``Hükümet programı riske soktu``
TÜSİAD Başkanı Özilhan, Hükümet’in IMF’ye getirdiği eleştirilerle, ekonomik performansı riske soktuğunu söyledi
Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan, Türkiye´nin IMF programını 2006 yılına kadar uzatması gerektiğini söyledi.Sanayici ve İşadamları Dernekleri (SİAD) Platformu Erzurum Başkanlar Kurulu Toplantısı´nda konuşan Özilhan, hükümetin IMF politikasına değinerek, AB üyeliği konusunda gösterilen kararlılığın IMF destekli programın yerine getirilmesinde desürdürülmesi gerektiğini ifade etti.
Özilhan, kurların gerilemesinin, enflasyon rakamlarının olumlu seyretmesinin ve faizlerdeki kısmi gerilemenin olumsuz bekleyişlerin kırılması bakımından önemli gelişmeler olduğunu kaydederek, ´´Ancak ibrenin kesin olarak dönmesi için yapısal reformlara bağlı iyileşmelere ihtiyaç bulunmaktadır. Böyle olursa ekonomi geri dönülmezbiçimde sürdürülebilir büyüme yoluna girer´´ dedi.
Hükümetin ´´2004´ten sonra IMF´ye ihtiyacımız olmaz´´ şeklindeki politikasını eleştiren ve bunun ülkenin ekonomisini de hükümetin performansını da risk altına soktuğunu savunan Özilhan, şöyle devam etti:
´´Biz tamamiyle aksi kanaatteyiz. Türkiye IMF programını 2006´ya kadar uzatmalıdır. Kaldı ki tüm limitleri zorlayarak aldığımız borçların ödenmesi sürecinde de IMF denetimi altında olma konusunda bir taahhüdümüz olduğu unutulmamalıdır.´´
´´SİSTEM DIŞI RANTLAR REKABET KOŞULLARINI BOZUYOR´´
Özilhan, Türk ekonomisinin en büyük sorununun sistem dışı rantlar olduğunu ifade etti. Ekonomi alanında faaliyet gösteren bazı aktörlerin sistem dışı rantlarla rekabet koşullarını bozduğunu belirten Özilhan, ´´Sistem dışı rantlar, hukuki boşluklardan yararlanarak adil olmayan kazançların elde edilmesi, rüşvet ve yolsuzluk, siyasi ilişkilerin ekonomik ranta dönüşmesidir´´ diye konuştu. Söz konusu rantların temelinde, devletin ekonomi içindeki yerinin,rolünün ve sistemin işleyiş biçiminin yattığını savunan Özilhan, şunları kaydetti: ´´Devlet dairelerinin işleyişinde etkinlik ve verimlilik, kadro yapısında bilgi ve liyakatin önemi ne kadar düşükse, rüşvet ve yolsuzluk ihtimali de o kadar artmaktadır. Siyasi sistem ve ekonomininkurumsal yapıları şeffaflıktan ne kadar uzaksa, siyaset-ekonomi ilişkisinden türeyen rantlar o kadar artmaktadır. Yargı ne kadar yavaşsa, rant süreci o kadar hızlı gelişmektedir´´
GELİŞMİŞ ÜLKE ŞARTLARI
Özilhan, sistem dışı rantların önlenmesi ve Türkiye´nin gelişmiş ülkeler arasında yer almasının temel şartlarını da, ´´Siyasi kararlılık, şeffaflık ve eşitlik, yargının hızlandırılması, uygun çalışma koşulları, siyasi parti gelirlerinin etkin biçimde izlenmesi, etkin kuralların işletilmesi, meslek örgütlerinin etkin denetimi ve aktif sivil toplum...´´ şeklinde sıraladı. Sistem dışı rantların önlenmesi için bu şartların uygulanması gerektiğinin altını çizen Özilhan, şartların yerine getirilememesi halinde yargısız infazla birilerinin kamu vicdanında mahkum edilmesinin telafisi imkansız sonuçlar doğuracağını dile getirdi.
BAĞIMSIZ KURULLARIN ÖNEMİ
Özilhan, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) konusuna da değinerek, 2001 yılı ekonomik krizi sonrasında mali sektörde ortayaçıkan sorunların BDDK´nın çalışmalarıyla çözüm yoluna gittiğini söyledi. BDDK´nın sahip olduğu yetkilerle, eski alışkanlıkları üzerinden atamayan hükümetlerin zaman zaman şikayetlerine muhatap olduğunu ifadeeden Özilhan, bugün de bu şikayetlerin kısmen sürdüğünü ifade etti. BDDK´nın bağımsızlığının bankacılık sisteminin sağlıklı yapıya kavuşması açısından önemli olduğunu vurgulayan Özilhan, ´´Ne zaman bağımsız kurullar etkin biçimde faaliyet gösterdi, o zaman sektörel düzenlemeler de birer birer gerçekleşmeye başladı´´ dedi. (A.A.)
- BIST
- DOLAR
- EURO
- ALTIN