Rehn`den `tren kazası` uyarısı
Olli Rehn, AB ile Türkiye ilişkilerinde bu yıl Kıbrıs konusunda bir sıkıntıyla karşılaşılabileceğini ifade etti
AB Komisyonu`nun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn, AB ile <ımg hspace="10" src="http://i.bigpara.com/i/55big/rehn2.jpg" align="right" vspace="5">Türkiye ilişkilerinde bu yıl Kıbrıs konusunda bir sıkıntıyla karşılaşılabileceğini ifade ederek, komisyonun yıl sonunda bir `tren kazası`nı önlemek için çalıştığını söyledi.
Rehn, ``AB-Türkiye ilişkilerinde bir siyasi gerilim dönemiyle karşı karşıya kalabiliriz`` diyerek, bir tren kazasını önlemenin becerikli bir diplomasiyi gerektireceğini kaydetti.
Rehn, bu yılın ikinci yarısında AB dönem başkanlığını devralacak olan Finlandiya`nın, `bu tren kazasını önlemek için tarafsızlık politikası döneminden miras kalan bütün diplomatik becerilerini kullanmak zorunda kalacağını` söyledi.
Komisyonun Ankara ile eğitim, kültür, bilim ve araştırma alanlarında ilk ayrıntılı üyelik müzakerelerinin açılmasını tavsiye ettiğini belirten Rehn, gümrük birliği ek protokolüyle ilgili olarak `Türkiye`nin ne kadar erken limanlarını açar ve protokolü tamamen uygularsa daha iyi olacağını` ifade etti.
Rehn, ancak AB Komisyonu’nun konuyla ilgili 2006`da kendi değerlendirmesini sunması gerekeceğini kaydetti.
Yanımda Gül`ün oturması kendimi iyi hissettirdi
Olli Rehn demecinde, Müslüman dünyasını rahatsız eden karikatür krizinin, Türkiye`nin `ne kadar değerli bir köprü olabileceğini` gösterdiğini söyledi.
``Bizim, karikatür krizinde ve geniş Ortadoğu`da gördüklerimizden sonra Avrupa`da hala Türkiye ile üyelik müzakerelerinin başlatılmasının stratejik değerini sorgulayan kimse var mı merak ediyorum`` diyen Rehn, `Salzburg`da, ifade özgürlüğü ve dini inançlara saygı dahil, Avrupa değerlerine çok mantıklı ve dengeli müdahalede bulunan Abdullah Gül`ün bir Türk Dışişleri Bakanı olarak yanında oturmasıyla kendisini çok daha iyi hissettiğini` söyledi.
Erdoğan`ın Kıbrıs tavrı net
AKP Keçiören ilçe teşkilatı kongresinde konuşan Başbakan Erdoğan KKTC`ye uygulanan izolasyonlar kalkmadan Türkiye`nin Kıbrıs`ta yeni bir girişimde bulunmayacağını söylemişti.
Türkiye`nin Kıbrıs konusunda üzerine düşeni yaptığını vurgulayan Erdoğan, Annan planının üzerine çıkmamız mümkün değil demişti.
Türkiye`nin Kıbrıs Eylem Planı
BM Genel Sekreteri Kofi Annan`ın Ada`daki taraflara sunduğu `Annan Planı`, 24 nisan 2004`te halkoyuna sunulmuş, Kıbrıslı Türklerin yüzde 65`i plana `evet` derken, Rumların yüzde 76`sı `hayır` demişti.
Annan Planı`nın ardından Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik girişimler rafa kaldırılmıştı. Son olarak, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, 24 ocakta Türkiye`nin Kıbrıs Eylem Planı`nı açıkladı. Plana Avrupa ve ABD`den destek geldi.
Eylem Planı neler öngörüyor?
2006 haziran ayına kadar tarafların katılacağı üst düzey bir toplantı yapılması,
Bu üst düzey toplantıda Türkiye, Yunanistan, KKTC, Rum tarafı, BM`nin yer alması,
Üst düzey toplantıda alınan kararların BM Genel Sekreteri Annan tarafından rapor olarak Güvenlik Konseyi’ne sunulması,
Eylem Planı`nın kabulü halinde Türkiye’nin deniz ve limanlarının Rum tarafına açılması,
Ada’da ticaretin önündeki engellerin kaldırılması,
2006 sonuna kadar Ada`da kalıcı bir çözüme ulaşılması,
Kuzey Kıbrıs`ın uluslararası spor ve sosyal aktivitelere katılması,
Asıl öncelik kapsamlı çözüm,
Çözümün adresi Birleşmiş Milletler,
Kuzey Kıbrıs`ın ekonomik bir varlık olarak AB gümrük birliğine pratik açıdan dahil edilmesi,
BM`nin ve AB Komisyonu`nun özellikle Kıbrıs Türk tarafına sağlayacağı destek, önerilen tedbirlerin uygulanmasını kolaylaştırmaya yardımcı olunması.
Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Eylem Planı’nın hiçbir şekilde ilgili tarafların hukuki ve siyasi pozisyonlarına halel getirmeyeceğinin altını çiziyor. Plan 20 ocakta BM Genel Sekreteri Kofi Annan`a sunulmuştu.
ımg>