6 aylık ortalama, TEFE´de %0.98, TÜFE´de %1.04

06.08.2004 - 15:31 | Son Güncelleme :

Merkez Bankası, mevsimsellikten arındırılmış enflasyonun son 6 aydaki ortalamasının TEFE´de yüzde 0.98, TÜFE´de de yüzde 1.04 olduğunu açıkladı

Merkez Bankası, mevsimsellikten arındırılmış enflasyonun son 6 aydaki ortalamasının TEFE´de yüzde 0.98, TÜFE´de de yüzde 1.04 olduğunu açıkladı. Merkez Bankası´nın Temmuz Ayı Enflasyonu ve Görünüm başlıklı raporunda, Temmuz´da fiyatların, TÜFE´de yüzde 0.22 oranında artarken,TEFE´de yüzde 1.52 oranında gerilediği hatırlatıldı. Mevsimsellikten arındırılmış aylık fiyat artış oranı TÜFE´de yüzde1.4, TEFE´de ise yüzde eksi 0.3, gıda dışı TÜFE ve tarımdışı TEFE´de ise yüzde 0.9 ve yüzde 0.8 oldu. Mevsimsellikten arındırılmış enflasyonun son 6 aydaki ortalaması TEFE´de yüzde 0.98, TÜFE´de de yüzde 1.04 olurken, söz konusu ortalamaartışlar, yıllık olarak sırasıyla yüzde 12.4 ve yüzde 13.2´ye karşılıkgeliyor. Çalışmada, son aylarda mevsimsellikten arındırılmış enflasyonun 6 aylık hareketli ortalamasında görece bir artışın göze çarptığı vurgulanırken, bu artışın önemli bir bölümünün son yıllardaki enflasyondaki hızlı düşüş sonucu mevsimsel katsayıların arındırılmasındaki hata payından kaynaklandığı ifade edildi.
Merkez Bankası, gıda ve giyim fiyatlarındaki mevsimsel düşüşlerin yanı sıra Temmuz ayı Tüketici Fiyatları Endeksi (TÜFE) üzerinde, temel olarak döviz kurundaki gerileme, kamu zamları ve hizmet fiyatlarındaki katılığın belirleyici olduğunu bildirdi. Merkez Bankası´nın Temmuz Ayı Enflasyonu ve Görünüm başlıklı raporunda, dalgalı kur rejimindeki döviz kuru-enflasyon ilişkisindeki zayıflamaya paralel olarak, Nisan-Mayıs dönemindeki döviz kuru hareketlerinin enflasyon üzerindeki etkisinin sınırlı kaldığının görüldüğü vurgulandı. Ayrıca, Temmuz ayında ortalama dolar kurunun yüzde 2.7 oranında düşmesinin de söz konusu gecikmeli etkilerin zayıf kalmasına katkıda bulunduğu ifade edildi.

-TEFE´DEKİ GELİŞMELER-

Temmuz´daki yüzde 1.52´lik düşüşün 0.61 puanı devlet sektöründeki fiyat artışlarından, eksi 2.13 puanı ise özel sektördeki fiyat düşüşlerinden kaynaklandığı belirtilirken, özel sektör katkısının mevsimsel etkilerle düşen tarım fiyatlarından kaynaklandığı vurgulandı. Rapora göre, kamu imalat sanayi fiyatları ise petrol ürünlerinde ve şekerde fiyat ayarlamasına gidilmesinden etkilendi. Özel imalat sanayi fiyatlarının döviz kurundaki istikrarı takiben yavaşladığı, petrol ürünlerindeki artışlardan olumsuz etkilendiği, ancak gıda ve tekstil ürünleri imalat sektörlerindeki fiyat gerilemesiyle söz konusu etkilerin sınırlı kaldığının görüldüğü kaydedildi. Toptan Eşya Fiyatları Endeksi´ndeki (TEFE) yüksek dalgalanmaların tarım sektörü tarafından belirlendiği ve tarım fiyatlarının oynak seyri göz önüne alındığında, önümüzdeki dönemde TEFE´nin dalgalı seyirizleyeceği, tarım dışı TEFE´nin ise ham petrol fiyatları ve döviz kurundaki gelişmelere bağlı olarak artmaya devam edebileceği öngörülüyor.

-GENEL MAKROEKONOMİK GÖRÜNÜM-

Raporda, 3 yıl arka arkaya enflasyonda keskin düşüşler kaydedilebilmesinin, büyük oranda taviz vermeden uygulanan mevcut programla mümkün olabildiği vurgulanırken, ´´Kuşkusuz bu çabaların henüz yeterli olmadığı, ekonomik dengelerin kalıcı bir şekilde oturmadığı ve fiyat istikrarının henüz tam olarak sağlanamadığı da gözardı edilmemesi gereken bir husustur´´ denildi. 2004 yılı ortalarına gelindiğinde birçok alanda önemli mesafeler alındığı, temel makroekonomik değişkenlerde beklenenin de ötesinde iyileşme sağlandığı, ancak mutlak fiyat istikrarı ve kalıcı makroekonomik istikrar konusunda gidilecek daha çok yol olduğunun görüldüğü kaydedildi. Raporda, istikrar programı çerçevesinde uygulanmakta olan politikalar ve program döneminin geçmişle kıyaslamasının, geleceğe yönelik algılamaların şekillendirilmesinde somut, şeffaf ve hesap verebilir geniş kapsamlı programların önemine işaret ettiği belirtilerek, şöyle devam edildi: ´´Merkez Bankası´nın da dahil olduğu bir platformda önümüzdeki dönemin makro ekonomik çerçevesinin sonuçlandırılması aşamasına gelinmesi ve bu çerçevenin mali disiplin ve yapısal reformların devamını içselleştirmesi olumlu bir gelişme olarak algılanmaktadır.´´

-BÜYÜMEDE BEKLENTİLER-

Rapora göre, yılın ilk yarısında büyüme daha çok özel tüketim ve özel yatırım kaynaklı olurken, 2004 yılının ikinci çeyreğindeki büyümekompozisyonunun ilk çeyreğe paralel bir seyir izleyeceği öngörülüyor. Yılın 2. yarısında ise son dönemde artan faizler ve döviz kuru dalgalanmalarına paralel olarak büyüme hızında iç talep kaynaklı göreli bir yavaşlama gözlenebilecekse de, artan yatırım eğilimi ve dıştalebin güçlü seyretmesinin, bu yavaşlamayı sınırlı kılabileceği tahmin ediliyor. Bu doğrultuda, kısa dönemde büyük bir dışsal şok olmadığı varsayımı altında, milli gelir büyüme hızının, yılbaşı program projeksiyonlarından yüksek olacağı ortaya çıkıyor.

-CARİ AÇIK-

Yılın kalanında ara malı ve yatırım malı ithalatının yüksek seyredeceği ve ekonomik aktiviteye bağlı olarak hızlanan ithalat artışı sonucu, ihracattaki ve turizm gelirlerdeki olumlu performansa rağmen, yıl sonu cari açığının geçtiğimiz yıllara oranla yüksek olabileceği tahmin ediliyor. Raporda, mevcut para ve kur politikası altında Merkez Bankası´nın doğrudan cari açığa müdahalesinin söz konusu olmadığı hatırlatılırken,reel faizlerin büyük oranda risk primindeki oynaklıklar tarafından belirlendiği ve döviz kurunun düzeyinin piyasa koşulları altında oluştuğu ortamda, böyle bir politika tepkisinin yararlı olmayacağı vurgulandı.
Merkez Bankası, enflasyon hedefinin aşılma olasılığının, büyük dışsal şoklar haricinde düşük olduğunun görüldüğünü bildirdi. Merkez Bankası´nın Temmuz Ayı Enflasyonu ve Görünüm başlıklı raporunda, cari işlemlerdeki bozulmanın gelecek dönem enflasyonunu hangi kanallar üzerinde etkileyebileceğinin analizi yer aldı. Buna göre, ilk kanal, cari işlemlerin hesabındaki bozulmanın ve bukonudaki bekleyişlerin döviz kurundaki yaratabileceği hareketler yoluyla enflasyonu olumsuz etkileme olasığı olarak gösteriliyor. Üzerinde çalışılan yeni programın uluslarası kuruluşların da desteğiyle hayata geçirilmesi öynünde önemli aşamalar kaydedildiği gözönüne alındığında, bu olasılığın güçlü bir olasılık olmadığı ve olmayacağı görülüyor. İkinci kanal ise cari işlemler hesabında bozulmaya yolaçan unsurlar ile enflasyon dinamiği arasındaki ilişki olarak gösteriliyor.Merkez Bankası bünyesinde gerçekleştirilen hesaplamalar, bu yılın ilk yarısı itibariyle üretim düzeyinin enflasyondaki düşüş sürecini tehditeder boyutta olmadığı gösteriyor. Cari açığın önemli oranda makina-teçhizat ithalatından kaynaklanması, yatırım mallarının potansiyel üretime yaptığı katkı kanalıyla verimlilik artışını desteklerken, düşük enflasyon ve yüksek büyüme hızının devamına katkıda bulunuyor. Raporda, buna karşılık açığın yüksek seyretmesinin, aynı zamanda dünyadaki likidite eğilimlerinin değişmesi karşısında ülke ekonomisinin kırılganlığını artırdığı vurgulanırken, ´´Örneğin ABD Merkez Bankası´nın önümüzdeki günlerde beklenenden şiddetli bir faiz artırımına gitmesi olasılığı, mevcut durumda bir risk unsuru olarak algılanmalıdır´´ denildi.

-SEÇİCİ ÖNLEMLER-

Raporda, önümüzdeki dönemde cari açıktaki gelişmelerin alt kalemleriyle beraber detaylı olarak takip edilmesi ve gidişatta muhtemel bir sorun öngörülmesi durumunda, mali disiplinden taviz verilmeyerek, gerekirse tüketim malı artışının kontrol altında tutulmasına yönelik ´´seçici önlemlerin´´ alınmasının faydalı olabileceği vurgulandı. Devresel hareketlerin yarattığı ekstra vergi gelirlerinin harcamalara kanalize edilmemesinin, cari işlemler üzerinde oluşan baskının azalmasına katkıda bulunabileceği ifade edildi. Bütün bunların ötesinde, cari açığın orta vadede büyüme önünde birengel yaratmamasının, ancak yapısal reformların hızlandırılarak finansman kalitesinin daha da iyileştirilmesi yoluyla mümkün olabileceği kaydedildi.

-ENFLASYON-

Rapora göre, bugünkü veriler itibariyle petrol fiyatları ve döviz kurundaki dalgalanmaların etkisiyle, yıllık enflasyon rakamlarının Ağustos ayında da artabileceği, ancak sonrasında istikrar kazanarak yıl sonu enflasyon hedefi dahilinde gerçekleşeceği öngörülüyor. Özellikle petrol fiyatlarındaki hareketlenmenin ithal malların fiyatları ve üretim maliyetleri kanalıyla genel enflasyon üzerine yansımaları olacak, ancak bu etkilerin kısa dönemde geçmişe oranla sınırlı kalacağı tahmin ediliyor. Sıkı maliye ve hedefe uyumlu gelirler politikası uygulanmaya devamedildiği sürece, yılın kalanında belirgin enflasyonist baskının hissedilmeyeceği öngörülüyor.

-2005 ENFLASYONU ÖNÜNDEKİ RİSKLER-

Merkez Bankası 2005 yılında enflasyon dinamiklerini etkileyecek faktör ve riskleri de sıraladı. Buna göre, gelecek yılın başından itibaren gerek iç talep gelişmeleri, gerekse birim işgücü maliyetlerinin enflasyona geçtiğimiz3 yıldaki kadar destek vermeyeceği tahmin ediliyor. Son 7 aylık imalat sanayi fiyat artışının yüzde 8.7 olması iç talebin canlanması durumunda tüketici fiyat artışlarının hızlanabilme riskini de beraberinde getirirken, 2003 yılında enflasyon düşüşüne olumlu katkı yapan kamu fiyatları, ilk 7 ayda özel imalat sanayi fiyatlarının üzerinde gerçekleşti. Bu yükselişte dünya ham petrol, ana metal ve kimyasal ürün fiyatlarındaki artış ile kurlarda yılın ikinci çeyreğindeki artış önemli rol oynadı. Kamu fiyatlarındaki yükselişin ilk 7 ay itibariyle 2004 yılı enflasyonu içinde tolere edilebilece düzeyde olduğu görülürken, ancak enflasyonda tek haneli rakamların hedeflendiği dönemde bütçe finansmanı sağlamak için öngörülmeyen vergi ve fiyat artışlarına gidilmesi enflasyon hedeflerini riske sokabilecek.

-HAM PETROL FİYATLARINDAKİ ARTIŞ-

Ham petrol fiyatlarındaki artış eğiliminin önümüzdeki dönemde hem cari işlemler açığı hem de enflasyon üzerindeki baskı oluşturmasının olası olduğu belirtilen raporda, dünya petrol fiyatlarında artışın devam etmesinin ve kur baskısıyla artabilecek bütçe finansman ihtiyacının önümüzdeki dönemde de akaryakıt ve petrol ürünleri fiyat artışlarını kaçınılmaz hale getirebileceği vurgulandı. 2004 yılının geri kalanda ve sonrasında da, mevcut programın yapısal reformlar kanadına daha da ağırlık verilerek benzer bir yaklaşımla devam edileceğine dair algılamaların oluşması durumunda, enflasyon bekleyişlerinin hedeften belirgin bir şekilde sapmayacağınınöngörüldüğü de kaydedildi. Hizmet sektöründe fiyat katılığının göreli olarak devam ettiğine de işaret edilerek, ´´Özellikle kira, eğitim ve hastane hizmetlerindeki yıllık fiyat artışlarının genel enflasyon eğiliminin üzerinde seyretmesi ve geçmişe endeksleme davranışının devam etmesi, 2005 yılı enflasyonu açısından önemli boyutta riskler getirmektedir´´ denildi. Dış ticaret açığının artan ekonomik aktiviteye bağlı olarak yüksekseyretmesi ve bu durumun yarattığı hassasiyetin, ABD Merkez Bankası´nın beklenenden hızlı bir faiz artırımına gitmesi, mevcut programın devamına ilişkin alınacak kararların gecikmesi veya AB müzakere sürecinde dair belirsizliklerin olumsuz sonuçlanması gibi olasılıkların mali piyasaların risk algılamalarını artırdığı ifade edildi. Sonuç olarak, enflasyon hedefinin aşılma olasılığının, büyük dışsal şoklar haricinde düşük olduğu vurgulanan raporda, şöyle denildi: ´´Yurtdışındaki talepteki artış, birim maliyetlerdeki azalaşın yavaşlaması, yurtiçi tüketim harcamalarında görülen göreli canlanma, kapasite kullanım oranlarının yüksek seyrri ve hızlanan kamu fiyat artışları 2005 yılında enflasyonla mücadelenin daha da çetin koşulardagerçekleşyebileceğine işaret etmektedir.´´
Bu haberi okuyanlar bunları da okudu
 
KAPANIŞLAR (BIST)
BUGÜN 1000 TL NE OLDU?
1.008 TL        
BORSA
999 TL        
DOLAR
1.004 TL        
EURO
1.004 TL        
ALTIN
 
bigpara

Copyright © 2024 Tüm hakları saklıdır.
Hürriyet Gazetecilik Matbaacılık A.Ş.

YASAL UYARI:
Piyasa verileri Foreks Bilgi İletişim Hizmetleri A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. Üye girişi yapılan Canlı Borsa sayfaları haricinde Hisse senedi verileri 15 dk gecikmelidir. Tahvil-Bono-Repo özet verileri her durumda 15 dk gecikmelidir.

Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Bununla beraber gerek site üzerindeki, gerekse site için kullanılan kaynaklardaki hata ve eksikliklerden ve sitedeki bilgilerin kullanılması sonucunda yatırımcıların uğrayabilecekleri doğrudan ve/veya dolaylı zararlardan, kar yoksunluğundan, manevi zararlardan ve üçüncü kişilerin uğrayabileceği zararlardan dolayı Hürriyet Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez.

BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz.