi.

MAGGİO, TÜRKİYE'DEKİ RİSKLERİ İSE ŞU ŞEKİLDE SIRALADI:

"15 Temmuz (darbe girişimi) sonrası başlayan ve ekonomik etkileri de olan geniş kapsamlı operasyonlar; üç ay daha uzatılan olağanüstü hal; şirketlere ve milyarlarca dolar değerindeki varlıklara hükümetin gözetiminde el konulması; İslam Devleti, PKK ve diğer yerel tehditler ve bunun sonucu olarak düşen turizmin 20 milyar doların üzerinde bir geliri risk altına sokması, Trump'ın ABD'de seçilmesi ve bunun Fed tarafından daha agresif faiz artışı ihtimalini güçlendirmesi."

Haberin Devamı

Maggio ayrıca riskleri sıralarken "...ve son olarak da yabancıların aklını en çok kafasını karıştıran konulardan birisi olan Merkez Bankası'nın gittikçe bağımsızlığını kaybetmesi" ifadesini kullandı.

TCMB ENDİŞELERİ DURUYOR

TL'nin son dönemde dolar karşısında rekor değer kayıpları yaşamasında bu kayıpları durdurmak adına TCMB'nin gerekli faiz adımlarını atamayabileceği endişeleri etkili oldu.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan TCMB'nin kurdaki oynaklığı önlemek için elindeki enstrümanları kullanacağını ancak prensip olarak faiz oranlarını aşağı çekmek gerektiğini belirterek, yüksek faiz eleştirilerini sürdürüyor. Hükümet kanadından da son dönemde piyasanın TCMB'yi faiz artırımı için baskıladığı yönünde açıklamalar gelmiş ve TCMB'nin faiz dışında kullanabileceği enstrümanlar olduğuna dikkat çekilmişti.

TCMB ise geçen hafta Perşembe gününden beri "örtülü faiz" artışları olarak da adlandırılan likidite adımları uyguluyor. Yüzde 8 seviyesinden fonlamasını dün itibariyle sıfıra indiren TCMB, yüzde 8.5 faizle BIST repo pazarından fonlamasını da kısarken, bankaları yüzde 10 faiz ile fonlama yaptığı geç likidite penceresine yönlendiriyor. TCMB böylece ortalama fonlama faizini yükseltmeyi amaçlarken, 11 Ocak'ta yüzde 8.31 olan ortalama fonlama maliyeti dün yüzde 9.06'ya yükseldi.

"AGRESİF NOT İNDİRİMİ FİYATLANIYOR"

Ayrıca Fitch tarafından da Türkiye'nin kredi notunun indirileceğini tahmin ettiğini ancak CDS kontratlarına bakıldığında piyasaların bu not indirimini şu an fiyatlamış olduğunu belirten Maggio, "Eminim piyasa Fitch'in kredi notu konusuna tek bir nedenden dolayı bakıyor; o da Fitch'in yatırım yapılabilir notunu şu an vermiş olan tek kurum olması" dedi.

Piyasaların mevcut durumda daha agresif not indirimleri beklediğini söyleyen Maggio, "Piyasa Fitch, Moody's ve S&P'den birer not indirimini daha fiyatlıyor fakat ben bunun olacağını düşünmüyorum" dedi.

Fitch Ratings yetkilisi James McCormack, geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamada, Türkiye'nin kredi notunun ay sonunda düşürülme riskinin olduğunu söylemişti.

Haberin Devamı

Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Bülent Gedikli ise Fitch'den gelen 'Türkiye'nin yatırım yapılabilir notunun tehlikede olduğu' açıklamasının önemli olduğunu ancak Türkiye ekonomisinin haftalık ve aylık veriler üzerinden değerlendirilmesinin sağlıklı olmayacağını söylemişti.

Fitch'in Türkiye'ye yönelik kredi değerlendirmesinin bu yıl 27 Ocak ve 21 Temmuz'da açıklanması planlanırken, S&P'nin ise 5 Mayıs ve 3 Kasım tarihlerinde kredi değerlendirmesini açıklaması bekleniyor. Moody's henüz Türkiye için 2017 değerlendirme takvimini açıklamadı.

JACKSON: HİSSE PİYASASI İYİ BİR PERFORMANS SERGİLEYEBİLİR

Capital Economics Kıdemli Gelişen Piyasalar Ekonomisti William Jackson da 2016 yılının Türkiye için kötü geçtiğini belirterek, "Bizi asıl şaşırtan şey ise liradaki düşüşün keskinliği ve ekonomik zayıflığın boyutu oldu" dedi.

Yatırımcıların çoğunluğunun geçtiğimiz yıl "dönüp dolaşıp" Türk varlıkları için kendilerinin kötümser görüşlerine döndüğünü belirten Jackson, "Hisse piyasası bu yıl döviz ve tahvil piyasalarından daha iyi bir performans gösterebilir, fakat bunun da düşük büyüme ve siyasi belirsizliğin olduğu bir ortamda çok etkileyici oranda bir performans olma ihtimali çok fazla değil" dedi.

Kredi değerlendirmenin etkisi konusunda ise, "Benim gördüğüm piyasaların Türkiye'nin kredi notunun daha çok düşürüleceğini fiyatlandırıyorlar. Fakat bu kredi notu kararlarının Türkiye’nin finans piyasalarında çok önemli bir etki bıraktığını düşünmüyorum. Bunu Güney Afrika ile karşılaştırabiliriz; oradaki siyasetçiler için ekonomi politikasının yapımında en önemli şey yatırım yapılabilir seviyede notu devam ettirebilmek. Türkiye’deki politika yapıcıların kredi notlarını tutmaya çok aşırı önem verdiğini düşünmüyorum" diye konuştu.

TRUMP'IN YARATTIĞI 3 RİSK

ABD'de Cuma günü yemin ederek göreve başlayacak olan Trump'ın mali politikası belirsizliğini korurken, Maggio Trump'tan ötürü Türkiye'nin maruz kalabileceği üç risk olduğunu belirtiyor.

Bunlardan birincisinin risk iştahındaki azalmadan dolayı Türk varlıklarına da olan talebin azalma ihtimali olduğunu söyleyen Maggio, "Diğeri ise biraz daha yapısal. Eğer Fed faizleri artırırsa bu da küresel faiz göstergelerini yukarı çekecektir ve Türkiye de buna uyum sağlamak zorunda kalacaktır" dedi.

Maggio, "Üçüncüsü ise ABD'de faizlerin artması durumunda dolar üzerinden yapılan borçlanmanın da artacağı. Türkiye’nin fazla kamu borcu yok fakat özel sektör borcuna baktığınızda bu sektör özellikle dolar üzerinden bir hayli borçlanmış durumda ki Türkiye, gelişen piyasalar arasında en çok dolar borcuna sahip olan ülkelerden bir tanesi. Dolayısıyla bu durum ekonomik büyümede negatif etki yaratacaktır" dedi.

Trump'ın başkanlığa seçilmesiyle Fed yetkilileri ekonomik büyümenin hızlanabileceği ve bunun da daha hızlı faiz artışlarına yol açabileceğini belirtiyor. Maggio, getirilerin ABD'de yükselmesi durumunda piyasaların risk iştahının düşeceğini ve Türkiye'nin gelişen ülkeler arasında olduğu için bu düşüşten zarar göreceğini söylüyor.

San Francisco Fed Başkanı John Williams bugün yaptığı bir açıklamada, bu yıl hiçbir mali teşvik olmasa bile Fed'in üç kez faizleri artıracağını tahmin ettiğini belirterek, ekonomik büyümenin hızlanması durumunda artışların daha agresif olabileceğini belirtti.

2017'de Bankacılık Sektörü İzlenecek

Her iki analist de bankacılık sektörünün şu an için tehlike sinyali vermediğini fakat 2017'de liranın daha fazla değer kaybetmesi durumunda daha yakından takip edileceğini söylediler.

"Bankalar geçtiğimiz 10 yıl boyunca kredi patlamasını destekleyebilmek için dışarıdan yüklü miktarda borçlandı" diyen Jackson, "Tipik olarak Türkiye’de görülen boyuttaki kredi patlamaları, kredi verme standartlarında ancak ekonomi yavaşlamaya başladıkça ortaya çıkacak bir kötüleşmeye yol açabiliyor" ifadelerini kullandı.

Maggio da şu an için bankaların alarm vermediğini belirtirken, "Fakat kendilerini Türk bankaları üzerinden fonlayan sektörler (doların değer kazanmasıyla) yüksek fonlama maliyetlerinin yarattığı baskıyı hissetmeye ve bu da geri ödenmeyen kredilerin artmasına neden olursa bu endişe verici olur" dedi.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) tarafından yapılan bir açıklamada, bankacılık sektörünün brüt takipteki alacaklar oranının (NPL) Kasım ayı sonunda yüzde 3.24 olduğunu ve 2015'ın aynı döneminde bu rakamın yüzde 3.05 olduğunu belirtti.

Moody's ise bu ayın başında yaptığı bir açıklamada artan NPL oranlarının Türk bankalarının karlılığı üzerinde ciddi bir etki yaratabileceğini belirtti.

Moody's, "Brüt NPL oranlarının yıl sonunda yüzde 4'ün üzerinde çıkmasını bekliyoruz" dedi.


Etiketler

Bu haberi okuyanlar bunları da okudu
 
  • BIST
  • DOLAR
  • EURO
  • ALTIN
9.693 Değişim: 1,77% Hacim : 109.544 Mio.TL Son veri saati : 18:05
Düşük 9.421 19.04.2024 Yüksek 9.715
Açılış: 9.431
32,5852 Değişim: 0,34%
Düşük 32,4917 19.04.2024 Yüksek 33,0938
Açılış: 32,4917
34,7618 Değişim: 0,09%
Düşük 34,6024 19.04.2024 Yüksek 35,3906
Açılış: 34,7321
2.509,07 Değişim: 0,99%
Düşük 2.483,83 19.04.2024 Yüksek 2.552,25
Açılış: 2.484,49
bigpara

Copyright © 2024 Tüm hakları saklıdır.
Hürriyet Gazetecilik Matbaacılık A.Ş.

YASAL UYARI:
Piyasa verileri Foreks Bilgi İletişim Hizmetleri A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. Üye girişi yapılan Canlı Borsa sayfaları haricinde Hisse senedi verileri 15 dk gecikmelidir. Tahvil-Bono-Repo özet verileri her durumda 15 dk gecikmelidir.

Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Bununla beraber gerek site üzerindeki, gerekse site için kullanılan kaynaklardaki hata ve eksikliklerden ve sitedeki bilgilerin kullanılması sonucunda yatırımcıların uğrayabilecekleri doğrudan ve/veya dolaylı zararlardan, kar yoksunluğundan, manevi zararlardan ve üçüncü kişilerin uğrayabileceği zararlardan dolayı Hürriyet Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez.

BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz.