Türkiye krizi bu panelde tartıştı
Dünya piyasaları global ekonomik kriz ile sarsılıyor. <ımg hspace="10" src="http://i.bigpara.com/i/55big/Saint_Joseph.jpg" align="right" vspace="5">Ekonomiye güven gittikçe azalıyor. Sarsılmaz dev ekonomiler, kurtarma paketleri ile çözüm arıyor…
Tüm bunlar olurken, krizler ülkesi Türkiye’de neler oluyor, bizleri neler bekliyor… Bu sorulara en iyi cevabı 9 Kasım 2008 Pazar günü işin uzmanları verdi.
İşte Saint Joseph Panel`inden bazı notlar;
Güncel olayları yakından takip edebilmek, derinlemesine kavramak için planlanan Saint Joseph’liler Derneği Quartier 15.00 panelleri, ikinci sezonuna 9 Kasım Pazar günü başladı.
Daha önce medya, hukuk ve Avrupa Birliği üzerine yine Saint Joseph Fransız Lisesi mezunu konuşmacılar ile gerçekleştirilen panellerin dördüncüsü yüzyıla damgasını vuracak çapta büyük küresel bir krizin yaşanması nedeni ile “Para=Pul Küresel Ekonomik Kriz’ olarak belirlenmişti. Bu çerçevede, Saint-Josephliler Derneği Moda Sosyal Tesisleri Salle Erentok’ta gerçekleştirilen panele, ekonomi alanında uzman, Saint-Joseph’li isimler davet edildi.
Quartier 15.00, Dr. Cüneyt Dirican’ın (90 mezunu) moderatörlüğünde, bu krizi, tüm boyutlarıyla, nedenleri ve geleceğiyle ele aldı. Panel, Prof. Dr. Dr. Selçuk Demirbulak (67 mezunu), Uğur Civelek (77 mezunu), Dr. Gündüz Fındıkçıoğlu (79 mezunu) ve Ertuğ Yaşar’ın (84 mezunu) konuk konuşmacı olarak katılımlarıyla gerçekleşti.
Moderatör Dirican, 1871 yılında İstanbul Kadıköy’de kurulmuş Saint Joseph Fransız Lisesi’nin 137 yıllık tarihinde bir çok kriz, dünya savaşı, ekonomik düzen ve değişimi yaşadığını ve bulunduğumuz dönem itibarı ile de dünyada yeni bir düzenin kurulmakta olduğunu ve hep birlikte bu sürece şahit olduklarını aktarmıştır. Bu süreçte, devletlerin krize ve bankalara müdahele ve yardımları nedeni ile Adam Smith’in “Laissez faire laissez passer” kuramının, resesyona giren/girecek ülkelerde kamu harcamaları nedeni ile Keynesyen ekonominin, uluslararası basında sıkça yer alan “Kapitalizm çöktü mü?” soruları ile pek çok temel ekonomik kavramın tartışmaya açıldığını belirtti.
Genel çerçevenin sunumunun ardından, ilk söz, Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi iktisatçı Prof. Dr. Dr. Selçuk Demirbulak’ın oldu. İstanbul Barosu Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığı görevini de yürüten Demirbulak, krizin mortgage piyasasında başladığını ve oradan dünya piyasalarına ve reel sektöre sıçradığını belirtti. Bugün gelinen noktada, John Maynard Keynes’in devletin ekonomik alana daha fazla müdahalesini öngören teorisinin tekrar gündeme geldiğini söyledi.
Hızlı gelişen toplumu ve ekonomisiyle, Türkiye’nin krizden etkilenme olasılığının yüksekliğinin altını çizdi. Demirbulak, ABD`de kredi kartı krizinin de kapıda olduğunu, Türkiye`de kayıtlı çok sayıda kredi kartı yasaklısı bulunduğunu gündeme getirdi. Bu krizle birlikte gelişen, Kapitalizmin çöktüğü düşüncesinin ütopik olduğunu belirten Demirbulak, Süreç içerisinde birtakım değerleri kaybettik. Tasarruf toplumundan tüketim toplumuna geçişin bunlardan biri olduğunu vurgulayarak, Japon toplumunda tasarruf düzeyinin yüzde 33`lerde olduğunu belirtti.
Ekonomist Uğur Civelek, dünya ekonomik krizler tarihine yer verdiği konuşmasında, önemli tarihi kırılma anlarına vurgu yaptı. Belli başlı noktaları, 1929 Buhranı, 1987 Kara Pazartesi’si, ve 1998 Asya Krizi oldu. Civelek, krizler ardından gerçekleşen dönüştürücü siyasal nitelikli olayların, krizler bağlamında hayat kurtarıcı olduğuna değindi. Sistemin kırılganlığının artması ve yüksek belirsizlik, üzerinde durduğu noktalar oldu. Civelek kırılganlık ve belirsizliğin çok yüksek olduğuna dikkat çekerek, bugünün profesyonellerinin bu kriz karşısında amatör kaldığını ve bu krizin 1929 krizine giderek yaklaştığını belirtti.
Civelek, en hızlı büyüyen sektörlerde en büyük kayıpların yaşanacağını savundu.Türkiye Sınai Kalkınma Bankası’nda baş ekonomistlik görevinde bulunan, iktisatçı Dr. Gündüz Fındıkçıoğlu, krizin reel sektöre hızlı yayılışının nedenleri üzerine odaklandı. Krizin tohumlarının, 1929 Buhranı sonrası alınan önlemlerin 1990’larda törpülenmesiyle atıldığını belirtti. Bu süreçte cari açığın büyüklüğüne dikkat çeken ve bunun finansman kalitesini bozduğunu ifade eden Fındıkçıoğlu, mali sektörün bir şekilde garantilere kavuşturulması ile reel sektöre finansmanın akışının sağlanması gerekliliği üzerine konuştu.
İlk turun son konuşmacısı, köşe yazarı ve yönetici Ertuğ Yaşar, Türkiye ölçekli konuşmasında, yeterli önlemlerin alınmadığını, ve cari açığın ülke için önemli bir sorun olduğunu söyledi. IMF anlaşmasının şart olduğunu söyleyen Yaşar 2009 yılının herkes için zor geçeceğini belirtti. Şu anda piyasalarda bir kredi arzı sıkışması (credit crunch) yaşandığını belirten Yaşar tüketimi arttırarak bu krizin aşılabileceğini, Keynesyen politikaların hükümet tarafından çalışanlara yapılacak zam oranı ile kaynak aktarılması yönünde gerçekleştirilmesi gerekliliğini dile getirdi.
Panelin ikinci aşaması, dinleyicilerin sorularıyla şekillendi ve ‘sokaktaki vatandaş’ın kriz karşisında nasıl davranacağına odaklandı.
İlk sözü alan, Yaşar, pratik önlem paketinde, faizden uzak durmayı ve kontrollü tüketimi ve çalışan ve işverenler açısından dikkat edilmesi gereken başlıkları sıraladı.
Fındıkçıoğlu, hali hazırda yavaşlamış Türkiye ekonomisinin, otomotiv, beyaz eşya, inşaat, tekstil gibi sektörleri zorlayabileceğini, sıcak para akışı ve cari açığın önemli konu başlıkları olduğunu ifade etti.
Demirbulak, paralel şekilde, üretimi çesitlendirme ve tasarrufu sıralarken, işsizlik-sermaye-fakirleşme ekseninde Türkiye’deki kaliteli insangücünün Avrupa Birliği’nde serbest dolaşımının kısıtlanması nedeni ile eşit hak mücadelesine ve kayıtdışı ekonomi ile Türk ekonomisinde yaşanan kayıplara vurgu yaptı.
İkinci turda son sözü alan, Civelek, daralmanın devam etmesiyle orta sınıfın büyük bir darbe alabileceğini belirtti. Ülkenin dış borç dengesinin hassas olduğunu söyleyen Civelek, Uluslararası Para Fonu -IMF- ile yapılacak bir anlaşmanın tek başına çözümü sağlamayacağının da altını çizdi. İç talepte canlanma yaratılmasının gerekliliği üzerinde durdu.
Quartier 15.00’in Ekonomik Kriz’i tüm boyutlarıyla tartıştığı ve açıklamaya, netliğe kavuşturmaya çalıştığı bu oturumda, katılımcılar, Türkiye’nin zorlu bir ekonomik süreçten geçtiğinde birleştiler.
Panelde ortak vurgu ; dünya ekonomik ve finansal sisteminin büyük bir dönüşümüyle sonuçlanacak bu krizde, Türkiye’nin rasyonel, kontrol edilebilir ve uzun vadeli planlarla hareket etmesi ve krizi fırsata çevirmesi gerektiği üzerine yapıldı.
Prof. Dr. Dr. Selçuk Demirbulak - `67
1949 doğumlu. Birincilikle bitirdiği Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İktisat ve Maliye Bölümü`nün ardından B. Ü. Hukuk Fakültesi`ni bitirdi. Ekonomi profesörlüğünden sonra Strasbourg Üniversitesi`nde Avrupa Topluluğu konusunda yüksek lisans yaptı. Avrupa Birliği Hukuku alanında doktora yaptı. Halen Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi`nde İktisat ve Maliye Bölüm Başkanıdır ve İstanbul Barosu yönetim kurulu üyeliğini sürdürmektedir. Kitapları, Türkiye`de Küçük Esnafın Vergilendirme Sorunları, Türkiye`de Medya Ekonomisi ve AB`nin Ekonomik ve Mali Temellerinin AB Hukukuna Yansımaları ve Türkiye.
Uğur Civelek - `77
1957 Kayseri doğumlu.1981’de İstanbul Üniversitesi-İktisat Fakültesi’nden mezun oldu. Aile Şirketi ile başladığı iş hayatına 1984te banka ve devamında şirketlerde yöneticilikle devam etti, 1994`ten itibaren eğitim, danışmanlık, araştırma ve köşe yazarlığı alanlarında çalışmakta.
Dr. Gündüz Fındıkçıoğlu – ‘79
Boğaziçi Üniversitesi İktisat Bölümünü 1986 yılında tamamladı, ardından aynı üniversitede master derecesini aldı. London School of Economics ve Catholic University of Louvrain’de akademik eğitimine devam etti. 2002 yılında İstanbul Üniversitesi İktisat Bölümü’nde doktora derecesini aldı. 1994-1995 yıllarında Washington, Dünya Bankası’nda danışmanlık görevini sürdürdü. 1995 yılından bugüne Türkiye Sınai Kalkınma Bankası’nda Araştırmacı, Baş ekonomist ve Araştırma bölümü başkanı gibi görevlerde bulunmuşur. Halen TSKB’de görev yapan Fındıkçıoğlu’nun Ekonomi alanında yayınlanmış pek çok makalesi bulunmakta ve dönemsel olarak çeşitli üniversitelerde dersler vermektedir.
Ertuğ Yaşar - `84
1965 doğumlu. Boğaziçi Üniversitesi, İdari ve İktisadi Bilimler Fakültesi, İşletme Bölümü’nden mezun oldu. Marmara Üniversitesi, Avrupa Birliği Enstitüsü’nde A.B konusunda önce master, sonra da doktora çalışması yaptı. Belçika`nın Brugge kentinde bulunan College of Europe `dan A.B ve makroekonomi konusunda master derecesi aldı. İş yaşamına 1991 yılında yurtdışı eğitimini finanse eden İstanbul Tekstil ve Konfeksiyon İhracatçı Birlikleri (İTKİB)`de başladı. 1993 yılında İTKİB`den ayrılarak tekstilden mamul endüstriyel ambalaj malzemeleri üretimi yapan DEBANT GRUP bünyesine katıldı. Şu anda aynı şirkette Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yapmaktadır.
1996 yılından beri YENİ YÜZYIL, Liberal Bakış, AKŞAM ve GÜNEŞ gibi gazetelerde ekonomi alanında düzenli köşe yazıları yazmıştır.
Dr. Cüneyt Dirican- ‘90
1971 doğumlu. Marmara Üniversitesi Bankacılık ve Sigortacılık Enstitüsü’nde Bankacılık doktorası ve Sermaye Piyasası ve Borsa master derecelerini aldı. Marmara Üniversitesi İşletme Bölümü mezuniyeti sonrası sırası ile Yapı ve Kredi Bankası, Interbank, Körfezbank, Garanti Bankası, Akbank’da şube, operasyon, kurumsal bankacılık, nakit yönetimi, dağıtım kanalları deneyimlerinden sonra Peppers & Rogers Group Yönetim Danışmanlığı firmasında yönetici danışman olarak çalışmaya devam etmektedir.
Postbank’ların ve Posta Bankacılığı’nın Ekonomideki ve Finansal Sektördeki Yeri, Etkileri ve Türkiye’de Uygulanabilirliği Üzerine Bir Çalışma (2005) adlı doktora ve Internet Bankacılığı’nın ve Internet’in Finansal Sektördeki Yeri ve Etkileri (2000) adlı master tezleri bulunmaktadır. Saint Joseph’liler Derneği ve Finans Kulüp Vakfı üyesi olup İngilizce ve Fransızca bilmektedir.
