Elektrik yasa ile çarptı
Türkiye’nin en önemli problemlerden enerjiye çözüm bulmak amacıyla hazırlanan ‘Elektrik Piyasası Yasa Tasarısı’ özel sektörün tepkisini çekiyor. Yasanın bu haliyle çıkması felaket olarak nitelendiriliyor.
Yarım saatlik bir elektrik kesintisinin hayatımızda neleri aksatacağını bir düşünün. Planlı kesintilerin gündeme gelme ihtimali bile hepimizi tedirgin ediyor.Elektrik sorunu işdünyası ve TBMM’yi de tedirgin ediyor. Sektörün bağımsız bir düzenleme ve denetime sahip olması amacıyla hazırlanan yasa tasarısı TMBB’nin gündeminde bekliyor. IMF’ye verilen niyet mektubunda da yer alan bu amaç doğrultusunda oluşturulacak olan yeni elektrik piyasa yapısı, serbest rekabetin tüketicilere yansıyan fiyatlar bazında gelişmesinin sağlanmasını ve fiyatların gerçek maliyetleri yansıtmasını öngörüyor. Tasarı ile elektrik arzının, talebin üzerine çıkarılması ve bu yolla elektrik fiyatlarında gerileme olması amaçlanıyor. Tasarı, piyasa faaliyetlerinin istenilen sonuçları vermesi için gerekli düzenlemelerin yapılmasından ve piyasanın izlenmesinden sorumlu, kamu tüzel kişiliği olan, idari ve mali özerkliğe sahip, Elektrik Piyasası Düzenleme Kurumu kurulmasını öngörüyor. İdari bakımdan Enerji Bakanlığı ile ilişkili olan kurumun temsil ve karar organı olarak da Elektrik Piyasası Düzenleme Kurulu oluşturuluyor. Yedikişiden oluşacak olan kurul, enerji sektöründe koordinasyonu sağlayacak. Görev süresi 6 yıl olacak kurul üyelerinin üçte biri, iki yılda bir yenilenecek.
Sistemin serbest ekonomik kurallara göre işletilmesini, yatırımların yapılmasını öngören yasa tasarısına göre, enerji alanında yatırım yapmak isteyen yatırımcılar üst kurula müracaat ederek izin, lisans alacak ve fiyatlar burada belirlenecek. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından Avrupa Birliği’nin standartlarına uygun olarak hazırlanan yasa tasarısı, özel sektörün devlet garantisi olmadan piyasaya etkin şekilde girmesini amaçlıyor. Tasarı, başta üretim santralı yatırımları olmak üzere elektrik enerjisi piyasasında yapılacak yatırımların ve sürdürülecek faaliyetlerin basit, belli düzenleme ve denetim usullerine göre yapılabilmesine olanak sağlıyor. Tasarının yasalaşmasıyla, herhangi bir tüzel kişinin piyasada faaliyet gösterebilmesi için kurumdan lisans alması yeterli olacak. Tasarının yasalaştığı tarihte piyasada faaliyet gösteren tüzel kişilerin lisans alması gerekmeyecek. Tasarı ile piyasadaki her tür faaliyetin hem özel hem de kamu tüzel kişilerince yapılabileceği öngörülürken, sistem bütünlüğünün korunması için iletim faaliyeti kapsam dışında tutuldu. Bu görev, kamu tüzel kişiliği olan Türkiye Elektrik İletim Anonim Şirketi’ne verildi.
Tasarının yasalaşması durumunda Türkiye Elektrik Üretim ve İletim A.Ş (TEAŞ) üçe bölünecek. Elektrik Üretim Anonim Şirketi, Türkiye Elektrik İletim Anonim Şirketi, Türkiye Elektrik Ticaret ve Taahhüt Anonim Şirketi, TEDAŞ ile birlikte sistemin işleyişinde görev yapacak. Elektrik piyasasının yeniden yapılandırılmasını öngören düzenleme ile Enerji Bakanlığı, makro ekonomik politikaları yürüteceği, düzenleyici ve denetleyici bir yapı içinde olacak. Yeni düzenlemeyle doğalgaza dayalı elektrik santralleri ile diğer kaynaklarla çalışan santraller arasındaki maliyet farkından doğacak haksız rekabetin önüne geçilmesi öngörülüyor. Bir fon oluşturularak, kömürle çalışan termik ve hidroelektrik santraller ile doğalgazla çalışan santraller arasındaki maliyet farklılığı giderilecek. Böylece doğalgaz santrallerinin daha çok artmasının önüne geçilirken, yerli kaynaklar olan kömür ve suyun kullanımı teşvik edilebilecek.
BİZDE VARIZ:
Geçtiğimiz günlerde enerji sektörü temsilcileri yasanın mevcut haliyle çıkmaması için gazetelere ilan verdiler. Elektrik Sanayicileri ve İşadamları Derneği (ELSİAD), Hidroelektrik Santralleri Sanayi İşadamları Derneği(HESİAD), Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği (ELDER) ve RüzgarEnerji Santralleri Sanayi İşadamları Derneği (RESSİAD) ortaklaşa verdikleri ilanda, ‘Elektrik Piyasası Kanun’ tasarısındaki olumsuzlukların giderilmesini istedi. İlanda, “Enerji sektörü proje ve yatırımlarını yönlendiren Enerji Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı, Devlet PlanlamaTeşkilatıMüsteşarlığı, Dünya Bankası ve IMF gibi kurumların ayrı ayrı ya da birlikte faaliyetleri ile yaratılan belirsiz ortamda projelerde ilerleme kaydedilmiyor” görüşüne yer verildi.
Elektrik Sanayici ve İşadamları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Tüzün, bu yasanın çıkmasıyla birlikte bütün emeklerin bir anda yok olacağını düşünüyor. Böyle bir yasanın gerekliliğine inandıklarını belirten Tüzün’e göre, tasarının yasalaşmasıyla birlikte özel sektörün elektrik sektöründeki payı azalacak. Ahmet Tüzün, kurulacak olan üst kurulda kendilerinin yeterli derecede temsil edilmediğini de vurguluyor. Tasarının yasalaşması ile birlikte yabancı yatırımcıların da Türkiye’den kaçacağını kaydeden Tüzün, tasarının bu haliyle meclisten geçmesinin tam bir felaket olduğunu söylüyor. Rüzgar Enerji Santralleri Sanayi İşadamları Derneği üyesi Prof. Dr. Mustafa Özcan Ültanır’da Ahmet Tüzün gibi yasada özel sektöre de bir yer ayrılması gerektiğini belirtiyor. Ayrıca Ültanır, işletme hakkı devirleri için belirlenen 31 Mart 2001 tarihinin çok erken bir tarih olduğunu düşünüyor. Ütanır, enerji sektöründe yabancı sermayenin çok önemli olduğunu, fakat Türkiye’deki Enerji Bakanlığı, Plan ve Bütçe Komisyonu ve Maliye Bakanlığı’nın uyumlu çalışmadığını söylüyor. Konunun özellikle bürokraside takıldığını ifade eden Ültanır, bu konuyu yabancılara anlatmanın ise çok zor olduğunu kaydediyor.
Enerji konusunun tamamen devletçi yapıya alınmasının kendilerini rahatsız ettiğini vurgulayan Hidroelektrik Santralleri Sanayi İşadamları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Fahrettin Arman, bu yeni yapı ile yerli yatırımcıların dışlandığını söylüyor. Yatırımcıların özellikle kredi bulmakta zorlandıklarını belirten Arman, ayrıca şu ana kadar yapılmış bütün projelerin bir yana bırakıldığını sözlerine ekliyor. Arman Türkiye’de enerjinin pahalı olması konusundaysa, kaçak enerji kullanımının önlenmesi durumunda enerjinin ucuzlayacağını kaydediyor. Arman, “Bu sisteme kademeli geçilmeli. Öncelikle dağıtımlar özelleştirilmeli” diyor. Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği Genel Sekreteri Alpaslan Pak ise yasanın görüşülürken değişik çevrelerin ve tüketicilerin görüşlerinin alınmamasının yanlış olduğuna dikkat çekiyor. İşletme devri hakkı konusunda ise kendilerinin devri desteklediklerini fakat buna karşılık sürenin çok kısıtlı olduğunu belirtiyor.
TASARIDA YAPILMASI İSTENEN DEĞİŞİKLİKLER:
- Elektrik Piyasası Düzenleme Kurulu’nunsiyasi otoritenin etkisinden uzak yapılandırılması için gerekli düzenlemeler yapılmalı.
- Hazine garantileri yönünden öngörülen 2002 yılı, bu projelerin gerçekleştirilmesi için yeterli değil. Bu projelere makul süreler verilmeli.
- İşletme hakkı devri projelerinde üretim ve dağıtım hizmetleri ayrı ayrı değerlendirilmeli.
- İşletme hakkı devir bedelleri, hazineye özel sektör tarafından düşük maliyetle sağlanan kredidir. Bu krediye Elektrik Enerjisi Fonu aracılığıyla hazine garantisi vermek, kredi teminini kolaylaştıracağından, dağıtımdaki kayıpların süratle azaltılacağı ve üretimde verimlilik sağlanacağı dikkate alınmalı.
- İşletme hakkı devirlerinin idari ve hukuki süreçleri dikkate alındığında 31 Mart 2001 tarihine kadar gerçekleşmesinin mümkün olmadığı hususu kabul edilmeli ve bu konuda sözleşmeleri imzalanmış projeler için gerçekçi bir süre tanınmalı.
- Elektrik dağıtımında varlık satışı yoluyla özelleştirmenin Anayasa Mahkemesi kararları ile benimsenmemiş olduğu hususu gözönünde alınmalı.
- BIST
- DOLAR
- EURO
- ALTIN