Avrupa`nın yıldızı oluruz

30.11.2004 - 09:09 | Son Güncelleme :

Grup olarak 2005 yılına `Euro Star` adını verdiklerini söyleyen Doğuş Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Şahenk, 17 Aralık`ta Avrupa kapısı açılacak ve Türkiye Avrupa`nın yıldızı olacak dedi.

DOĞUŞ Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Şahenk, 2005 yılında Türkiye`nin Avrupa`nın yıldızı olacağını söyledi. Doğuş Grubu`nun bünyesindeki şirketlerin yöneticilerinin katılımıyla gerçekleşen vizyon toplantısında 2005 yılının adını Euro Star olarak koyduklarını belirten Şahenk, Türkiye`yi daha iyi günlerin beklediğinin altını çizdi.

17 Aralık tarihinde AB kapısının açılacağına inandığını ifade eden Şahenk, yeni dönemle birlikte yabancı sermayede de büyük bir değişim yaşanacağını, bugün Fransız, İtalyan yatırımcıların ağırlıklı olduğu Türkiye`de, bunların dışındaki ülkelerden de yatırımcılar geleceğini savundu.

Şahenk, düne kadar Türkiye`ye giriş yapan ve en yüksek kabul edilen 400-500 milyon dolarlık sermaye girişinin, oyuncuların değişimiyle birlikte milyar dolarları bulacağını söyledi. Şahenk, sorularımızı şöyle yanıtladı:

DEĞİŞİM ÖNEMİMİZİ ARTIRDI

Türkiye, hem dünyanın, hem de Avrupa’nın gündeminde. Önümüz nasıl açıldı?

- Berlin Duvarı’nın yıkılıp, Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından, dünyada yeni denge kurulmaya başladı. Avrupa ülkelerinin kenetlenmesi ve Avrupa Birliği misyonu, dünyadaki terörün artması, ABD`nin buna cevap verişi, dünyada politikaların ve dengelerin yeniden oluşturma çabasını beraberinde getirdi. Türkiye jeopolitik gerçekleriyle her zaman çok önemli rol oynadı. Bu yeni yapılanmayla birlikte, Türkiye`nin gerçeği daha önemli olmaya başladı. Bunda Türkiye’nin IMF programındaki başarısı, Avrupa misyonuyla içe ve dışa verdiği güven ve tek vücut olarak dünya misyonunun anlatılması etkili oldu. Bunun yanında genç nüfusu, kaliteli şirketleri ve belli sektörlerde artık üretimde merkez haline gelmesi, tabii kaynakları ve dünyanın gelecek için en önemli şey diye gördüğü enerji hatlarının gönül rahatlığıyla dünyaya dağıtılabileceği bir merkez olarak da Türkiye, bu potansiyeli taşıyor. Bunların ötesinde, Türkiye`de son üç yıllık değişim, hem yurt içinde hem de yurtdışında güven ortamı yarattı. Yüksek enflasyon, yüksek faiz ve sık sık değişen hükümetler, ekonomide ve ülkenin yurtdışında belli misyonla koşmasında problemler yaratıyordu. Bunlar bir anda yok olunca Türkiye için daha da rahat gündem oluşmaya başladı. Ama rahatlamamak lazım, bunun arkasında durup bunun devamlılığını sağlamak gerekiyor.

Türkiye`nin dezavantajları yok mu?

- Muhakkak ki dünyada olabilecek gelişmeler, Türkiye`yi etkiler. Ama en büyük dezavantajımız, Türkiye’de yaşanan bu değişimi fark etmeyişimiz. 120 yıldır çeşitli problemler yaşıyoruz. Bu problemlerden çıktığımızı, bu değişimin yaşandığını görmekte zorluk çekiyoruz. Bu süreç yavaş yavaş geçecek. Benim gördüğüm tek dezavantaj zaman kaybı.

Türkiye dünya standartlarında şirket zincirlerine kavuşacak

Yabancı sermayenin Türkiye bakışını nasıl değerlendiriyorsunuz?

- Türkiye`deki en büyük değişiklik, Gümrük Birliği’yle beraber kapılarımızı yurt dışından gelecek olan mallara açmasıyla gerçekleşti. Fakat bu son dönemle birlikte, artık sadece yabancı markalarla değil; yurt içine gelerek, kendi markalarını da artık bir Türk markası halinde tüketiciye sunacak olan markalarla da rekabet yaşanacak. Yani buralar artık merkez olacak diye bekliyorum. Bnkacılıkta, otomotivde, perakendecilik sektöründe görüyorsunuz. Bunu çok daha büyük bir şekilde tekstilde de göreceksiniz. Artık Türkiye, dünya ekonomi kurallarında yönetilen ve idare edilen bir şirketler zincirine kavuşacak diye bakıyorum. Müthiş bir rekabet yaşanacak; ama bunun hem tüketiciye hem de istihdam bakımından Türk halkına getireceği büyük potansiyelleri artık realize etmek lazım. Ayrıca değişimleri görüp tüm iş adamlarının da biran evvel dünya standartlarına, hem büyüklük hem de verim bakımından; yönetim ve idare konularında da prensipleri biran evvel uygulamaları gerekiyor diye düşünüyorum. Bunu yapan ve çok iyi uygulayan firmalar var. Daha fazla olması Türkiye`yi güçlendirir, yabancı yatırımcıların iştahını da kabartır.

Bana göre Avrupa artık Türkiye`ye kapıyı açtı

17 Aralık Türkiye için çok önemli. Sizin 17 Aralık beklentiniz nedir?

- 17 Aralık`ta Türkiye`ye hayır denecek gibi bir cevap beklemiyorum. Türkiye’nin AB ilişkilerinde belirli bir noktaya gelmiş olması ve Avrupa Anayasası’na imzasını koymuş olması, belli şekilde kapıların açıldığının göstergesidir. Bu Türkiye`ye ne getirecek? İlk önce Avrupa`yla bu entegrasyonu sağlama yolunda koşturan ülkeler neler yaşamışa, üç aşağı beş yukarı Türkiye`ye de bunları yaşayacak. Büyümenin yüzde 5`in altına düşmeyen bir dünya, lokal paraların orda da güçlü hale geldiğini, yabancı yatırımın arttığını, cari açığın devam ettiğini görüyoruz.

Genç bir babayım hiçbir işi diğerinden ayırmam

Doğuş Grubu için öncelikli olan sektörler nelerdir?

- Ben kendimi genç bir baba olarak görüyorum. Genç bir babanın da kesinlikle bir ayrım yapma imkanı olamaz, lüksü de olamaz. Fakat biz grup olarak şu kararı verdik; biz finans sektöründe, otomotiv sektöründe, gıda perakendeciliğinde, inşaat, turizm ve televizyonculukta varız. Bunları göz önüne aldığınız zaman hepsinin değişik bir rengi, değişik bir lezzeti var. Ben açıkçası tüm değişik şirketlerimize gittiğim zaman, arkadaşlarımla oturduğum zaman zevk alıyorum. Şu anda bizim içinde bulunduğumuz sektörlerimizi, Türkiye`nin yeni döneminde, artık küreselleşmenin ötesinde görüyoruz. Hem finans sektörü, hem otomotiv, hem gıda perakendeciliği bu üçü bilhassa dünya konsolidasyonunun içinde olan sektörler.

Bankacılıkta yabancı payı yüzde 40`a çıkar

Garanti Bankası’yla ilgili yeni gelişme, ortaklık düşünceniz var mı?

- Hayır. Biz yolumuza devam ediyoruz. Garanti Bankası her geçen gün piyasa payını kárlı şekilde yüklüyor. Türkiye’de sadece biz değil, birçok bankaya baktığınız zaman; teknolojisiyle, insan kaynağıyla çok güçlü bankalarımız mevcut. Bu bankalar Türkiye`deki ekonomi platformunun değişmesinde de kendilerini göstermeye başladılar. Ben gelecek yıllarda Türkiye`de yabancı bankaların payının yüzde 40`lara çıkacağına inanıyorum.

Artık bir seferde milyar dolarlık yatırım olabilir

AB ile ilgili iyi beklentilerinizi rakamlarla anlatma şansınız var mı?

- 2005 yılının ismi Euro Star koyduk. Türkiye Avrupa`nın yıldızı olacak diye. Bir acelemiz yok. Markamızdan, bankamızdan memnunuz. Bence Türkiye`yi daha iyi günler bekliyor. Türkiye`ye gelecek, yatırım yapacak şirketlerde büyük değişime uğrayacak göreceksiniz. Bugün Türkiye`de artık 400-500 milyon dolarlara kadar olan alım-satımlar olabilir. Bir milyar dolarların üstünü pek düşünmüyor Türkiye ama şu dönemde, oyuncuların değişimiyle dört, beş, altıyı koyacak yatırımlar olacak.

Bu haberi okuyanlar bunları da okudu
 
KAPANIŞLAR (BIST)
BUGÜN 1000 TL NE OLDU?
999 TL        
BORSA
1.001 TL        
DOLAR
1.001 TL        
EURO
1.000 TL        
ALTIN
 
bigpara

Copyright © 2024 Tüm hakları saklıdır.
Hürriyet Gazetecilik Matbaacılık A.Ş.

YASAL UYARI:
Piyasa verileri Foreks Bilgi İletişim Hizmetleri A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. Üye girişi yapılan Canlı Borsa sayfaları haricinde Hisse senedi verileri 15 dk gecikmelidir. Tahvil-Bono-Repo özet verileri her durumda 15 dk gecikmelidir.

Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Bununla beraber gerek site üzerindeki, gerekse site için kullanılan kaynaklardaki hata ve eksikliklerden ve sitedeki bilgilerin kullanılması sonucunda yatırımcıların uğrayabilecekleri doğrudan ve/veya dolaylı zararlardan, kar yoksunluğundan, manevi zararlardan ve üçüncü kişilerin uğrayabileceği zararlardan dolayı Hürriyet Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez.

BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz.