Türk Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜSİAD), hükümeti topa tuttu. Derneğin Yüksek İstişare Konseyi`nin (YİK) Ankara toplantısı; imam hatiplilerin üniversiteye girişlerinin kolaylaştırılmasından üniversitede türban ısrarına, Prof. Dr. Yücel Aşkın ve Orhan Pamuk`un tartışılan yargılanmalarından AB sürecindeki yavaşlamaya, seçim barajlarının düşürülmesinden yolsuzlukla mücadeleye kadar hükümete yöneltilen bir dizi eleştiriye sahne oldu.
TÜSİAD Başkanı Ömer Sabancı, cari açık, işsizlik ve bölgesel eşitsizlikleri en önemli üç sorun olarak sıraladı. Cari açık üreten yapıyı değiştirmemiz şart diyen Sabancı, konuşmasında, AB müzakere sürecinde hükümet temsilcilerinin 25 AB ülkesinde mekik dokuyor olması gerekirken 17 Aralık sonrası dış tanıtım ve iletişimde dikkat çekici bir yavaşlama görüldüğünü söyledi.
TÜSİAD Başkanı Ömer Sabancı:1 - Pamuk davasında `Yasa böyle` denilemezTürkiye aleyhine propaganda yapan ve kışkırtma zemini arayanların ekmeğine yağ sürüldüğünü dile getiren Sabancı, Kamu otoritelerinde gözlediğimiz kararsız tutum, bazı yasa maddelerinin kapıdan kovulup bacadan girmesi Türkiye`nin demokratik standartlarda elde ettiği başarıyı dış dünyaya anlatma çabamızın önüne bir engel olarak dikiliyor dedi. Sabancı, Orhan Pamuk, Hrant Dink davaları ile Hasan Cemal, İsmet Berkan, Murat Belge, Haluk Şahin ve Erol Katırcıoğlu hakkında açılan davalara `yasalar böyle ne yapalım` bakış açısıyla değil; yasaların çağdaş, çoğulcu, demokratik standartlara uygun olmamasının siyasi sorumluluğu üstlenilerek yaklaşılmalı diye konuştu.
2 - Seçim barajı yüzde 7 - 8`e inebilirSeçim sisteminde tek kaygının siyasi istikrar olmaması gerektiğine işaret eden Sabancı, bugünkü yüksek barajla seçime gitmenin bir kez daha çok sayıda oyun parlamento dışında kalmasına ve temsildeki çarpıklığın artarak sürmesine neden olacağını söyledi. Sabancı şöyle konuştu:
Baraj mutlaka birkaç puan düşürülmeli. Ayrıca seçim sistemi, seçmenin temsilcisine daha kolay hesap sorabileceği, siyasete daha aktif katılabileceği bir yapıya kavuşturulmalı.
Ömer Sabancı`nın bu görüşüne Cumhurbaşkanı Sezer de katıldı. Sezer, genel seçimlerde uygulanan yüzde 10 oranındaki ülke barajının yüzde 7 - 8`e indirilebileceğini söyledi.
Konsey üyelerinin Cumhurbaşkanı Sezer ile basına kapalı olarak yaptıkları toplantıda da, Sezer`in, `Temsilde adalet, yönetimde istikrar` ilkesi çerçevesinde, Şahsi görüşüm, baraj yüzde 7-8`e indirilebilir. Ancak, barajın kaldırılması, çok düşürülmesi de istikrar açısından problemlere neden olur dediği aktarıldı.
TÜSİAD - YİK Başkanı Mustafa Koç:3 - Aşkın`a reva görülen tasvip edilemezTÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Mustafa Koç da, Aşkın`ın yargılanma sürecine değinerek, Aşkın`a reva görülen bu muameleyi ve uzun gözaltı süresini tasvip etmek mümkün değil. Bazı çevrelerin `kamuoyunu etkileme çabası` olarak görülebilecek bu davranışlar, ne yazık ki adil olacağına inandığımız yargılama sürecine ciddi şekilde gölge düşürüyor dedi.
4 - Eğitim, siyasi önyargıyla şekilleniyorKoç, eğitimde reforma ihtiyaç duyulduğuna dikkat çekerek, şunları kaydetti: Üniversitelerle ilgili tamamen siyasi önyargı ve tepkiler etrafında şekillenen konular ön plana çıkarılıyor. Üniversiteler, gündemimizde, türban konusuyla ve YÖK etrafında sürdürülen iktidar kavgasıyla yer işgal ediyor. Ortaöğretimde ciddi bir reforma ihtiyaç var. Asıl büyük darboğaz meslek liselerinde. Bütün başarılı ülkelerde meslek liseleri, doğrudan mesleğe yönlendirirken, bizde meslek liselerinin üniversiteye geçiş basamağı olarak kullanılabilmesi için kavgalar ediliyor.
Sezer`e uzun uzun alkışSezer, Cumhurbaşkanı olarak iş dünyasının toplantılarına ilk kez katılmış oldu. İş dünyasından gelen tekliflere genellikle soğuk yaklaşan Sezer, geçen yılki toplantı için yapılan daveti reddetmişti.
Toplantının `tek konuk` özelliğinden dolayı hükümetten kimsenin davet edilmediği açıklandı. Sabancı, hükümet ile gerginlik haberleri üzerine, Böyle bir şey söz konusu değil. Her sene bir onur konuşmacısı davet ediyoruz. Geçen yıl da Sayın Başbakan gelmişti dedi. TÜSİAD`ın kokteyline de katılmayan Erdoğan`ın Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği üyeleri ile bir araya gelmesi dikkat çekti.
Toplantının basına kapalı bölümü 1 saat 45 dakika olarak planlandı. Ancak, Sezer`in de katıldığı bu bölüm 35 dakika sürdü. İşadamları, Sezer`i salona girişi ve ayrılışında uzun süre alkışladı. `Kişiye özel af olmaz` ANKARA Milliyet Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, TÜSİAD YİK toplantısında hükümete önemli uyarılarda bulundu. Maliye Bakanı Kemal Unakıtan`a yönelen tepkilerde dile getirilen ve `özel mali af` yorumlarına neden olan düzenlemeleri eleştirdi. Sezer, şöyle dedi: Kamu maliyesini disiplin altına alma yönünde gösterilen özenden ödün verilmemeli, mali disiplinin bozulmasına yol açacak aflardan kişilere yönelik uygulamalara yol açacak düzenlemelerden uzak durulmalı. Yolsuzluklar, ekonomiye ve ülke imgesine zarar veriyor. Üzerine gidilmesini zorunlu kılmaktadır. Kimlik tartışması Toplantının basına kapalı bölümünde, bir işadamı, Başbakan`ın, tartışmalara yol açan alt - üst kimlik açılımı konusunda Sezer`in görüşünü sordu. Yeni yıl mesajımda bu konuda açıklamalar yapacağım diyen Sezer, işadamlarına, Vergi indiriminden memnun musunuz? diye sordu. İşadamları, özetle, Kurumlar vergisindeki indirim uzun vadede faydalı olur. Yatırım desteklerinin sıfırlanması ise olumsuz oldu dediler. Bir işadamı, kayıt dışı ekonomi sorununun çözümüne yönelik Sezer`e, Kayıtdışını en iyi bunu yapanlar bilir. Onlardan birine işin hilelerini anlattıralım önerisinde bulundu. Hükümet AB konusunda biraz ağır gidebilir. Siz bu hızı hiç düşürmeyin diyen Sezer, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu`nun yapısından dolayı yargının tam bağımsız olmadığı görüşünü yineledi. Baykal: Tebrik ederim CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ise, konuya ilişkin soruyu önce, TÜSİAD`ı milli eğitimin yozlaştığına ilişkin değerlendirmeleri nedeniyle tebrik ediyorum diye yanıtlarken, sorunun tekrarlanması üzerine, Her noktada görüş birliği içinde olmak durumunda değilim karşılığını verdi. Hüseyin Çelik: Bir TÜSİAD klasiği ANKARA Milliyet Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, mesleki ve teknik liselerden genel liselere geçilmesine yönelik düzenlemeye karşı çıkan TÜSİAD`ı eleştirerek, Son yapılan açıklama bir TÜSİAD klasiğidir dedi. Çelik ile TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy, dün öğrencileri tarih konusunda bilinçlendirmek amacıyla Çanakkale ile başlatılan Eğitim Gezileri Projesi`nin, gelecek yıldan itibaren daha yaygınlaştırılması amacıyla protokol imzaladı. Proje çerçevesinde Samsun, Amasya, Sivas, Erzurum, Afyonkarahisar, Kütahya, İzmir illerine geziler düzenlenecek. Geziye, bin 600 öğrenci, 80 öğretmen katılacak. Çanakkale`ye de 800 öğrenci ve 40 öğretmenin katılacağı geziler yapılacak. İdeolojik etkilenme Çelik, TÜSİAD`ın genel liselere geçişin kolaylaştırılmasının mesleki eğitimde ihtiyaç duyulan reformlara ters düştüğü yönündeki eleştirilerinin anımsatılması üzerine, demokrasilerde sivil toplum örgütlerinin özellikle kamuoyu oluşturmada çok önemli bir yeri olduğunu belirtti. Çelik, şöyle konuştu: Bu TÜSİAD olabilir, başka bir dernek, sendika olabilir. Şüphesiz ki görüşleri bizim için saygı değerdir. Dinleriz, değerlendiririz. Ancak son yapılan açıklama bir TÜSİAD klasiğidir. Keşke TÜSİAD tepkisini ortaya koyarken kendisini etkileyen ideolojik gruplar gibi bizi de dinlemiş olsaydı. TÜSİAD`ın değerli yetkilileri ne yaptığımızı birinci ağızdan duymuş olsalardı, bakanlığın bu konudaki yetkili insanlarını dinleselerdi, eminim ki böyle bir kanıya varmayacaklardı. Ama üzülerek ifade edeyim ki böyle bir kanıya varırken, bizimle konuşmamışlardır. `Pamuk davasına tepki aşırı` CENK BAŞLAMIŞ Moskova Koç Holding Şeref Başkanı Rahmi M. Koç, Orhan Pamuk davasına gösterilen dış tepkilere üzüldüğünü söyledi. Ramstore açılışı için geldiği Moskova`da Milliyet`in sorularını yanıtlayan Koç, Pamuk davasıyla ilgili olarak şöyle konuştu: Orhan beyi tanımıyorum. Kitaplarını da okumadım. Ama dünyada ses getiren bir yazarımız. Bir tarafa sorarsanız `insan hakları ve fikir özgürlüğü` diyorlar. Diğer tarafa bakarsanız dış dünyada Türkiye`yi küçülttüğünü söylüyorlar. Beni üzen nokta mahkemeye dış dünyanın gösterdiği tepki. `Türkiye yargılanıyor` dediler. Bunun üzerine (davayı) çekerlerse o zaman büsbütün müşkül duruma düşecekler.
