ABD’li bankalar eski oyuna dönmek istiyor
ABD’li bankaların bir an önce kâra geçip devlete olan borçlarını kapatmak istediklerini söyleyen ekonomist Atilla Yeşilada, “Böylece eski oyuna dönecekler. Kötü bir kumarbaz örneği. Kaybedersen iki misli bahse girip kaybettiğini geri almak istersin” dedi
Ufuk KORCAN / VATAN
Ekonomist Atilla Yeşilada, UniCredit Araştırma Müdürü Ercan Uysal ve Vatan Gazetesi yazarı Ali Ağaoğlu ile yaptığımız röportajın ikinci bölümünü yayınlıyoruz.
Ali Ağaoğlu: Son açıklanan ve borsalarda ralliye neden olan banka kârlarının ardındaki nedenlerden biri tamemen eskiden olduğu gibi piyasalarda yaptıkları alım-satım kârları değil mi?
Atilla Yeşilada: Bankalar bir an önce kâra geçip, devlete borçlarını kapatıp eski oyuna devam etmek istiyorlar. Kötü bir kumarbaz örneği. Kaybedersen iki misli bahse girip derhal kaybettiğini geri almak istersin. Oyun o kadar kârlı ki. Çünkü faizler sıfır.
Ufuk Korcan: Ekonomilerle ilgili tahminleriniz neler?
Ercan Uysal: Bizim kurum olarak tahminimiz “U” şeklinde bir düzelme. Bu yıl yüzde 3.2 daralma bekliyoruz. 4. çeyrekte ufak bir büyüme olabilir. 2010’da da yüzde 1.5 büyüme olacağını tahmin ediyoruz. Bu Türkiye’nin potansiyel büyümesi yüzde 4-5 olduğu için çok küçük bir büyüme demek.
AA: Büyümenin yüzde 1.5 olması için bile bir program olması gerekiyor.
AY: Bu sene dünya büyüme gösteremez. Gelecek sene de yüzde 2-3’ü üzerine çıkarsa şaşırırım. Gelişmekte olan ülkelerin birbirleriyle olan ticareti büyümeye yetecek boyutta değil. bilgeyatirimci.com’da da defalarca yazdım. Bu ayrışma söylemlerine katılmıyorum. İnşaatçıların hissiyat endeksi iyi çıktı diye Wall Street yükseldi. Neyi satın almak istiyorlarsa onu alıyorlar. Bizim Merkez Bankası’nın beklenti anketleri var. Bu insanlar Mars’tan mı gelip bu anketleri yanıtlıyorlar anlamıyorum.
Su şişesi kapağı nasıl para olur?
EU: Kapitalizm krizlerine baktığımızda, kapasite fazlasından ve efektif talebin buna yetişememesinden çıktığını görüyoruz. Var olan kapasite fazlasının neden ortaya çıktığına bakalım. Kapasite fazlası son 10 yılda finansal genleşmeden dolayı ortaya çıktı. Türkiye’ye mesela dışarıdan inanılmaz para girdi, bu para bankacılık sistemine girdi, bankalar finansal enstrümanlarla Londra’dan gidip TL borçlanabildi. Bu borçlanmayı uzun vadeli ev kredilerine çevirdiler. Mevduatın fonlaması 30-35 gün çünkü. O kaynaklar kuruduktan sonra Türk bankaları 30-35 günle topladıkları kaynakla 5-6 yıllık sabit faizle ev kredisi vermesi mümkün değil. Bir tarafta ortadan kalkmış olan finansal genleşme faktörü, diğer tarafta bu nedenle ortaya çıkmış bir kapasite fazlası. Mesela ABD’li otomotiv devlerinin kapattıkları fabrikalar bir daha açılmayacak. Finansal genleşmenin önümüzdeki 1-1.5 sene içinde geri döneceğine inanıyorsanız bu ralliye katılırsınız. Ben inanmıyorum.
AA: Bu kriz likidite yüzünden çıktı ama çözüm yine likiditede aranıyor.
EU: Başka şansları yok. Lehman’ın battığı günün ertesinde finansal sistem çökmenin eşiğine geldi, bütün sistem durdu. Bu likiditeyi çevirmek için bazı risklerin kamu tarafından üstlenilmesi gerekti.
AY: Para çok farklı bir kavram. Krizden önceki furyanın sonuna geldiğimizde dünyada akçe olarak kabul edilen paranın yüzde 85’ini sentetik olarak bankalar yaratıyordu, merkez bankası değil. Meşhur gölge bankacılık denilen şey. Mesela bu masanın etrafındaki dört kişi su şişesinin kapağını aralarında geçer akçe olarak kabul ederse, bu kapak paradır.
EU: Bir de bu tür ürünleri sigortalayan CDS denen ürünleri çıkartıyorsunuz...
AY: Dünyada böyle para ve benzeri nakde çevrilebilir ürünlerin yüzde 85’ini merkez bankaları kontrol edemiyor. Sistem çökünce bunlar bir anda kötü akçe oldu. Bunların yerine birşey koyabilmek için merkez bankaları para pompalamak zorunda kaldı. Ortada bir Japon Yeni ya da euro darlığı yoktu. Ortada dolar kıtlığı vardı. Çünkü bu ürünler dolar cinsindendi. Yani bir alkolik nasıl alkol krizine girdiğinde alkol veriliyorsa hasta likiditeye sıkıştığı zaman likidite vermek zorundasın. Yanlış yapıyoruz. Bu likiditeyi alan kurumlar bu krizden ders alacaklarına tekrar eski iş modellerine geri döndüler...