Türkiye totaliter rejimin yanında olamaz
TÜSİAD Başkanı Tuncay Özilhan`a Başbakan Gül`ün telefon etmesine neden, ‘‘Türkiye, demokratik bir ülke olarak hiçbir zaman totaliter bir rejimin yanında yer almamalıdır’’ şeklindeki sözleri oldu. Özilhan, ayrıca ‘‘Kararsız kalmayalım, bir an önce müttefiklerin yanında olalım’’ dedi.
SEÇİMLERDEN bu yana AKP Hükümeti`ni eleştirmek yerine sık sık yapılması gerekenler konusunda uyaran TÜSİAD Başkanı Tuncay Özilhan, bu kez daha farklı bir tutum izledi. Konuşmasında içerdeki politikalar kadar dış politika konusuna da değinen Özilhan, ‘‘Açıklık politikasınınn gereğinden söz ederken hükümetin yaklayan savaşla ilgili kararsız ve kapalı tutumuna da değinmeden’’ geçmeyeceğini vurgulayarak, şunları söyledi:
‘‘Savaşı kimse istemez. Savaş getireceği yıkımın ölçüsü asla önceden kestirilemeyecek bir afettir. Sorunların barıyçı yoldan çözümünü artırmak elbette birinci öncelik olmalıdır. Ancak, dünya dengeleri içinde tek başınıza bu çözümü üretemeyeceğiniz bir noktaya geldiğinde, yapılacak şey, zararı en aza indirecek, kayıplarınızın telafisini en yüksek düzeye çekecek önlemleri alarak, desteğinizi gerçekçi bir düzeyde tutarak, müttefiklerinizin yanında yer almaktır. Türkiye, demokratik bir ülke olarak, hiçbir zaman totaliter bir rejimin yanında yer almamalıdır. AB`nin konuşla ilgili tumumu yakından ve dikkatle izlenirse, meşruiyetle ilgili hissedilen sıkıntılar da büyük ölçüde ortadan kalkar.’’
DAHA İYİ OLSUN DİYE
Toplumun gelişmeleri ve bunun gereklerini anlayacak olgunluğa sahip olduğunu ifade eden Özilhan, ‘‘Yeter ki anlatmasını bilin’’ diye konuştu. Özilhan, ‘‘Kararsızlık bizi, kurulacak yeni dengelerin dışında bırakabilir’’ derken, ‘‘yalnız kalan bir Türkiye`nin geleceği olmayan bir Türkiye’’ olduğunu dile getirdi. Özilhan, ‘‘AB için mücadele etmek, Kıbrıs`ta kalıcı ve adil bir çözüme kavuşmak için varımızı yoğumuzu ortaya koymak da işte bu nedenle zorunludur’’ dedi. Daha sonra gazetecilerin bu konudaki sorularını yanıtlarken de, ‘‘Türkiye`nin böyle kritik bir ortamda bulunduğu sırada hiç kimse savaş istemez. Savaş mevzu bahis olamaz ama diğer taraftan da artık gündemdeyse ona göre kararını ve tedbirini almalı’’ diye konuştu. Kıbrıs konusunda ise zaman açısından Türkiye`nin önünde bir dönem bulunduğunu ve Türkiye‘nin buna en iyi şekilde hazırlanması gerektiğini belirten Özilhan, ‘‘Türkiye varını yoğunu ortaya koyup bir müzakere içinde bulunmalı diye düşünüyorum’’ dedi. Türkiye’nin demokratik bir ülke olduğunu, dolayısıyla da Avrupa Birliği bu konuda ne gösteriyorsa Türkiye`nin de o sistem içinde bunu göstermesi gerektiğini bir kez daha söyleyen Özilhan, konuşmasına yönelik eleştirileri ise şöyle değerlendirdi:
‘‘Biz de bu eleştirileri Türkiye daha iyi yönde olsun, daha doğru yolda olsun diye veriyoruz.’’
ZAMAN GEÇİYOR
Özilhan, hükümete yönelik tutumlarının eleştirisel olup olmayacağı sorusunu yanıtlarken de şunları söyledi:
‘‘Hükümet iki ayını doldurdu bu döneme kadar eleştirilerinizi yöneltmemiştiniz. Ancak bu çıkışınız sert bir çıkış oldu. Bundan sonra hükümeti daha yakın planda izleyip daha fazla eleştireceğiniz anlamına mı geliyor bu?‘‘ sorusunu da şöyle yanıtladı:
‘‘İki ay oldu, hükümet bu iki ay içinde dış ilişkilerdeki konuların yoğunluğundan dolayı daha doğru dürüst konuları gündeme getiremedi. Ama tabii zaman işliyor ve bu arada da birtakım kararlar alınması gerekiyor. Bu bahar havasının devam etmesi için alınacak kararlar ki bunlar da çok büyük meseleler değil, herkesin bildiği meseleler, programa bağlılık, enflasyonla mücadele, mali disiplin ve ekonomiyi rahatlatacak birtakım diğer tedbirler. Bunlarda sayın Bakan`ın da söylediği gibi, herhangi bir farklılığımız yok. Dolayısıyla önümüzdeki günlerde bunların da bir an evvel ele alınıp uygulamaya geçilmesi ve halkın bunu hissetmesi lazım. Zaman geçiyor, biz herhangi bir zaman süresi de koymadık. Doğru yapılanları takdir ediyoruz. Eğer başka beklentilerimiz varsa da kamuoyunda bunları tartışıyoruz.’’
- BIST
- DOLAR
- EURO
- ALTIN