Zülfikar Doğan;bddk`dan Bankacılık Sektörü Raporu Istedi

Vakıflar Bankası`nın İsrail`de bir banka kurma projesinin olduğunu, bunun için başvuruların yapıldığını, Prag toplantıları sırasında da İsrailli bankacıların Vakıfbank yöneticileri ile görüşmek, Bankalar Birliği`nden malumat almak için Türk delegasyonuna başvurduklarını, ancak kendilerine Vakıfbank`tan bir muhatap bulamadıklarını daha önce bu köşede yazmıştık. Genel Müdür ve Yönetim Kurulu Başkanı Altan Koçer başkanlığındaki Vakıfbank heyetine İsrailli bankacılar Prag`da ulaşamamışlardı. Ancak bir gazeteci olarak biz de konuşacak, soru soracak yetkili arayan İsrailli bankacıların ağzından, Vakıfbank`ın İsrail`de banka kurma projesini ve bunun için araştırma yaptıklarını kapıvermiştik. Bu yazımız üzerine, Vakıfbank Genel Müdürü Altan Koçer, Ankara`ya döner dönmez ayağının tozu ile bizi Prag`dan aradı. İsrailli bankacılarla buluşamamaktan üzüntü duyduklarını söyledikten sonra, İsrail`de banka kurma girişimlerini teyit etti. Ancak Koçer ve Genel Müdür Yardımcıları, 1 gün Prag`da kaldıktan sonra Avusturya`daki bankanın yönetim kurulu toplantısı için Viyana`ya geçmişler. O nedenle de İsrailli bankacılarla Prag`da buluşmaları mümkün olamamış. Genel Müdür Altan Koçer, İsrail Merkez Bankası ve diğer ilgili birimlerin, Vakıfbank`ın başvurusunu değerlendirmeye aldığını, kuruluş izni için gerekli çalışmaları başlattıklarını söyledikten sonra, ekliyor; `Eskiden bu işler daha kolaydı. Sadece Hazine`den bir yazı almamız yeterli oluyordu. Ama şimdi BDDK var. İsrail de, BDDK`dan Türk bankacılık sektörünün durumu ile ilgili yazılı ve resmi bir rapor istiyor. Bizden bu raporu en kısa sürede Üst Kurul`dan temin edip, kendilerine iletmemizi, sektörün durumunu inceleyip, ona göre karar vereceklerini bildirdiler. Biz de Üst Kurul`a başvurduk. Bu hafta içerisinde arkadaşlarımız Zekeriya Bey veya diğer yetkililerden randevu istediler, görüşmeye çalışacaklar. Fakat Üst Kurul da henüz yeni oluştu. İşleri de oldukça yoğun. Böylesi kapsamlı bir rapor ne kadar sürede hazırlanır ya da Üst Kurul bizim başvurumuzla İsrail`e Türk bankacılık sektörü hakkında böylesi kapsamlı bir raporu verir mi, sunar mı, bilemiyoruz. Biz başvurumuzu yapıp BDDK`dan randevu istedik.` Vakıfbank`ın İsrail`deki banka projesi gerçekleşemeyen bir randevu ve yapılamayan bir görüşme ile Prag`da ortaya çıktı. Ama bir gerçek daha ortaya çıktı ki, bankacılık sektörümüzün durumu sadece IMF ve Dünya Bankası`nın değil, İsrail`in de gündeminde. Bu kadar büyük soygunların, vurgunların olduğu 8 tane batık bankanın ne yapılacağının kara kara düşünüldüğü, bankaları batırıp, paraları şirketlerine ve ceplerine hortumlayanların çete halinde soygun yaptıklarının tespit edildiği bir ortamda tabi ki herkes bankacılık lisansı vermeden önce enine boyuna tabloyu görmek ister. İsrail`in tutumunu da o açıdan yadırgamamak gerekir. Hazine`nin bir başvuru ile izin verdiği, el değiştirmesine, yeni sahip bulmasına onay verdiği, hatta yönetimlerine murakıp atadığı 8 bankanın hali ortada. Daha kaç 8 var o da bilinmiyor. Şaiyalar, tevatürler muhtelif. Bunlar dinmedikçe, yetkili, etkili ve sorumlu bir makam sektörün durumunu cam gibi şeffaf ortaya koymadıkça elin oğlu niye kendi ülkesinde size izin versin. Haklı olarak `Getir kardeşim Üst Kurul`dan raporu. Bir göreyim içini - dışını. Bilançon makyajlı mı değil mi, karın - zararın nereden, hangi alanda uzmansın, müşterilerin kimler, sağlam mısın - değilmisin, sektördeki yerin nedir?` sorularının yanıtını almak ister.Prag`daki toplantılar sırasında bazı bankacılarımıza Hazine ve Merkez Bankası kurmaylarının zaman zaman tatlı - sert atışmalarına, sohbetlerine tanık olduk. Hazine`nin borçlanma politikası, faizleri düşüren, vadeleri uzatan iç borç programının başarısı Hazine`ye para satıp, karlarını katlamaya alışmış bankalarımızı sıkıntıya sokmuş. Bu politikayı eleştiren bankacılar var. Sektörün hali ne olacak diye kara kara düşünüyorlar. Diğer taraftan da Merkez Bankası`nın kur politikasına aynı şekilde yükleniyorlar. Bankaların büyük bölümünün açık pozisyonları el yakıyor. Oradan da sıkıntılılar. Bütün bunlar sektörün kendi içinde biliniyor, konuşuluyor.Herkes gözünü BDDK`ya dikmiş, Zekeriya Bey`in yapacaklarını, söyleyeceklerini, alacağı kararları bekliyor. Ama sektörün kendi içinde hala oturup tartışıp, kendi kendilerine çeki düzen vermeyi, yeni koşullara uyum için bankacılığı gerçek manada yapmak için sıcak para getirip Hazine`ye para satıp faizden avanta kapma alışkanlığını terketmeye niyeti olan yok. Böyle olunca da 2.5 milyonluk İsrail bile Türkiye`den bir banka lisansı istediğinde neredeyse `Yürü ense traşını görelim` diyebiliyor.Daha önce de yazdık. Prag`da IMF ve Dünya Bankası toplantılarının yanı sıra dünyanın dört bir yanından bankacılar cirit atıyordu. Randevudan randevuya, görüşmeden görüşmeye koşuyorlardı. Bizim bankacılarımızın büyük bölümü ise bir - iki istisna haricinde Prag`ın güzelliklerini görmeyi, ondan bıkanlar da Avrupa`nın öbür başkentlerine gitmeyi tercih ettiler. Ondan sonra da kendi içimize dönüp ağlamanın sızlamanın hiç bir manası yok. Türk bankacılık sektörü, artık silkinmeli, şeffaflaşmalı. Prag toplantılarının ana ilkesi de şeffaflık olarak ortaya kondu. Herşeyin gizli kapaklı olduğu, denetleniyormuş gibi gözükmesine rağmen her türlü olumsuzluğa göz yumulduğu aşikar olan bir alanda bir anda patır patır bankalara el konulunca, hiç şaşırmamak gerek.Ziraat, Halk, Emlak bankalarının hesapları kuruş kuruş nasıl her yıl Meclis`te veriliyorsa, Hazine`den YDK`ya Maliye`den Sayıştay`a kadar elli tane denetimden geçirilip çarşaf çarşaf raporlar hazırlanıyorsa, bu bankaların genel müdürleri Meclis KİT Komisyonları`nda `sigaya çekiliyorsa`, özel bankalar da aynı şeffaflığı göstermeli. Parasını topladığı vatandaşa hesabını da vermeli. Yurttaş parası battıktan sonra banka kapılarında yığılmamalı. Artık görev BDDK`nın, Zekeriya Bey`in. `Bir musibet bin nasihattan iyidir` denildiği gibi, belki de Vakıfbank`ın İsrail`deki banka işi hayırlara vesile olur, BDDK İsrail`in istediği bankacılık sektör raporunu hazırlar. İsrail Merkez Bankası`nın öğreneceği şeyleri, bileceği durumları bizler de Türk halkı da tasarruf sahipleri de ayan beyan öğrenme imkanına kavuşuruz. (FİNANSAL FORUM)