Turkcell Hakkındaki Merak Ettiğiniz Bilgiler
2001, GSM pazarı için bir dönüm noktası olacak. Turkcell ve Telsim, son dönemde soluksuz olarak devreye koydukları uygulamalarla, yeni rakipleri İş-Tim ve türk Telekom’u şimdiden etkisiz bırakmaya çalışıyorlar.
Pazarda yaşanan kritik ortam, dikkatleri Pazar lideri Turkcell’e çeviriyor. Öncelikle, borsa yatırımcılarının Turkcell’le ilgili yanıtını merak ettikleri pek çok sorusu var. Turkcell hisseleri neden düşüyor? Bilançosu Türkiye’de zarar gösterirken, New York Stock Exchange’de niye kar gösteriyor? ABD’li yatırımcılar, zarar ettikleri gerekçesiyle Turkcell’i mahkemeye vereceklker mi?
Ayrıca sektörün bütün oyuncuları Turkcell’in İş-Tim karşısında nasıl bir strateji izleyeceğini konuşuyor.
Ancak, Turkcell kanadından bu ve bunun gibi sorulara, bugüne kadar detaylı yanıtlar gelmedi.
Turkcell Genel Müdürü Cüneyt Türktan, bu konularla ilgili soruları açıklıkla yanıtladı:
Türktan, Bizim Turkcell olarak dezavantajımız (ileride avantaj da olabilir) hem New York Stock Exchange’de (NYSE) hem de Türkiye’de aynı anda halka açılmış olmamız Türkiye ve ABD muhasebe mevzuatları farklı. Turkcell, SPK mevzuatına göre zarar gösterirken, NYSE standartlarında kar gösteriyor.
Biz dokuz aylık abone ve kar hedeflerini tutturmuş durumdayız ve şirket operasyonel olarak gayet normal rayında gidiyor. Ancak, türkiye’de ayırdığımız vergi karşılıkları nedeniyle zararda görünüyoruz.
Türkiye’de karşılıkları çıkarırsanız, Turkcell operasnoyel olarak karda. Geriye dönük vergi uygulamaları konusunda mahkemeler sonuçlandığı zaman karşılıklar çekileceği için kara geçer. En büyük karşılık, lisansın KDV’si, faizi ve cezalarına ayrılmış durumda. Bu, 170 milyon dolarlık ciddi bir yekunu oluşturuyor. Mahkeme çözülse de çözülmese de, şirket normal operasyon olarak devam ettiği sürece, bu karşılıklar elimine olup gidecektir.
Mahkeme kaybedilirse, karşılıklar zaten bilançoda zarar olarak durduğu için değişen bir şey olmayacak. Yargı süreci lehimize sonuçlandığında ise tersine dönecek.
Şirketin borç oranı çok düşük. Biz bugün yatırıma devam ettiğimiz müddetçe kredi buluyoruz. Yıl sonu beklentisi konusunda, şirketin performansının geçen yıla göre yüzde 100 iyileşmeyle devam ettiğini söyleyebilirim.
Türkiye’de İMKB saat 16.00’da kapanıyor. NYSE, Türkiye saatiyle 16.30’da açılıyor. İMKB’de bir düşüş yaşandığı zaman, paniğe yol açarak otomatik olarak NYSE’ye hemen yansıyor.
ABD’de dava açmak o kadar kolay değil. ABD’de dava açmanın büyük yükümlülükleri var. Masrafları kaydeden değil, kazanan da ödüyor.
Florida’da da bir avukatlık firması, bizimle birlikte dört firmanın adını yayınlamış. Yatıırmcılara sıkıntıları varsa, çözüm bulacakları çağrısı yapmış. Bu firmanın, borsalardaki düşüşlerden menfaat sağlama amacını güden firmalardan biri olduğunu öğrendik. Bugün itibariyle Turkcell’e açılmış herhangi bir dava yok.
Yorum yapmak istemem ama kazanmaları o kadar kolay değil. Çünkü ortada bir şey yok. Borsa yüzde 50 düşerken, bir yığın fırmayla birlikte Turkcell’de 50 düşmüşse, kimsenin hakkında dava açılıp da kazanılan bir ortam yok.
Yabancı analistler, ocak yaında yaptıkları analizlerde Turkcell’in değerini 30 milyar dolarlarda gösteriyordu. Temmuz’da 17.6 milyar dolarla halka açıldık. Yani Turkcell yüksek fiyatla halka açılmadı.
Biz bugüne kadar yaptığımız yatırımlarla, mega altyapıya sahip olduk. Altyapıyı tamamlayınca, üzerine servis platformlarını eklemeye başladık. Tabii ki yenilikleri sunarken, rakipler gelmeden önce atak davranarak en iyi hizmeti verip, en fazla aboneyi almayı da hedefliyoruz.
Trendlere bakılırsa, belirli bir pay alınıyor. Rekabet olması lazım. Belirli piyasa koşullarında hep birlikte rakebet edeceğiz. Biz bugün de rekabet içindeyiz. Bu rekabet nedeniyle piyasa hızla büyüdü. Rekabet güzel ancak kıran kırana rekabet olduğu zaman kaliteyi düşürür. Bu da tehlikeli. Biz, kalite ve yatırımda agresif olacağız.
Rakibimiz düzene girdi. Rakibin düzene girmesi, sektörün iyi anımsanması ve algılanması açısından çok güzel bir şey. Rakibin bir tarafı kötü olduğu zaman bu sizi de etkiliyor. Telsim, abone sayımızı çok genişletti. Geçen yıla göre yüzde 100 büyüme sağladık. Yüzde 70’lerdeki Pazar payımızda ise gerileme sözkonusu değil.
Bugüne kadar Pazar payından çok hedeflere odaklandık. 2000 yılı sonunda da abone sayımız, hedeflerimiz doğrultusunda 11 milyon olacak.
BP Akaryakıt, İstasyonları’nda satışa başlıyoruz. Hazır kartın süpermarketlerden sonra içecek gibi her yerde bulunmasını hedefliyoruz. (EKONOMİST)