Tüketici kredi faizleri tekrar düşüşe geçti

29.01.2001 - 00:00 | Son Güncelleme :

Mali piyasalarda geçen yılın sonlarına doğru yaşanan çalkantı bankaların bireysel bankacılık alanındaki beklenti ve planlarını da alt üst etti. Geçen yıl uygulanan istikrar programı nedeniyle faizlerde yaşanan genel düşüş bireysel kredi faizlerine de yansımış ve tüketici kredilerinde ciddi bir artış yaşanmıştı. Özellikle kredi faizlerinin yüzde 2’lere gerilemesiyle taşıt kredilerine yönelik talep, bankacıların deyimiyle “patlamıştı.”

Bu talep artışı ve düşük enflasyon ortamında bireylere yönelik hizmet ve ürünlerin öne çıkacağı varsayımıyla hareket eden bankalar, bireysel bankacılık alanındaki yatırımlarını artırdılar. Birçok banka bireysel bankacılık teknolojisini yenileyip yeniden yatırım yaparken, birçok banka da organizasyon ve insan kaynaklarını bu beklentilere göre yeniden yapılandırdı.

Likidite ihtiyacı

Ancak, yılın sonlarına doğru yaşanan mali kriz bireysel bankacılık alanındaki bu beklentileri boşa çıkardı. Krizle birlikte artan maliyetler bireysel kredilere de yansıdı. Kriz sırasında bireysel krediler durduruldu. Krizden önce yüzde 3-5 arasında olan bireysel kredi faizleri krizle birlikte yüzde 15’e kadar yükseldi.

Aslında bankalar bireysel kredi faizlerini bu kadar yükselterek müşteriye “kredi istemeyin” mesajı veriyordu. Bankaların kredi kullandırmak istemeyişinin ise birçok nedeni vardı. Bunlardan ilk ve acil olanı bankaların likidite ihtiyacıydı.

Zaten bu ihtiyacın yarattığı sıkışıklık nedeniyle patlak veren kriz sırasında kredi kullandırmak yerine likit olmayı tercih ettiler. Birçok banka ticari kredilerini geri çağırdı. Hatta bu ortamda bazı bankaların bireysel kredileri kapatmaları için müşterilerine baskı yaptığı da gündeme geldi.

Belirsizlik

Bireysel kredi faizlerinin yükselmesinin bir nedeni de belirsizlik ortamından kaynaklandı. Likidite sorunu olmayan bankalar da krizin ne zaman ve nasıl sona ereceğini kestiremediği için yeni faiz belirlemekte güçlük çekti.

Bireysel kredilerde faizleri geriye dönük olarak değiştirme imkanı bulamayan bankalar maliyet hesabını yapamadı. Maliyet belirlenemediği için de yeni faiz oranları tayip edilemedi ve çare krediyi kullandırmamakta bulundu.

Bu dönemde bireysel kredi talepi de bıçak gibi kesildi. Bankacılar krizle birlikte çok acil ve zorunlu durumlar dışında bireysel kredi talebinin olmadığını belirtiyorlar.

Talep yok

Mali piyasalarda yaşanan dalgalanma IMF’in yardımlarının açıklanmasının ardından yeni yılla birlikte yavaş yavaş sakinleşmeye başladı. Kısa vadeli TL faizleri yüzde 30-40 aralığına gerileyerek kriz öncesi seviyelere indi. Uzun vadeli faizler ise kriz öncesine göre yaklaşık iki katı seviyeye oturmuş görünüyor. Son günlerde bir düşüşle birlikte bono bileşik faizleri kriz öncesine göre yüksek olmasına rağmen yüzde 70’lerden yüzde 50’lere geriledi.

Aynı durum bireysel bankacılık faizlerinde de yaşanıyor. Krizden önce yüzde 3-5 arasında olan, otomobilde yüzde 2’lere kadar gerileyen bireysel kredi faizleri şu anda yüzde 3.5 ile yüzde 9 arasında değişiyor. Genel ortalama ise yüzde 4 ile 6 arasında yoğunlaşıyor. Piyasadaki Pazar payını artırmak isteyen bankalar daha düşük faiz uyguluyor. Otomobil şirketlerinin kendi finans kuruluşlarında ise çok daha cazip olanakları bulmak mümkün. 4 milyara altı ay sıfır faiz uygulayan şirketler olduğu gibi yüzde 2’nin altında kredi kullandıran şirketler de var.

Kriz sırasında bireysel kredileri durduran bankalar şu anda gelen talepleri karşılıyor. Ancak faizler kriz öncesinin oldukça üzerinde olduğu için ciddi bir talep yok. Bankacılar, kriz nedeniyle tüketim ihtiyaçlarının ertelendiğini ve krizin etkileri geçene kadar talepte bir artış olmasını da beklemediklerini söylüyor.

Faizlerin düşüşü yavaş olacak

Bireysel kredi talebinin tekrar canlanması için faizlerin kriz öncesi seviyelerine inmesi ve vadelerin de uzaması gerekiyor. Bunun için ise bankaların maliyetlerinin azalması ve banka kaynaklarının vade yapısının uzaması şart.

Kriz öncesinde yüzde 2-3 gibi oranlarla kredi kullandıran bankalar, kriz sırasında yüzde 2000’lere yükselen faizlerle bu kredileri fonlamak zorunda kaldı. Bu da bankaların maliyetini artırdı. Bu nedenle bankalar bireysel kredileri düşürürken hem kaynakların vade yapısını hem de maliyetini dikkate alacak. Krizden önce piyasadaki Pazar payını artırmak için maliyet unsurunu gözardı eden bankaların bundan sonra daha dikkatli olmaları bekleniyor.

Bankaların bireysel bankacılık kredilerine ilişkin beklentileri genel olarak yılın ikinci yarısına ertelenmiş durumda.

Umut ikinci yarıda

Yılın ilk çeyreğinde yoğun bir talep beklemiyorlar. Bu dönemde bankalar mali piyasaların yavaş yavaş oturmasıyla birlikte maliyet hesaplarını yapacak. Müşteriler ise piyasalardaki özellikle faizlerdeki gelişmeleri izleyip tercihlerini yeniden gözden geçirecek. Bu nedenle zorunlu ihtiyaçların dışında kredi talebi oluşması beklenmiyor. Yılın ikinci çeyreğinde piyasada biraz kıpırdama bekleniyor. Özellikle Fon’daki bankaların satışı, özelleştirme, yapısal reformlar konusunda gelişmeler genel olarak faizlerin seyrini belirleyecek. Bu da bireysel kredi faizlerine yansıyacak.

Bu konudaki olumlu gelişmelerin, bireysel kredi faizlerine de yansıyarak krizden önceki seviyelere dönüşü sağlayabileceği söyleniyor. Asıl hareketin ise yılın ikinci yarısında olacağı tahmin ediliyor. Ancak bireysel kredilerdeki artışın geçen yılki gibi bir “patlama”ya dönüşmesi bekleniyor.
Bu haberi okuyanlar bunları da okudu
 
  • BIST
  • DOLAR
  • EURO
  • ALTIN
10.644 Değişim: 3,14% Hacim : 132.747 Mio.TL Son veri saati : 18:05
Düşük 10.357 17.05.2024 Yüksek 10.652
Açılış: 10.370
32,2020 Değişim: -0,22%
Düşük 32,0915 17.05.2024 Yüksek 32,3224
Açılış: 32,2745
35,0069 Değişim: -0,22%
Düşük 34,9366 17.05.2024 Yüksek 35,1762
Açılış: 35,085
2.498,74 Değişim: 1,32%
Düşük 2.461,93 17.05.2024 Yüksek 2.511,09
Açılış: 2.466,23
bigpara

Copyright © 2024 Tüm hakları saklıdır.
Hürriyet Gazetecilik Matbaacılık A.Ş.

YASAL UYARI:
Piyasa verileri Foreks Bilgi İletişim Hizmetleri A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. Üye girişi yapılan Canlı Borsa sayfaları haricinde Hisse senedi verileri 15 dk gecikmelidir. Tahvil-Bono-Repo özet verileri her durumda 15 dk gecikmelidir.

Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Bununla beraber gerek site üzerindeki, gerekse site için kullanılan kaynaklardaki hata ve eksikliklerden ve sitedeki bilgilerin kullanılması sonucunda yatırımcıların uğrayabilecekleri doğrudan ve/veya dolaylı zararlardan, kar yoksunluğundan, manevi zararlardan ve üçüncü kişilerin uğrayabileceği zararlardan dolayı Hürriyet Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez.

BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz.