Gelişmiş ekonomiler Türkiye için de risk

27.05.2010 - 09:02 | Son Güncelleme :

Yılmaz, gelişmiş ekonomilere ilişkin belirsizliklerin sürmesinin, finansman kanalı üzerinden Türkiye için de risk teşkil ettiği uyarısında bulundu

Merkez Bankası Başkanı, gelişmiş ekonomilere ilişkin belirsizliklerin sürmesinin, finansman kanalı üzerinden Türkiye için de risk teşkil ettiği uyarısında bulundu

Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, son aylarda bazı ülkelerin borç krizleriyle karşı karşıya kalması şeklinde kendini gösteren yüksek bütçe açığı sorununun, toparlanmanın sürdürülebilirliğine ilişkin endişeler yarattığını vurgulayarak, küresel krizin tam olarak atlatılamadığına işaret etti. Yılmaz, başta Avrupa ülkeleri olmak üzere gelişmiş ekonomilere ilişkin belirsizliklerin sürmesinin dış talep ve dış finansman kanalı üzerinden tüm gelişmekte olan ülkeler gibi Türkiye için de risk teşkil ettiği konusunda uyardı.

Kriz tam atlatılamadı

Merkez Bankası yılda iki kez yayımlanan Finansal İstikrar Raporu’nun ilkini açıkladı. Finansal İstikrar Raporu’nun önsözünde Durmuş Yılmaz, dünya genelinde alınan yoğun önlemler sayesinde 2009 yılının ikinci yarısından itibaren finansal piyasaların normalleşme sürecine girdiği ve küresel iktisadi faaliyetin toparlanmaya başladığının gözlemlendiğini vurguladı. Ancak son aylarda bazı ülkelerin borç krizleriyle karşı karşıya kalması şeklinde kendini gösteren yüksek bütçe açığı sorunu, toparlanmanın sürdürülebilirliğine ilişkin endişeler yaratmakta ve küresel krizin tam olarak atlatılamadığına işaret etti.

İç talep istikrarlı artıyor

Türkiye’de de 2009 yılının son çeyreğinde iktisadi faaliyette canlanmanın başladığı ve iç talebin istikrarlı bir artış eğilimine girdiğini vurgulayan Yılmaz, “Bununla birlikte, başta Avrupa ülkeleri olmak üzere gelişmiş ekonomilere ilişkin belirsizliklerin sürmesi dış talep ve dış finansman kanalı üzerinden tüm gelişmekte olan ülkeler gibi ülkemiz için de risk teşkil etmektedir.

Türk finansal sektörü birçok ülkedekinin aksine kriz süresince sağlamlığını korumuş ve kamudan sermaye desteğine ihtiyaç duymamıştır. Bu durum geçmiş yıllardaki tecrübelerimiz ışığında hayata geçirilen yapısal reform ve düzenlemelerin kararlılıkla uygulanmasının bir sonucudur. Bu çerçevede, Mali Kural’ın uygulamaya konulması başta olmak üzere, Orta Vadeli Program’da öngörülen hedeflere ulaşılması yönünde izlenecek politikalar büyük önem arz etmektedir” dedi. Finansal İstikrar Raporu’nda özetle şu değerlendirmelerde bulunuldu:

Mali sorunlar Türkiye’yi de etkiyebilir: Bankacılık sektörünün sağlamlığının bir göstergesi olarak izlenilen Finansal Sağlamlık Endeksi, sermaye yeterliliği endeksi, karlılık ve faiz riski endekslerindeki artışa bağlı olarak 2009 yılı sonunda yükselirken, 2010 yılı mart ayında da olumlu seviyesini korudu. Avrupa’daki mali sorunların Türkiye’ye olumsuz yansımaları bugüne kadar sınırlı kaldı. Bununla birlikte, söz konusu sorunların önümüzdeki dönemde kontrol altına alınamamasının küresel finansal istikrar açısından en önemli risk olacağı değerlendirildi. Bu riskin gerçekleşmesi, finansal piyasalarda güven kaybına yol açarak dünya ekonomisindeki toparlanma sürecinin kesintiye uğramasına neden olabilecek, dolayısıyla Türkiye’yi de olumsuz etkileyebilecek.

Durgunluktan beklenenden daha yavaş çıkılabilir: Küresel ekonomi, uygulamaya konulan devlet desteklerinin katkısıyla toparlanmaya başladı ve yakın döneme kadar dünya geneli için büyüme tahminleri yukarı yönlü güncellenmeye devam etti. Bununla birlikte, toparlanmanın daha çok gelişmekte olan Asya ülkeleri ve ABD kaynaklı olacağı tahmin edilirken, özellikle yüksek bütçe açıklarıyla karşı karşıya kalan Avrupa ülkelerindeki büyümenin daha yavaş olması beklentisi oluştu.

‘Toparlanma başladı’

Türkiye ekonomisi, başta küresel krizin yarattığı ciddi dış talep daralması olmak üzere,içeride yatırımlardaki düşüş ve hanehalkının tüketim harcamalarını kısmasıyla 2009 yılında önemli ölçüde küçüldü. 2008 yılının son çeyreğinde ve 2009 yılının ilk çeyreğinde sert bir şekilde daralan iktisadi faaliyet, dengeleyici para ve maliye politikalarının etkisiyle 2009 yılının ikinci çeyreğinden itibaren toparlanma sürecine girdi. Diğer yandan, büyümenin daha çok iç talep kaynaklı olduğu ve ihracat performansında henüz arzu edilen ivmenin yakalanamadığı görüldü. Özel yatırımların kriz öncesine ulaşması uzun bir zaman alacak


Bu haberi okuyanlar bunları da okudu
 
KAPANIŞLAR (BIST)
BUGÜN 1000 TL NE OLDU?
1.000 TL        
BORSA
999 TL        
DOLAR
1.000 TL        
EURO
1.001 TL        
ALTIN
 
bigpara

Copyright © 2024 Tüm hakları saklıdır.
Hürriyet Gazetecilik Matbaacılık A.Ş.

YASAL UYARI:
Piyasa verileri Foreks Bilgi İletişim Hizmetleri A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. Üye girişi yapılan Canlı Borsa sayfaları haricinde Hisse senedi verileri 15 dk gecikmelidir. Tahvil-Bono-Repo özet verileri her durumda 15 dk gecikmelidir.

Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Bununla beraber gerek site üzerindeki, gerekse site için kullanılan kaynaklardaki hata ve eksikliklerden ve sitedeki bilgilerin kullanılması sonucunda yatırımcıların uğrayabilecekleri doğrudan ve/veya dolaylı zararlardan, kar yoksunluğundan, manevi zararlardan ve üçüncü kişilerin uğrayabileceği zararlardan dolayı Hürriyet Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez.

BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz.