TÜSİAD: ‘Laik ahlak’ işini yanlış anlamışlar
Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu`nu raporundaki, ‘‘Yolsuzluk, dini olmaktan çok laik ahlakla ilişkili bir sorundur’’ cümlesinin kaynağı TÜSİAD raporu çıktı. TÜSİAD Başkanı Tuncay Özilhan ‘‘Bizim raporu yanlış anlamışlar. Yolsuzlukla mücadelenin dinle alakası olmadığını anlatmaya çalışmıştık’’ dedi.
TBMM Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu`nun raporunda yer alan, ‘‘Yolsuzluk, dini olmaktan çok laik ahlakla ilişkili bir sorundur’’ cümlesinin TÜSİAD (Türk Sanayici ve İşadamları Derneği) tarafından yapılan araştırmadan alındığı belirlendi. TÜSİAD raporunda yer alan cümlenin ise komisyon raporuna ‘‘çarpıtılarak’’ konulduğu ortaya çıktı.
Komisyon raporunda, yolsuzlukla ilgili önlemlere ilişkin algılama başlıklı bölümde bir grafiğe yer verildi. Bu grafiğin ardında da bir yorum bölümü yer aldı. Bu yorumun, TESEV (Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı) araştırmasından alındığı iddia edildi. Ancak yapılan araştırma sonunda bilgilerin, TÜSİAD`ın ‘‘Kamu Reformu Araştırması’’ adlı raporundan alındığı belirlendi. TÜSİAD`ın da bu araştırmayı, ‘‘Sosyal Araştırmalar Merkezi (SAM)’’ a yaptırdığı saptandı.
CÜMLE DEĞİŞTİ
TÜSİAD`ın raporunda, yolsuzlukla mücadelede en etkili yöntemler sıralandı. Raporda, din büyüklerinin yolsuzluğa karşı çıkmasının, en etkin önlemler sıralamasında son sırada yer aldığı belirtildi. Raporda, bu durum, ‘‘Din büyüklerinin yolsuzluğa karşı tutum almasına görece düşük bir etkililik düzeyi atfedilmesi de yolsuzluğun geniş çoğunluk tarafından dinsel değil, laik ahlak sorunu olarak algılandığını düşündürmektedir’’ görüşü yer aldı.
Ancak bu cümle komisyon raporuna, ‘‘Son olarak, yolsuzluk dini olmaktan çok laik ahlakla ilişkili bir sorun olarak görülmektedir’’ şeklinde değiştirilerek yansıtıldı. Komisyon raporunda, bu bölümde TESEV`in adı kaynak gösterilirken, raporun dipnotlarında TÜSİAD`ın ‘‘Kamu Reformu Araştırması 2002’’ bilgisi verildi.
Komisyon Sözcüsü ve AKP İstanbul milletvekili Nimet Çubukçu ise rapordaki bu ifadeleri savunurken, ‘‘Bu ifadeler Komisyon`un kendi görüşü değil, TESEV`in yaptığı bir araştırmanın sonucu, deneklere sorulan sorular bunlar’’ demişti.
SORUN KAMUDA
TÜSİAD Başkanı Tuncay Özilhan, ortada bir yanlış anlaşılma olduğunu belirterek, rapordaki sonucun yolsuzlukla mücadelenin dinin değil, kamusal alanı ilgilendirdiği yönünde olduğunu hatırlattı. Ayrıca TÜSİAD`dan konu ile ilgili yasılı bir açıklama yapılarak, ‘‘Bizim raporumuza atfen, yolsuzluğun `laik ahlak`la ilişkili bir sorun olarak yorumlanması, bu raporun kendi çerçevesi dışına çıkartılmasına anlamına geliyor’’ denildi.
‘‘Çalışmanın bütünü göz önünde alındığında, yolsuzluğun kökeninde, kamuda yönetim ve yönetişimin kalitesinin düşüklüğünün yer aldığı görülebilir’’ diyen TÜSİAD, ‘‘Yolsuzlukla mücadelede ise raporda belirtildiği gibi, kamuoyunun geniş çoğunluğuna göre dinsel değil, kamusal alanda, somut önlemler alınarak yapılmalıdır’’ görüşünü vurguladı.
CHP`de ‘yolsuzluk laiklikten’ krizi
TBMM Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu raporunda tepki alan cümleye, CHP milletvekillerinin muhalefet şerhi yazmaması sıkıntı yarattı. CHP Grup Başkanvekili Haluk Koç, komisyon üyesi milletvekillerine bu konuyu soracağını söyledi. Koç, dün TBMM`de düzenlediği basın toplantısında, yolsuzluğun, ‘‘Laik ahlak sorunu’’ olarak görülmesini eleştirdi. Koç, ‘‘Yolsuzluk, yolsuzluktur. Ahlaksızlık, ahlaksızlıktır. Bunu önlemek için atılacak ilk adım da milletvekili dokunulmazlığının sınırlandırılmasıdır’’ dedi.
CHP`li milletvekillerinin, rapordaki cümleye itiraz etmedikleri belirtilince Koç, üyelerle henüz konuşmadığını söyledi. Gazeteciler, ‘‘Raporun o bölümünden Ahmet Güryüz Ketenci sorumluydu. O da haberi olmadığını söyledi. Okumadan mı rapor imzalandı’’ diye sordular. Koç, ‘‘Okumadan imzalamak olmaz. Ketenci`nin sorumluluğundaysa ona sorarım. Sorumluluğu olan bölümden haberi yoksa tekrar sorarım’’ dedi.
CHP İstanbul Milletvekili ve komisyon üyesi Ahmet Güryüz Ketenci, rapordaki cümlenin komisyonun görüşü olmadığını ve TESEV raporundan alıntı yapıldığını söyledi. Ketenci, ‘‘Laik anlayış sonrası, yolsuzluk sorunu daha çok gündeme taşınmaya başlanmıştır şeklinde algılamak daha doğru olur’’ dedi.
Yolsuzlukla mücadelede din adamı etkisi son sırada
Komisyonun alıntı yaparak ‘‘Yolsuzluk, dini olmaktan çok laik ahlakla ilişkili bir sorundur’’ sonucuna vardığı rapor Aralık 2002`de TÜSİAD tarafından SAM`a (Sosyal Araştırmalar Merkezi) hazırlatılan bir araştırma. 32 ilden 2 bin 416 kişinin yanıt verdiği bir anket çalışması. Komisyon`un yorumunun kaynağı ise, ‘‘Yolsuzlukla mücadelede olabilecek yöntemler nelerdir’’ şeklindeki bir soru.
Bu soruya karşılık sunulan şıklardan bir tanesi ise ‘‘Din büyüklerinin yolsuzluğa karşı çıkması.’’ Ancak ankete katılanlara göre bu yöntem pek etkili bir yöntem değil. Anketten çıkan sonuçlar, değerleme puanı 5 olarak alındığında bu şık 2.93`lük puanı ile en son sırada yer alıyor.
TÜSİAD`ın raporunda bu soruya verilen diğer cevaplara göre, Türkiye`de yolsuzla mücadele de en çok etkili olabilecek iki yöntem ‘‘yolsuzluk yapanların teşhir edilmesi’’ ile ‘‘halkın yolsuzluklar konusunda eğitilmesi ve aydınlatılması’’ olarak görülüyor. Çözüm olarak ‘‘Sivil toplum kuruluşlarının yolsuzluklara karşı harekete geçmesi’’ seçeneği ise bunları izliyor.
SAM: Halkımız vaaz değil teşhir istiyor
TÜSİAD`ın anketi hazırlattığı SAM`ın (Sosyal Araştırmalar Merkezi) Başkanı Cenap Nuhrat, komisyonun yaptığı yorum için ‘‘Çarpıtmışlar demek istemiyorum ama yanlış anlamışlar’’ dedi. Öncelikle anketteki sorunun, yolsuzluğun kaynağına değil, yolsuzlukla mücadeleye ilişkin olduğunu hatırlatan Nuhrat, şöyle konuştu: ‘‘Yaptığımız ankete göre halkımız, yolsuzluk ile mücadelede din adamlarının camilerde çıkıp vaaz vermesinden daha çok, halkın aydınlatılmasının, yolsuzluk yapanların teşhir edilmesinin daha etkili olacağına inanıyor. Bunun yorumu, halkımız yolsuzlukla mücadeleyi dinsel bir sorun olarak görmüyor. Bu alanda dinsel bir mücadele yapılmasından daha çok çözümün laik alanda olduğuna inanıyor. Biz bunu anlatmaya çalıştık ama ortada bir yanlış anlama var.’’
Gül: Yolsuzluğu herkes yapar
TBMM Yolsuzlukları Araştırma Komisyonun, raporundaki yolsuzluğun laik anlayıştan kaynaklandığı yolundaki değerlendirme, AKP`de tepkiyle karşılandı. AKP MKYK toplantısı öncesinde parti yöneticileri, gazetecilerin yolsuzluk raporundaki değerlendirmeyle ilgili sorularıyla karşılaştı. Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, komisyonun başkanı da üyesi de olmadığını bu nedenle konuyu bilmediğini belirterek ‘‘Yolsuzluğu herkes yapar, yalnızca açıklık ve şeffaflık önler` diye konuştu.
- BIST
- DOLAR
- EURO
- ALTIN