Umudu Yurtdisindan Gelecek Kaynaga Baglayan Piyasalarinen Buyuk Guvencesi, Ekonomi Burokratlari.

Global krizin yarattigi sarsintiyla birlikte, Turkiye yilin son aylarinda siyasi belirsizligin sikintisini da yasadi. Hukumetin sallanmasi, ardindan dusurulmesi faizleri yuzde 150 sinirina cikardi, borsayi 2000 puanin altina indirdi. Aralik ayiyla birlikte `artik daha kotusu olmaz` dusuncesi ortaya cikmaya, piyasalardan toparlanma sinyallerini alinmaya baslandi. Hukumetin kurulacagi beklentisi faizleri asagiya indirdi, borsanin da dususunu durdurarak yukselis icin guc kazanmasini sagladi. Yeni yilin ilk gunlerinde 2 katrilyona yaklasan para sikisikliginin yarattigi darbogaz hafifleyince, bono faizleri bes gunde yuzde 135`ten yuzde 125`in altina indi. Borsa yuzde 6.3 yukseldi. Merkez Bankasi yaklasik 800 milyon dolar aldi. Tum bunlar, piyasalarin bir anlamda `siyasi belirsizligin risk primini azalttigini, hukumetin kurulmasini fiyatlara yedirdigini` gosterdi. Hukumet kuruluyor. Ancak piyaslaarin tam anlamiyla rahata kavsmasi icin iki engelin daha asilmasi gerekli: 5 milyar dolarlik nakit ihtiyaci ve 18 Nisan`da yapilacak secimler. Secimlerin, Turkiye`nin ihtiyac duydugu yurtdisi kaynaginin gelmesini geciktirmesi ihtimali var. ancak IMF`yle yapilacak gorusmelerin 56`nci hukumetle devam edebileceginin belirtilmesi de umut yaratiyor. Bu hukumetle birlikte yurtdisindan kaynak cekilip cekilemeyecegi de anahtar rolu oynuyor. Dis kredi musluklarinin acilmamasi durumunda oldukca zorlu bir donemden gecilecegi dusunuluyor. ancak ekonomiyi hata yapmadan yuruten burokratlara olan guven, piyasalarda bir `kaza` ihtimalini azaltiyor. (SABAH)