Talat : “Yasa Kıbrıs`ta mülkiyet sorununu çözmeyi hedeflemiyor”

KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, yeni mülkiyet yasanın bütün amacının, Rumların yapacağı mülkiyet başvuruları için “iç hukuk yolu” yaratmak olduğunu belirterek, “Bu, Kıbrıs`ta mülkiyet sorununu çözmeyi hedeflemiyor. Mülkiyet sorunu, siyasi çözümle birlikte çözümlenmiş olacak” dedi.

KKTC Cumhuriyet Meclisi`nde pazartesi günü kabul edilen e Rumlara takas, tazminat ve iade öngören yeni mülkiyet yasasıyla hakkında A.A muhabirine açıklama yapan Talat, böyle bir yasa hazırlanmasıyla ilgili ilk görüşün, temmuz 2004`te Türkiye`ye kendisinden gittiğini açıkladı. Talat, yasanın “Türkiye tarafından dayatıldığı” söylentisinin tamamen gerçek dışı olduğunu vurguladı.

Kıbrıs sorununun çözümü parametrelerine uyumlu bir yasa yaptıklarını belirten Talat, “Bu yasa, Kıbrıs sorununun bugüne kadar oluşmuş parametrelerini de yerli yerine oturtma sonucunu doğuracaktır” dedi.

Cumhurbaşkanı Talat, yasanın bir iç hukuk yolu olarak tanımlanmasının bir günde olacak bir şey olmadığını belirterek, yasanın, yarın kararı açıklanacak olan İksenides Aretis davasına ancak dolaylı bir etkisinin olabileceğini kaydetti.

Yasanın bütün amacının, Rumların yapacağı mülkiyet başvuruları için “iç hukuk yolu” yaratmak olduğunu ifade eden Talat, şunları söyledi:

“Bu, Kıbrıs sorununun mülkiyet rejimini çözmeyi hedeflemiyor. Yani Kıbrıs`ta mülkiyet sorununu çözmeyi hedeflemiyor. Mülkiyet sorunu siyasi çözümle birlikte çözümlenmiş olacak. Ancak bireysel olarak mülkiyetle ilgili hukuki çare arayan kişilerin başvurabilecekleri bir iç hukuk yolu yaratmış oluyoruz.”

Yasanın, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) tarafından iç hukuk olarak kabul edilebilmesinin, yasanın içeriği yanında, gerçekten sorunları çözme kapasitesine sahip olup olmadığıyla da ilgili olduğunu kaydeden Talat, “Dolayısıyla hem yasanın içeriği önemlidir, hem de ayrıca bu yasanın uygulanmasının sorunları çözdüğünün görülmesi gerekmektedir. Bu yasanın bir iç hukuk yolu olarak tanımlanması, bir günde olacak bir şey değildir” dedi.

Cumhurbaşkanı Talat, yasanın, yarın kararı açıklanacak olan İksenides Aretis davasına ancak dolaylı bir etkisinin olabileceğini belirterek, şunları söyledi:
“Doğrudan bir etkisi beklenmiyor. Çünkü zaten dava çoktan görüşülmüş, hatta belki de kararı yazılmış ve bizim yasamız ondan sonra mecliste görüşülmeye başlanmıştır. Dolayısıyla bizim yasamızın İksenides Arestis davasını doğrudan doğruya etkilemesi ve orada bunun bir iç hukuk yolu olduğunun teslim edilmesi zaten mümkün değil. Ancak bu davanın istinafı halinde, Büyük Daire`de görüşülmesi sırasında bizim yasamızın dikkate alınması söz konusu olabilir.”

Meclisten geçen yasayı dün imzaladığını ve muhtemelen bugün Resmi Gazete`de yayımlanacağını kaydeden Talat, “Bu yasanın bir iç hukuk yolu olarak görülmesi, ancak bundan sonraki davalarda söz konusu olacak, mutlaka dikkate alınacak” dedi.

“TÜRKİYE`NİN BASKI YAPMASINA GEREK YOK”

Cumhurbaşkanı Talat, “yasanın geçirilmesi için Türkiye`nin baskı yaptığı” yönünde yapılan eleştirilerin anımsatılması üzerine, Türkiye`nin baskı yapmasına gerek olmadığını, böyle bir yasa çıkarılmasıyla ilgili ilk öneriyi 2004`te kendisinin yaptığını, bu yasanın herkesin yararına olduğunu söyledi.

Başbakanlığı döneminde, temmuz 2004`te Türkiye`ye yazdığı uyarıcı görüşlerde, böyle bir yasanın çıkması gerektiğini vurguladığını açıklayan Talat, “2004 temmuzundan beri, Türkiye`yi her düzeyde, Dışişleri Bakanlığı ve Başbakanlık düzeyinde uyarmıştım ve `bir iç hukuk yolu yaratamazsak, bütün davaları AİHM`ye bırakırsak bunun orta vadede iki kesimliliği ortadan kaldırma tehlikesi olduğunu` vurgulamıştım” diye konuştu.

İki kesimliliğin, içinde oturanın ve başvuranın haklarının dikkate alındığını belirten Talat, şöyle devam etti:

“Bu, Kıbrıs Türkü için hayati derecece önemli bir yasa. Türkiye için de önemli. Türkiye bugüne kadar kullanım kaybını tazminat olarak ödüyor, ancak mülkiyeti de başvuran Kıbrıslı Rum`da kalıyor. Halbuki bu yasayla her bir olay özel olarak kendi içinde değerlendirilecek. Kiminde tazminat, kiminde takas, kimisinde iade bütün hususlar dikkate alınarak kararlaştırılacak. Dolayısıyla Türkiye`nin bu yasanın geçmesi için baskı yapmasına gerek yok. Bu yasa hepimizin çıkarınadır.”

Talat, yasanın hazırlanmasında Türkiye`nin de desteği bulunduğunu, ancak “Türkiye`nin dayattığı bir yasadır” söylentisinin tamamen gerçek dışı olduğunu vurguladı.

TAZMİNATLAR İÇİN FON OLUŞTURULACAK

Cumhurbaşkanı Talat, KKTC`nin 2006 bütçesine, tazminatlarla ilgili bölümün etkileneceğini ve tazminatlarla ilgili bir fon oluşturulacağını söyledi.

Fona, kendilerinin ve Türkiye`nin katkısı olacağını belirten Talat, “Dünya da bunun bir çare olarak görürse çok olasıdır ki, uluslararası katkı bile alabiliriz” dedi.

“Buna, (yasaya) hiç aklımızın ucundan geçmeyen anlamlar yüklemeye çalışmak gereksizdir” diyen Talat, yasadan, “Türkiye`nin Kıbrıs`ta `işgalci` olduğunu kabul ettiği” anlamı çıkarmanın bir anlamı olmadığını kaydetti.

Talat, “Bir mahkeme kararı var ve bu mahkeme kararını göğüslememiz gerekiyor” dedi.

Mahkeme kararlarının Kıbrıs sorununun çözümünü zorlaştırdığını ve çözümün parametrelerini değiştirme eğilimi ortaya koyduğunu belirten Talat, çözümün parametrelerinin değiştirilmesini istemediklerini ve ona uygun adımlar attıklarını dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Talat, yasada öngörülen Taşınmaz Mal Komisyonu`nun kısa zamanda oluşturulacağını, yabancı üyelerin belirlenmesi için KKTC`nin dış temsilciliklerine talimat verdiğini ve Türkiye`nin de bu konuda yardımcı olduğunu belirtti.

“EKONOMİYİ ÇOK OLUMLU ETKİLEYECEK”

Cumhurbaşkanı Talat, iddiaların aksine, yasanın ekonomiyi çok olumlu yönde etkileyeceğine işaret ederek, “Hele bunun bir iç hukuk yolu olarak görülmesi durumunda, bu daha da etkili olacak. Kuzey`e yatırım yapmak isteyenlerin güveni artacak” dedi.

Kıbrıs sorununun çözüm parametrelerini değiştirecek bir yasa yapmadıklarını, tersine çözüm parametrelerine uyumlu bir yasa yaptıklarını belirten Cumhurbaşkanı Talat, “Kıbrıs sorununun çözümü parametrelerine uyumlu adım attığımızdan dolayı ekonomi olumlu etkilenecek” diye konuştu.

“Yasanın zaman kazanma ve Türkiye`yi kurtarma yasası” olduğu yönünde garip iddialarla da karşılaştıklarını, bunların hiç birinin doğru olmadığını kaydeden Talat, zaman kazanmanın dolaylı olarak doğru olduğunu söyledi.

Komisyonun bazı kararlarının uygulanmasının Kıbrıs sorununun çözümünün kurallarına bağlı olduğunu belirten Talat, “Dolaylı olarak bir zaman kazanma söz konusudur, ama tek hedefi zaman kazanma değil, insanların sorunlarını çözmedir esas hedefi” dedi.

RUMLARIN TEPKİSİ

Cumhurbaşkanı Talat, Rumların, yeni mülkiyet yasasına karşı, KKTC makamlarına başvuracak Rumlara 4 yıl hapis ve para cezası öngören bir yasa önerisini kendi meclislerine sunduğunun hatırlatılması üzerine, şunları söyledi:

“Avrupa Birliği (AB) üyesi bir ülkede öyle bir yasa. Buna benim söyleyecek bir şeyim yok. Bunu, AB`nin geriye kalan ülkeleri değerlendirsin. Yani Kopenhag siyasi kriterlerine ne kadar uyuyor böyle bir yasa, böyle bir yasayı düşünmek benim işim değil, AB düşünsün. Çünkü Kıbrıs Rum tarafını AB kendi üyesi yaptı, benim bütün `yapmayın` çağrılarıma rağmen yaptı. Ama tabii bununla şunu demek istiyorum; `Kıbrıs`ın AB üyesi oluşundaki Türk tarafının günahlarını da silmek için söylemiyorum. Çünkü adeta Türk tarafının iteklemesi ve desteğiyle Kıbrıs Rum tarafı AB`ye girdi. Bunu göz ardı etmek itemiyorum. Böyle bir ülkenin AB`de olmasını değerlendirecek olan AB`dir.”

Kıbrıslı Rumların başvuru yapmasını beklediğini belirten Talat, ”Kıbrıslı Rumlar da çözümün kendi liderlikleri tarafından uzun bir vadeye atılmasını, bireysel haklarını elde etme bakımından haklı bulamazlar. Bireysel haklarını elde etmek için başvuruda bulunabilirler diye düşünüyorum” dedi.

Rumların yasaya ilişkin ilk tepkisinin aşağılayıcı nitelikte olduğunu kaydeden Talat, eğer yanlış tercüme değilse Rum Dışişleri Bakanı Yorgo Yakovu`nun, “mülkiyet sorununun Kıbrıs sorununun çözümü ile çözüleceğini” bunu çok ilginç bulduğunu söyledi. Bunun, Rumlar açısında yeni bir yaklaşım olduğunu ifade eden KKTC Cumhurbaşkanı Talat, bunu bugüne kadar kendilerinin söylediğini ve Rum yönetiminin, vatandaşlarını bireysel başvuruya teşvik ettiğini anımsattı